![SULUSEPKEN...](https://www.degisimmedya.com/image/editor/3437_huseyin-aksakalim.jpg)
SULUSEPKEN...
14 Aralik 2016 08:59:47
Karla karışık bir yağmurun şehri, yüksek kesimleri kara kışın etkisi altına aldığı bir gün. Bir şehit cenazesinin ertesi günü.
Hepimiz yoğun duygular içindeyiz. Bunu anlatmak çok zor, bir önceki günün hüznü aynı ağırlıkta duruyor omuzlarda. Şakaların, gülümsemelerin bir anlamı yok.
Söylenecek bir şey yok...
Sözün bittiği yer şablonunun yerine başka bir şey söylemek lazım. Artık bu ifade yaşanılan duyguları tam ifade etmiyor ama daha iyi ifade etmenin bir yolunu bulmak ta zor... 12 yaşında küçük bir çocuğun, içinde babası bulunan bir tabuta başını dayayıp ağlaması karşısında bir heykelin taştan yüreği bile dile gelirdi. Ne yazık ki sımsıcak göğüs kafeslerinde, gözyaşı kanalları dolarken, kelimeler bir türlü dile gelmiyor.
Şehidin cenazesi Ereğli Bozhane Camii önünde cenaze için toplanan on binlerce kişi arasında, silah arkadaşlarının omzunda son yolculuğa çıkıyor. Arkasında gözü yaşlı anne baba, bir eş, bir kız, bir erkek çocuk bırakıyor. Yaşamlarının geri kalanında anne babanın evladı, çocukların babası olmayacak. Ebediyen eksik ömürler...
Başkasının acılarına da açık, ademoğlunun yaradılışından bu yana yaşanan acıları yeri geldiğinde hissetmeyi bilen gönüller Türkiye toplumunda sanıldığından çok daha fazladır. O meydanda şehidin kardeşliği üzerinden, Bolu'dan, Düzce'den, Zonguldak'tan, Devrek'ten, Çaycuma'dan, İstanbul'dan, memleketin dört bir yanından gelenlerle, Ereğli'nin çeşitli yerlerinden yola çıkıp Bozhane camisinin avlusunda toplananlar en azından bir süreliğine acıyı paylaşmaya dayanan, akrabalığı andıran bir ruh halini yaşıyor.
Cenaze saatinin yaklaşmasıyla kalabalığın bazı kesimlerinde atılan tek tük tekbirler de susuyor. Söylenen hiçbir şeyin böyle bir anı anlatmakta yetersiz olduğunu biliyoruz hepimiz...
Dün yağmur yağıyordu, bugün de yağıyor... Önceki gün güneş vardı, belki yarından sonra yine açacaktır. Hayat devam ediyor ama on binlerce kişilik kalabalıkta, aynı duygudaşlık çerçevesinde bulunanlar, içlerinden bazıları için, bir aile için yaşamın bir daha asla eskisi gibi olamayacağını çok iyi biliyor.
***
Yoğun duygular içindeyiz... Yoğun derken ne kadar yoğun olduğunun tarifi de zor. Hüzün, öfke ve acı neredeyse somutlaşıp yağmurla birlikte gökten yağacakmış gibi...
Hava kendisinden daha ağır olur mu? Oluyormuş demek... Havanın ağırlığı yağmurun bir sonraki gün kar yağışına dönüşmesi demek değil. Öyle ağır ki, göğün altında balık olanların hareketleri eski zindeliğinde değil. Acı dolu bir uyuşukluk hali diyeceğim ama başka şeyler gibi bu da yaşananları ifade etmekte yetersiz kalıyor.
Menfur patlamadan iki, cenaze töreninden bir gün sonra bile hala küçük bir çocuğun babasını sorduğunun anısı üzerinden gözyaşı yarıkları suyla doluyor. Kolay değil bir an sonra bir canın yaşadığını, bir an sonra ise olmadığını, hayatın kısa, vefasız, kaprisli olduğunu, bir gün aynı kayıpları bizzat yaşayabileceğini bilmek...
Tüm hainleri yeryüzünden kazısak, her yere, okullara, binalara, ormanlara, dağlara taşlara ismini versek bile hepimiz biliyoruz ki gidenler için bir daha güneş doğmayacak.
En acı olan ne biliyor musunuz? Ereğli Bozhane camisi önünde birileri acıdan gözyaşı dökerken, bilinmez bir yerlerde birileri zafer naraları atıyor diye düşünmek. En öfkelendiren bu...
Ama biliyorum, ne yazarsam yazalım, kederigerçek, yüreğin ta içinde, tüm gerçeklik ve samimiyetle yaşanan kederianlatmak mümkün değil. Tüm kaybettiklerimiz için, tüm geride kalanlar için dua etmek, ülkemiz için, milletimiz için hiç sona ermeyecek bir umut ateşini beslemek dışında şansımız yok.
Kederimizi de sevinçlerimiz gibi ta yürekten yaşayacak, dua edecek ve gelecek güzel günler için umut besleyeceğiz...
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com