![ACI VE ÖFKE ZAMANI...](https://www.degisimmedya.com/image/editor/3437_huseyin-aksakalim.jpg)
ACI VE ÖFKE ZAMANI...
13 Aralik 2016 08:42:32
İstanbul Arena Stadı yanında gerçekleştirilen saldırıda çoğu polis memuru olmak üzere kırk dört vatandaşımız yaşamını yitirdi.
Yanlış bir şeyibir vahşet eylemini, intihar bombacısı, bombalı aracı, adına ne derseniz deyinne kadar cilalanırsa cilalansın, cenaze törenlerinde dökülen gözyaşları altından gerçek ortaya çıkar. Yaşam en temel insan hakkıdır ve buna yönelik hiçbir eylemin makul bir gerekçesi olamaz. İhanet ihanettir.
Zonguldaklı iki güvenlik görevlisinin de şehit duyduğu olay, tam olarak "İhanet" sözcüğünün somutlaşmış örneği...
***
Bu konuda ne yazmak gerektiğini bulmak zor...
Dişler öfkeden kenetleniyor, gönüllerden gözlere uzanan kanallara tuzlu sular doluyor... Ne kadar metaneti korumak isteseniz bile şehidin yakınlarıyla empati kurmamanın imkanı yok. Bir toplumda esnafı, işçisi, basın mensubu, işadamı, siyasetçisi neyse, polisi-askeri de odur.
Birer aileleri vardır, komşuları vardır, meslek arkadaşları olduğu kadar, çocukluk arkadaşları vardır. Mutlu bir gelecek tasarımı içinde varolmalarını istedikleri koca bir topluluk vardır. Belki bugün geri kalan herkes duruyor. Ancak insan olmanın gereği olarak kendince oluşturulan o kocaman, mutlu bir evren tasarımını hayal eden insanlar artık aramızda değil...
Kaybımız büyük... Acımız büyük.
***
Şimdi siyasetçiler çıkacak, kanın yerde kalmayacağını söyleyecekler.
Tıpkı daha önce söyledikleri gibi... Cenazelerde hissedilen acıları hafifletmek şöyle dursun, sürekli daha önceki cenazelerde söylenenleri akla getirdiğinden arttıran ifadeler bunlar.
Kim bilir, belki de susmak en hayırlısıdır. Çünkü bugün konuşmanın, siyaset yapmanın, hamaset yapmanın zamanı değil. Bugün hüznü, acıyı yaşama zamanı.
Çünkü hüznü ve acıyı da sevinç ve mutluluk gibi gibi ta yüreğinde yaşamalı insan...
***
Şehitleri uğurluyoruz... Konuşacak bir şey olmadığı gibi, duyguları tam olarak ifade edecek cümlelerden mahrumuz. Mehmet Akif anlatıyor en iyi bu duyguyu:
"Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhîd'i...
Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
"Gömelim gel seni târîhe" desem, sığmazsın.
Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb...
Seni ancak ebediyyetler eder istîâb.
"Bu, taşındır" diyerek Kâ'be'yi diksem başına;
Rûhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;
Sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ namıyle,
Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle;
Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan,
Yedi kandilli Süreyyâ'yı uzatsam oradan;
Sen bu âvîzenin altında, bürünmüş kanına,
Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına,
Türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem;
Gündüzün fecr ile âvîzeni lebriz etsem;
Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana...
Yine bir şey yapabildim diyemem hâtırana.
Sen ki, son ehl-i salîbin kırarak savletini,
Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddîn'i,
Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran...
Sen ki, İslâm'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,
O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın;
Sen ki, rûhunla beraber gezer ecrâmı adın;
Sen ki, a'sâra gömülsen taşacaksın...Heyhât,
Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât...
Ey şehîd oğlu şehîd, isteme benden makber,
Sana âgûşunu açmış duruyor Peygamber."
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com