HADİ SORMA BAKALIM!
30 Ocak 2017 08:50:40
Bir referandum eşiğindeyiz. Evet cephesi ve Hayır cephesi kendince söylemler geliştiriyor. Hepsini sorgulamak gerek.
Acaba 23 Nisan 1923'te bir milletin ayağına pranga mı vuruldu, yoksa o gün sökülen prangalar milletin ayağına yeniden vurulmak mı isteniyor?
Getirilmek istenen Cumhurbaşkanlığı sistemi diye özel bir şey mi, yoksa doğruca Başkanlık sistemine mi geçilecek?
Gerçekte bir rejim değişikliği mi söz konusu, yoksa sadece yürütmenin belirlenmesi yöntemini mi oylayacağız?
Bugün oy vererek seçtiğimiz milletvekillerinin meclis ve yürütme üzerindebölgeye hizmet getirme de diyebilirsinizdaha mı etkin olacak, yoksa kabul edilmesi durumunda Zonguldak'tan TBMM'ye gönderdiğimiz vekillerin işlevselliği son mu bulacak?
Dünyanın tüm gelişmiş ülkeleri başkanlık rejimiyle mi yönetiliyor, yoksa parlamenter rejimle mi?
Bu soruyu tersten de sormak lazım. Dünyanın en az gelişmiş ülkeleri başkanlık sistemiyle mi yönetiliyor, parlamenter rejimle mi?
Dünyanın parmakla gösterilen ülkeleri hangi modellerle yönetiliyor?
Başkanlık sistemi veya Cumhurbaşkanı sistemi olsun, getirilmek istenen sistem, başarılı başkanlık sistemi modelleriyle ne ölçüde örtüşüyor?
Niye 2010 referandumunda yetmez ama evet diyenler varken, bu seçimde yetmez ama evet diyen kanaat önderleri ortalıkta değil?
Evet cephesi mi getirilmek istenen değişikliği anlatmaya çalışıyor, Hayır cephesi mi? Hadi bu düşünce halkasını biraz daha ilerletelim. Hangi cephe karşı cephenin kötülüklerini anlatarak oy devşirmeye çalışıyor, hangi cephe değişiklik paketini oluşturan maddeler üzerinden görüşünü anlatmaya çalışıyor?
Evet cephesini oluşturan asıl siyasi parti 15 yıldır iktidarda. Yani bir koalisyonlar, istikrarsızlık falan deniyorsa geçmişlerinde böyle bir dönem yok, gelecekte nasıl bir istikrarsızlık öngörülüyor ki, böyle bir değişikliğe ihtiyaç var? Cari sorunların hangisi bu sistemle çözülecek?
Hangi cephe hedefini daha geniş bir toplumsal gruba yöneltiyor? Değişiklik talebi geniş toplum kitlelerinden, yani tabandan mı geliyor, yoksa dar bir çevre kendi öngördüğü talepleri geniş toplum kesimlerine kabul ettirmenin yollarını mı arıyor?
Madem kimsenin cumhuriyetle bir problemi yok, neden Evet cephesinde yer aldığını deklare edenler arasında bazı kişiler aynı zamanda cumhuriyetin kurucu ayarlarını hedef alan açıklamalarda bulunuyor?
Niye yaklaşık yüz yıl önce fiilen varlığı son bulmuş olan bir önceki devlet yapılanması, geleceğe yönelik plan yapanlar tarafından aziz ilan ediliyor? Cumhuriyet Türkiye'de dar bir grubun dayattığı bir rejim midir? Yoksa dünyada yaşanan gelişmeler doğrultusunda, iki yüz yılı aşkın bir süre (Padişah yetkilerinin kısıtlanması Köprülü Mehmet Paşa'nın sadarete atandığı 1656 yılına dek gider ama 1808'de yapılan Sened-i İttifak olarak kabul edin, onu da beğenmediyseniz 1839 Tanzimat Fermanı'nı kabul edin) monarkın karşısında toplumun yönetime katılma talebini kabul ettirmek için bedel ödeyenlerden güç alan daha gelişmiş bir yönetim biçimi, tarihsel bir sonuç mudur?
Milliyetçilik ülkü düzleminde önemi inkar edilemeyecek güç ve kararlılık gerektiren bir bilinçtir. Tam böyle önemli bir karar arasında niye ülküsel milliyetçilik bir tarafa bırakılarak, toplumun kanayan yaralarından beslenen tepkisel milliyetçilik pompalanmaya çalışılıyor?
Bir başkanıncumhurbaşkanının, dernek başkanınınseçimle işbaşına gelmiş olması onun toplumun onaylayamayacağı bazı yetki ve uygulamaları kullanmasına engel olur mu? Olursa, niye dünya tarihi boyunca sürüyle sayabileceğiniz, seçimle gelmiş diktatörlere niye engel olmadı?
Demokrasi, en fazla oyu alanın istediğini yapabileceği rejim midir, yoksa tüm toplumsal grupların yaşam ve refahının iktidar olan gruba rağmen korunabildiği bir rejim midir?
Bu soruları sormayı mümkün kılan ifade özgürlüğümüzü kullanmak bugün mü daha kolay olacak, yoksa değişiklik paketinden sonra mı?
Olağanüstü bir dönemde miyiz, yoksa günlük sorunlar dışında derdimiz yok mu? Olağanüstü Hal altında yapılan referandumların propaganda fikirlerin özgürce ifade edilmesi mümkün müdür, yoksa böyle zamanlarda gücü elinde bulunduran avantajlı mıdır?
Eğer sormak isterseniz, bu sorulardan binlercesini bulabilirsiniz... Vereceğiniz kararı ya bu sorulara verdiğiniz cevaplar belirleyecek, ya da karar verdikten sonra o kararı meşru kılacak mazeretler peşinde koşacaksınız. Hangisinin daha sağlıklı olacağına karar verin...
Soru sormaktan vazgeçmeyin.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com