SON BİR HAFTA
09 Ocak 2017 08:54:09
Yeni bir yıl, ne kadar yeni bir başlangıç olarak algılansa da, geçen yıllar aslında 1 Ocak tarihinin 31 Aralık'ın devamından başka bir şey olmadığını göstermiştir. Geçtiğimiz hafta da bundan farklı yaşanmadı.
Mesela, bir önceki yılın son günü vefat eden önceki dönem belediye başkanlarından Ruhi Cöbekoğlu yılın ikinci günü son yolculuğuna uğurlandı.
Ruhi Cöbekoğlu'nu seksenli yılların ikinci yarısında, Ereğli Lisesi'nde öğrenciyken, sokakta başında şapkası, elinde bastonuyla kentin çeşitli mahallelerinde yanında koruma, şoför vesaire olmadan dolaşırken görmüşümdür ilk kez. Öyle çevresinde Türkiye'nin en zengin ilçelerinden (maalesef bugünlerde Ereğli bu vasfından çok şey kaybetti) birinin belediyesini yöneten bir belediye başkanının iktidar halesi yoktu. Bu mütevazı insan, Anavatan Partisi ve Turgut Özal'ın 12 Eylül sonrası siyasetinde fırtına gibi estiği bir dönemde, darbeyle ayrılmak zorunda kaldığı belediye başkanlığı görevine bizzat Ereğli halkı tarafından iade edilmişti.
Dönemin SHP İlçe Başkanı Muhammet Arslan ile birlikte makamında bir ziyaret etmişliğimiz vardır. Bu ziyaret dışında kendisiyle kişisel bir temasım hiç olmadı. Ancak belediye kasalarının para dolu olduğu, ilçenin altyapısı konusunda önemli hamleler gerçekleştirdiği, belediye çalışanlarının sosyal hakları konusunda titiz davrandığı kamuoyu tarafından iyi bilinirdi.
Talihin ve tarihin bir cilvesi gereği, Anavatan Partisi'nden Halil Posbıyık'a yenildiği 1994 seçimleri, aslında Anavatan Partisi'nin yıldızının sönmeye başladığı yıllardı. Seksenlerin ikinci yarısında siyasi yasağı kalkan Süleyman Demirel'in Doğru Yol Partisi'nin merkez sağda ana güç olduğu bir dönemdi Cöbekoğlu'nun görevden ayrıldığı yıllar.
Ömrünün son yirmi iki yılının, sağlığının bozulduğu son dönemi hariç, şapka ve bastonuyla Ereğli'de dolaşmayı sürdürdü. Zaman içinde Ereğli siyasetinde dürüstlük ve ağırbaşlılığın simgesine dönüştü.
Ruhi Cöbekoğlu bugün aramızda değil. "Baki kalan şu gök kubbede bir hoş sada imiş" derler ya... Cöbekoğlu o hoş sadayı bırakanlardan biriydi. Mekanı cennet olsun.
RÖDEVANS...
1 Ocak, 31 Aralık'ın devamı ya... Aslında belki de daha da ötesi. Mesela, geçen yıl bu günlerde Ereğli Kandilli Alacaağzı ocağında kapanan rödevans işletmesi için yapılması gerekenleri konuşuyordu. Bugün yine aynı şey konuşuluyor.
Yıl içinde Haziran ve Ekim aylarında yapılan iki ihaleye talipli çıkmadı. Bunun nedeni, bu ocağın teşvik kapsamı dışında bırakılmasıydı. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde görüşülen 446 sıra sayılı kanun tasarısına eklenen 11. Madde ile birlikte bu ocağın yanı sıra, Zonguldak'ta FETÖ operasyonu dolayısıyla kamuya geri dönen iki ocak ve başka bir nedenle kapanan bir ocağın da teşvik kapsamına alınması kararlaştırıldı. Meclisteki partilerin tamamı bu ek maddeye destek verdi. Bölgeye müjdeyi AK Parti Zonguldak Milletvekili Faruk Çaturoğlu verdi.
Ancak ocakların teşvik kapsamına alınması, (Bu teşvik denilen şey, Soma Yasası olarak bilinen düzenlemelerin ardından oluşan ek maliyetlerin devletçe karşılanmasını ifade ediyor herhalde) yarın ocakların açılacağı, Alacaağzı'ndan işten ayrılmak zorunda kalan madencilerin yarın geri döneceği anlamına gelmiyor. Yeni bir ihale şartnamesinin hazırlanması, hazırlanan ihaleye katılım olması ve birinin burayı işletmeyi üstlenmesi gerekiyor.
Daha önceki iki denemede sütten ağzı yanan iktidar cephesinde, "İnşallah bu kez bu işin olacağına inanıyoruz" şeklinde değerlendirmeler geldi. Maalesef, özel sektörün çıkmasıyla, buraların TTK uhdesine verilmesine yönelik muhalefet partilerinin itirazları gündeme gelmedi. Bu da hükümetin TTK'nın daha da küçültülmesine yönelik hazırlıklar içinde olduğu iddiaları güçlendirdi.
Konuyu dağıtmamak gerek, mart-nisan aylarında Alacaağzı ocağı için yeni ihaleye de katılan olmazsa, bu işin sonunun ülke olarak yeraltında bulunan zenginliklerimizi üretmekten vaz geçtiğimiz anlamına geleceğini kabullenmek gerek.
TERSANELER...
Problemlerin bazıları söz konusu olduğunda, geçen yılki konular az önceki işler gibi; mesela, içinde bulunduğumuz günün kahvaltı sofrasında yaşananlar gibi kalıyor. Ereğli açısından bu meselelerin başında Tersaneler meselesi gelir.
AK Parti İlçe Başkanı Fatih Çakır yeni yılda ilçenin kanayan yarası kabul edilen tersanelere bir ziyaret gerçekleştirdi.
Tersanelerin büyük çoğunluğu AK Parti döneminde açıldı. Bu iktidar partisinin bölgeye kazandırdığı önemli bir değerdi. Başarı AK Parti'nin başarısıydı.
Yaklaşık beş bin kişinin çalıştığı bu işyerleri yine AK Parti döneminde kapatıldı. Sekiz yıldır tersanelerden tek tük çekiç sesleri, kaynak cızırtıları geliyor. Birçoğu kapandı, yarım kalan gemiler ilçe ekonomisinin simgesine dönüştü. İşçilerden paralarını alamayanlar oldu. Büyük miktarda yetişmiş işgücü Türkiye'nin başka bölgelerine göç etti.
Sekiz yılda probleme çözüm bulunamamasını AK Parti'den başka bir yere fatura etmenin imkanı yok. Yine de başarısızlık hem öksüz, hem de yetimdir. Siyaset alanında problemin kökenini başka tarafa izafe ederek, gelecekte çözüm umudunu üstleniyor AK Parti'nin yerel teşkilatı...
Yine de bu saatten sonra nihai çözüm bulmadıkları sürece kamuoyunu ikna etmeleri sandıkları kadar kolay olmayabilir.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com