"EVET" DENİLEBİLİR Mİ?
07 Mart 2017 08:52:11
Referandum havası iyiden iyiye kendini hissettirmeye başladı. Dost sohbetlerinde anayasa değişiklik paketine yönelik tartışmalar, her geçen gün biraz daha fazla yer kaplıyor.
Konuşmalar kimi zaman "Falanca nerede, ben orada" noktasında kalıyor, kimisinde hayli derin analizler yapmaya kadar gidiyor. Neticede şu ana kadar getirilen düzenlemenin savunulabilir bir yanını bulmak mümkün olmadı.
Her şeye "Hayır" demeyi adet haline getirdiği öne sürülen " bir grup meczup" arasında sayılmaktan özel bir rahatsızlık duymaya gerek yok. Zaten "Hayırcı" grubu içinde, başkanlığa doğrudan karşı olduğunu söyleyecekler arasında değilseniz böyle bir sıkıntıya girmeme garantiniz hazır.
Başkanlık sistemi de doğru uygulandığında çok savunulabilir bir sistem. Kuvvetler ayrılığını tesis edersin, parti genel başkanı ile cumhurbaşkanının aynı kişi olmaması için tedbir alırsın, Cumhurbaşkanı ve TBMM seçimini ayrı yaparsın. Yürütme üzerinde denetim mekanizmalarını oluşturursun o zaman seve seve gidip biz de evet veririz.
Yani mesele şimdiki cumhurbaşkanına karşıtlıkla ilgili değil, hükümeti elinde bulunduran siyasi partiye karşı konumlanmakla ilgili değil. Hatta başkanlık sisteminin kendisiyle de ilgili değil.
Aralarında benim de bulunduğum "Hayırcı" cephesinin asıl derdi getirilen bu tasarının kendisi. Buradan demokratik bir başkanlık sistemi çıkacağına ilişkin gerçekçi bir açıklama duymak henüz mümkün olmadı.
Öyle olmayınca "Evet" demek de mümkün değil haliyle.
AYKIRI SORULAR...
En gülünç olan "Hayırcı" olanların teröristlerle paralel hareket ettiği, "Hayır" demenin terörün işine yaradığı iddiası...
Böyle dediğin zaman, madem getirdiğin düzenlemenin terör örgütlerinin işine yarama ihtimali var, niye böyle bir şeye giriştin demezler mi adama? Böylesi bir anayasa değişikliğini sonucunda ne çıkarsa çıksın terör örgütlerinin işine yaramayacak şekilde dizayn edemediniz mi?
Bir diğer trajikomik olan ise "Beka" problemi üzerine söylenenler... Ülkenin bekası için bu referandumda alınacak sonuç çok önemliymiş! Ülkenin bekasıyla ilgili konular benim bildiğim siyaset üstü konulardır. Şimdi ülke için bir ölüm kalım meselesi olan bir konuyu, siyasetin kaypak zeminine koymak da mı aklınıza geldi diye sormazlar mı adama?
Her şey halkın kararına bağlı deniliyor. Eğer OHAL olmasa, eşit propaganda koşulları sağlanabilse mümkün olabilecek bir durum ama bugünün koşullarında olmayan bir şeyi konuşup da vakit harcamanın yararı yok. Eldeki malzeme bu. Yine de ifadenin belli bir doğruluğu var. Keşke onun yanında seçilen siyasal eğilime karşı, görüşü azınlıkta kalan kesimleri koruyabilmek için bir düzenleme konusunda da bu kadar hevesli olsalar demekten başka yapacak bir şey yok.
Tabii ki ne "Hayır" diyecek olanlar teröre destek veriyor, ne de sonucun şöyle veya böyle çıkması halinde ülke bir beka problemi yaşayacak.
Bunların hepsi propaganda...
TARAFTAR GÖZLÜĞÜ NASIL ÇIKARILIR?
Referandum seçim değildir. Seçim değildir. Seçim değildir... Üç kere beş kere yüz kere düşünün bunu.
Referanduma taraftar gözlüğü, yandaş gözlüğü, benim adamın görüşü gözlüğüyle gidilmez. Sonucu yaşamı etkileyen teknik konulardır bunlar. Akılla, mantıkla, kılı kırk yararak düşünmek gerekir bunu.
Bunu sağlamak için bir deneme yapın. Alın on sekiz maddelik değişiklik metnini, bu değişikliğin başka bir ülke için, mesela Norveç için hayata geçirileceğini düşünün. Bir de başkanlık sistemi uygulanan ülkeler için düşünün. Mesela ABD'de başkanlık sistemi bu şekilde uygulansa sıkıntı olur mu olmaz mı diye...
Paket eğer Norveçliler veya ABD için iyi sonuçlar doğurur diyorsanız , "Vay be bu kadar mükemmel bir anayasa hazırlamak bunların hiç mi aklına gelmemiş?" demek istiyorsunuz. O zaman size diyecek bir şey yok.
Ama Norveçliler bunu beğenmez, sıkıntı olur diyorsanız, bu değişiklik paketine "Evet" denilebilir mi?
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com