![OYUMUN RENGİ NEDEN BÖYLE?](https://www.degisimmedya.com/image/editor/3437_huseyin-aksakalim.jpg)
OYUMUN RENGİ NEDEN BÖYLE?
11 Subat 2017 08:41:04
Kimi zaman uygun olduğunu düşündüğünüz şeyi değil, doğru olduğunu düşündüğünüz şeyi yapmanız gerekir.
Bu öyle bir andır ki, artık korktuğunuz şeylere karşı koymadıkça, korkmaya devam edeceğiniz gerçeği yakanıza sizi siz yapan geçmişiniz gibi yapışır. Şu alınır, bu gücenir, filancaya ayıp olur, şunlar bana cephe alır diye inandığınızı yapamıyor, savunamıyorsanız, gerçekten inandığınız şeylerin sahibi değilsiniz demektir. Daha da kötüsü, sizinle aynı düşünceye sahip olanların düşüncelerini savunmasındaki engellerden birine güç verir, meşruiyet kazandırırsınız.
Etrafınıza bakarsınız... Sizin gibi düşünenler hala bir tarafsızlık maskesi altında ne şiş yansın, ne kebap diyerek risk almamayı tercih etmiştir. Hiç biri kanaatlerini açıkça söylemez, açıkça yazmaz. Söyleyemez, yazamazlar... Kiminin belli kesimlerden maddi beklentileriyani alabileceği ballı parayı alamayacağı veya zaten aldığından olacağı şeklindevardır. Bunların çoğunlukta olduğunu söyleyebiliriz. Bir kısmı da başıma bir iş gelir, çoluk çocuğun hali nice olur, ya beni şöyle veya böyle yaftalarlar da adım çıkarsa diye korkar.
Fakat demokratik bir ortamda, nedeni ne olursa olsun bir görüş beğendiği gibi kendini savunurken, öbür görüş bu korkular ve beklentilerle baskı altına alınırsa alınacak sonucu demokrasinin tecellisi olarak kabul etmek mümkün değildir.
Bu yüzden seçim veya referandum ortamlarında vereceği oyun gerekçelerini savunma fırsatlarının eşit olması demokrasinin gereği olduğundan, bizatihi demokrasinin daha iyi gerçekleşmesi için savunmak gerek oylarımızın rengini...
***
Referandumun sonuçlarından kimin yararlanacağı önemli değil.
Özetle durum şu: Biri başkan olacak, hükümeti o kuracak, hakim ve savcı atamalarında en önemli belirleyici o olacak. Hem mecliste çoğunluğu olan partinin genel başkanı sıfatı taşıyacak, denetlenecekse çoğunluğunu elinde bulundurduğu bir meclis tarafından denetlenecek, hem de o meclisi işine gelmediğinde kendisiyle birlikte feshedebilecek. Kendisini denetleyecek meclis parlamenter sistemlerde olduğu gibi yürütme organıyla birlikte seçilirken, yürütme ve yasamanın birbirinden ayrı olduğu söylenecek.
Sonra, temel insan hakları dışında her alanda kararnamelerle yürütme organının başı yönetecek. Denetimi yapması gereken hukuk kurumları yürütme organının başının belirlediği yapılar tarafından oluşturulacak, yasama meclisinde çoğunluk partisi üzerinden burayı da yönetecek. Eğer geçerse, akla aykırı, nereye varacağı belli olmayan bir durum bu.
Şu veya bu kişi için değil, sadece evrensel hukuk ve demokrasi prensipleri açısından karşı çıkmak gereken bir durum bu.
***
Sonra, on sekiz maddelik bir düzenleme var ortada. Kimilerine hayır demeye gerek olmayan düzenlemeler de içeriyor.
Paketi on sekiz ayrı oylama halinde, her hafta sonu bir maddeyi oylamış olsak, (baştan 21 maddelik teklifteki sıralamaya göre) mesela, hukuk kurumlarının bağımsız ve tarafsız olmasını düzenleyen birinci, altıyüz milletvekilini öngören ikinci maddesini, seçilme yaşını onsekize düşüren maddeyi, Cumhurbaşkanının nitelikleri, adaylık ve seçimini düzenleyen sekizinci maddeyi, disiplin mahkemeleri dışında askeri mahkemelerin kaldırıldığı onaltıncı maddeyi olumlu karşılar, "evet oyu" verirdim.
