![NE ZAMAN KAYBETTİK BİLİYOR MUSUNUZ?](https://www.degisimmedya.com/image/editor/3437_huseyin-aksakalim.jpg)
NE ZAMAN KAYBETTİK BİLİYOR MUSUNUZ?
05 Aralik 2016 08:55:37
Çocukluk ve okul yılları 1970'li yıllarda geçenlerin çok iyi bildiği, ancak sonrakilerin bilmediği şeyler vardır.
Bu memlekette Ereğli Kömürleri İşletmesi (EKİ) diye bir kurum vardı. Kısa yazılışı Ekayi diye okunur, böyle söylenirdi.
Bu EKİ dediğimiz kurum, bölgedeki tüm kömür sahalarından olduğu kadar, kömür sahalarının bulunduğu yerleşimlerden de sorumluydu. Tüm diğer kamu iktisadi teşekkülleri gibi Cumhuriyetin yeni bir toplum üretme misyonunu pratiğe döken bir kurumdu EKİ...
EKİ maden sahalarının bulunduğu yerleşimlerde sinemalar kurar, yollarının bakımını yapar, işçilerin ikameti için o dönem için modern sayılabilecek lojmanlar inşa ederdi. Köy hayatının o dönemki zorunluluklarının doğal bir sonucu olarak, aynı evi paylaştıkları evcil hayvanlarla birbirine yakın bir yaşam standardı içinde varolmaya çalışan, çamaşırını derede yıkayan, tüm öğünleri bir kap yemek ve ekmek standardında olan bölge halkı için bu evler, bugünün köylülerinin bir boğaz yalısı karşısında hissettikleri etkiyi yapardı.
Taşrada bulunmaz ve lüks kabul edilen tüketim maddeleri EKİ'nin işlettiği Ekonoma denilen marketlerden alınırdı. Lumiere kardeşlerin dünyaya armağanı olan beyazperde, sinema denilen icat, EKİ sayesinde okuryazar olmayan, elektriği bilmeyen bir toplum tarafından bu sayede tanınmıştır.
EKİ aynı zamanda ilk ve orta dereceli okullar kurdu maden sahalarının bulunduğu bölgelerde. Armutçuk Özel İlkokulu, Armutçuk Özel Ortaokulu bunlardandır. Özellikle bu iki okul, sadece Armutçuk-Gökçeler bölgesindeki değil, tüm hinterlandındaki köylerin öğrencilerine de eğitim veriyordu. EKİ bu amaçla İlk mektep sonrası tahsili bir ihtiyaç görmeyen köylerin çocuklarının okumasını sağlamak amacıyla Paso arabaları denilen sistemi kurdu. Bu paso arabalarının çalıştığı güzergahların (ki aynı zamanda işçi servislerinin de güzergahıydı) yollarının bakımlarını düzenli olarak gerçekleştirdi. Bu okullardan okuyup bugün doktor, avukat, öğretmen, mühendis olan birçok kişi vardır.
EKİ yaptığı işin meyvesini, Cumhuriyet Bayramı'nda hizmet verdiği yerleşimde yapılan Zafer Takı'nın altından o günün sahibi madenciler ve geleceğin sahibi öğrencileri yan yana yürüttüğünde yapardı.
Yaşayanlar çok iyi bilirler (Halil Posbıyık söz sırası geldiğinde, Kandilli'de dolaşmak için trenle bu beldeye gittiklerini, oradaki yaşamın vaktiyle Ereğli'den modern olduğunu savunanlar arasında en tanınmış kişidir). EKİ uhdesindeki yerleşimlerde yaşam, Ereğli kent merkeziyle yarışacak seviyedeydi, hatta sosyal olanaklar açısından çoğu noktada ilçe merkezini aşardı.
Zamanın parlayan yıldızları olan ama ne belediyesi, ne kaymakamlığı olmayan bu yerleşimler, Cumhuriyeti kuran iradenin yetiştirdiği kadroların sahip olduğu, Cumhuriyetin ilham ettiği özel bir ruhun eseriydi.
***
Zonguldak olarak kaybetmeye başladığımız an, o özel ruhu yitirdiğimiz andır.
Seksenli yılların başında niye gerek görüldüyse EKİ'nin ismi TTK olarak değiştirildi. Yeni ismi altındaki kurum faaliyet gösterdiği beldelerdeki imar işlerinden elini eteğini çekti. Okullar milli eğitime devredildi. Yolların bakımını karayolları ve köy hizmetlerisonra da özel idareüstlendi. Eskiyen, paslanan zafer takları yıkıldı. Bir noktadan sonra EKİ'nin bölgede gerçekleştirdiği büyük dönüşüm gözardı edilerek TTK'nın zarar ettiği söylemleri yükselmeye başladı.
Ereğli'de yaşıyoruz ya. TTK'nın bu küçük cennetlerinden ikisi olan Kireçlik ve Armutçuk üzerinden devam edelim. Kireçlik terkedildi. Bugün sinema ve ekonomanın enkazını bile bulamazsınız. Biraz dikkat ederseniz lojmanların diken yığınları altındaki iskeletlerini görebilirsiniz. Çok değil kırk yıl önce cıvıl cıvıl bir belde olan ve alışveriş için civar köylerin akın ettiği, buraya gelin giden kızların şanslı sayıldığı bu mini belde artık yok. Yok deyince mecaz sanmayın, artık burada kimse yaşamıyor.
Armutçuk hikayesi daha bilinen bir hikayedir. TTK'nın üretimden çekilmesinin ardından lojmanlar bakımsız kaldı, yolları bozuldu. Bugün, Jandarma karakolunun bulunduğu muhitten, eski yol üzerinden Gökçeler tarafına giden taş döşeme yol eski güzel günlerin hatırası olarak hala duruyor. Okullar Milli Eğitim Bakanlığı'na devredildi. Sinemalar kapatıldı. İşyerleri kapatıldı. Yaşayanlar göç etti. Özellikle bir zamanların Ereğli sobacılar çarşısının bir benzeri olan Pazaryeri bölgesi tamamen boşaldı.
Bu hikaye, esas olarak şu anda Erdemir'in özelleştirilmesinin ardından Ereğli'nin yaşamakta olduğubu süreç devam ediyor İşçi alınmamak suretiyle küçültülen ve özel sektörle ikame edilmeye çalışılan TTK'daki gelişmelerden ötürü Zonguldak'ta yaşanan sıkıntıların aynısı...
Bugün tutup diyorlar ki zarar ediyor... Paradan söz ediliyor. Sürecin Zonguldak'ta toplumsal yaşama verdiği zararları, bundan sonra verecekleri hesap edilmiyor. Çok kaybettik, daha da çok kaybedeceğiz gibi görünüyor. Ama asıl büyük kaybımız, yukarıda anlatılan EKİ ruhu.
Çünkü Zonguldak olarak kaybetmeye başladığımız an, Cumhuriyet idealleriyle serpilen o EKİ ruhunu kaybettiğimiz andır.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com