AAA KİM GELMİŞ?
18 Subat 2017 10:00:30
Gelin bugün de referandum meselesine tarafsız, genel bir bakış atalım.
Bir kere, referandum yapmaya yapmaya paslanmış mıyız neyiz? Propaganda süresi başlamadan önce, hatta propaganda konusunda partiler yol haritalarını çizmeden kafayı gözü yaran açıklamalar birbiriyle yarışmaya başladı.
Kafa-Göz yarma işi mecaz değil. "Hayır" propagandası yapmak için yollara düşen partili iki kadın, bir apartmanda fiziki saldırıya maruz kaldıkları iddiasıyla mahkemeye başvurdu. Başörtülü bir kızımız, otobüste referandum konusunu konuştuğu bir kişi tarafından tartaklandı. Olay mahkemelik.
Sonra partilerde yetkili kişilerin ağzından çıkmaması gereken cümleler de sarf ediliyor, Evet partisinin amiral gemisi bir il başkan yardımcısının istifasını aldı. Dahası savcı soruşturma başlattı. Hani bunu Evetçi bir arkadaş yaptı ama Hayırcıların bakış açısı bundan farklı değil ki. Biri iç savaş tehdidini ortaya koyarsa, öbürü de memleketi parsel parsel satacaklar argümanını konuşuyor.
Hem de partilerin propaganda konusunda belirledikleri yolların bundan çok daha farklı olmasına rağmen...
***
Demek ki siyasi partilerin birbirinin gözünü oyduğu, rakibin gittiği köyü haber alan bir siyasi partinin daha öbürlerinin uğurlaması bitmeden o köye damladığı, köy kahvelerinde rakip siyasi partiler ve mensuplarına yönelik öfke dolu ifadelerin gırla gittiği genel veya mahalli idareler seçimlerinin havasından bir türlü çıkamadık.
Şimdi kendimizi evet vermeyi kafaya koymuş bir vatandaşın yerine koyalım. Bu durumda, komşunun da evet vermesini isteyeceğimiz muhakkak. Onu kafakola almak da istiyoruz. Bunu nasıl yapmamız gerek diye düşünüyoruz.
Önümüzde iki yol var. Kendi partinin meziyetlerini övüp, Hayırcı partinin kötülüklerini ön plana çıkarmakki şu ana kadar yapılan bundan ibaret. Burada bir problem var. Zaten bizim partinin meziyetlerini daha önceki seçimde de anlatmıştık. Eğer bizim seçim zamanı suratı nedense kararan komşu bunu mantıklı bulsaydı o zaman bizim partiye oy verecekti. Referandumda aynı şeyi tekrarlamakla sonuç almak mümkün olabilir ama adamı daha da inatlaştırma tehlikesi var.
İkinci yol da, işi hiç siyasi partiye dökmeden, bu meselenin bir memleket meselesi olduğunu, neticede millet neye karar verirse versin iktidar partisinin değişmeyeceğini, burada esas olanın iki farklı görüşten birini seçmek olduğunu anlatabiliriz.
***
Hayır oyu verecek vatandaş için de aynı şey geçerli...
Kendimizi böyle bir vatandaşın yerine koyalım. Herkesin bu referandumda Hayır oyu kullanmasını istiyoruz. Karşı komşuyu geçen seçimde ikna edemedik ama aradaki çay sohbet hukukuna dayanarak bu kez neticeye gitmenin yolunu bulacağız. Zaten buna mecburuz çünkü en büyük seçmen kütlesi Evet cephesinin büyük paydasını oluşturan iktidar partisinde.
Komşunun giderek daha fazla ikna olduğu, o ikna oldukça bizim daha da kızdığımız partisinden vazgeçmesini istersek, sadece referandumda gelen oydan değil, aynı zamanda komşunun selamından sabahından olma tehlikemiz de var. O halde ne yapmak gerek?
İşi hiç siyasi partiye dökmeden, bu meselenin bir memleket meselesi olduğunu, neticede millet neye karar verirse versin iktidar partisinin değişmeyeceğini, burada esas olanın iki farklı görüşten birini seçmek olduğunu anlatabiliriz.
Geldik mi aynı noktaya...
***
Vatanseverliği herhangi bir siyasi partinin tekelinde görme hastalığının tedavisi güçtür. Bu hastalığın yeşerdiği yerlerde demokrasinin palazlanmasını sağlamak daha da güçtür.
Hele hele önümüzdeki referandum gibi prensiplerle ilgili bir oylamada, bir tarafın kutsal bir göreve çıktığını, öbürünün ihanet peşinde olduğunu savunmak, sağlıksız, antidemokratik bir ortamdan başka hiçbir neticeye çıkmaz. Aynı toplumda yaşayan tüm insanların aynı görüşte olma zorunluluğu yok. Aynı görüşte olmayan insanlara da saygı duyamayacaksak, hoşgörülü olduğumuzu söylemek bile abes.
Bu yüzden referandum sürecinde propaganda yapmak için, aralarında komşularınız da bulunan birileri kapınızı çalarsa, o zalim, ötekileştirici "Ne istiyorsunuz?"sorusunu bir tarafa bırakarak, şöyle karşılayın onları:
"Aaa, kim gelmiş!"
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com