Diğer konulara gelince, Cumhurbaşkanı parti genel başkanı olmasa, parlamento ve cumhurbaşkanıki bu durumda başkan oluyorayrı ayrı, iki turlu dar bölge seçimleriyle seçilse, yüksek mahkemelerin siyasi iktidarla bağı minimize edilse, yasama organının yürütme üzerindeki denetim yetkisi geliştirilse, yürütmeye kararname yoluyla halk iradesinin tecellisi olan meclisi by pass etme yetkisi vermemiş olsaydı onlara da evet diyebilirdik.
Ama bildiğiniz üzere ne maddeler ayrı ayrı oylanacak, ne de "Hayır" itirazının gerekçesi olan maddeler istenildiği şekilde düzenlendi.
***
Dahası halk iradesi ve demokrasi kavramlarının falsifikasyonu konusunu da gözden kaçırmamak gerek.
An itibarıyla, halkın oyuyla seçilmiş bir partinin, parti genel başkanı olarak seçime girmemiş bir başbakan tarafından yönetiliyoruz ve halkın oy verdiği başbakan adayı, görevini kısa bir süre yaptıktan sonra vatana Konya Milletvekili olarak hizmet ediyor. Buna rağmen halk iradesinin tecellisinden söz ediyoruz. Bu işte bir yanlışlık var.
Sonra demokrasi denilen şey, nimetlerinden gerçekleştiği toplumun tamamının yararlandığı bir rejimdir. Çoğunluk oyunu alan parti hükümeti kurar ama bu her alanda çoğunluğun kararının geçerli olduğu anlamına gelmez. Çünkü bir başbakan Partisinin genel başkanı olabilir ama seçilmesinden sonra tüm ülkenin başbakanıdır ve partisiyle aynı görüşte olmayan siyasal eğilimleri dışlama yoluna gidemez.
Bu satırlarda hep yazıldığı üzere demokrasinin gerçekleşmesi için dört koşul vardır.
Bunlardan birincisi ifade özgürlüğüdür ki, iktidar olan partiler bu ifade özgürlüğünü kullanarak fikirlerini ifade eder ve iktidara gelirler. İfade özgürlüğünün hukuki, ekonomik veya mahalle baskısı altına alınmasına karşı devlet gerekli önlemleri almalıdır.
İkincisi, örgütlenme özgürlüğüdür. Herhangi bir siyasal görüşe mensup olan veya bir şekilde menfaat birliği içinde bulunan bireylerin siyasi parti, dernek, sendika vb çatısı altında bir araya gelmesi engellenmemelidir.
Üçüncüsü sonuçları tartışmaya mahal vermeyecek şekilde şeffaf olarak gerçekleştirilen genel seçimlerdir.
Dördüncüsü de ilk üç sırada sayılan demokrasinin unsurlarını güvence altına alan bir hukuk devleti konseptinin yaşama geçmesidir.
Yeni bir anayasaya yönelik ihtiyaç sadece 12 Eylül rejiminin kalıntılarının silinmesi açısından değil, bu hedeflere ulaşılmasındaki eksikliklerden de kaynaklanıyordu ve getirilen düzenlemenin bu eksiklikleri gidermekle uzaktan yakından alakası yok.
Ekonomiyi, eğitimi, dış politikayı, gelir adaletsizliğini, terörü bitirmekle alakasını da anlamak mümkün değil. Zira bunlar için sistemde revizyona gitmek sorunu çözmez. Bunları çözmek için ekonomi, eğitim, dış politika ve iç güvenlik konularında doğru yaklaşımlar geliştirmek gerekir. Getirilmek istenen 18 maddede bunlarla ilgili tek kelime geçmiyor ki.
Eğer birisi daha doğrusunu anlatmaya zahmet etmeyecekse, ben "Hayır" demeye devam edeceğim.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com