"AVRUPA FİLM ÇEVİRİYOR"
30 Mart 2017 08:38:07
AK Parti Zonguldak Milletvekili Hüseyin Özbakır, "Avrupa film çeviriyor, teröristlere imkan tanıyorlar, bize imkan tanımıyorlar. Amaçları Türkiye'nin gerilemesi veya yerinde sayması" demiş.
Film metaforu biraz daha yakından bakmayı hak ediyor. Eğer Avrupa film çeviriyorsa, burada yönetmenin, başrol oyuncusunun, yapımcınınki bu filmin hasılatını kimin cebe atacağı konusunu da içeriyorhatta seyircininbu da kimin cebinden bir şeyler çıktığı anlamına geliyorkim olduğunu iyi anlamak lazım.
Merhum Prof. Dr. Mahir Kaynak, "Bir olay olduğunda, kimin karlı çıkacağına bakmak gerekir" derdi. Yani burada en önemli olan konu, filmin yapımcısının kim olduğu... Zira hasılatı o cebine atacağına göre, çevrilen filmin niteliğiyle ilgili olarak karar verme pozisyonu da onda olmalı...
"Türkiye'nin gerilemesi veya yerinde sayması" temalı filmden Avrupa'nın ne kazanç sağlayacağı karanlıkta kalıyor. Bir kriz coğrafyasının son istihkamı olan Türkiye'nin gerilemesi veya yerinde saymasından Avrupa kazançlı çıkabilir mi?
Türkiye referandum sarmalına girene dek çevrilmeyen filmin neden tam bu sırada vizyona girdiğini de iyi sorgulamak gerek. Avrupa'da çekilen filmin yol açacağı milliyetçi-ulusalcı tepkiyi kimin oya tahvil ettiği meselesini düşününce, filmin hasılatından Avrupa payını alsa bile (Zira onlarda da milliyetçi söylemlerin yükselişte olduğu görülüyor) Türkiye distiribütörünün kimliği konusu kafayı karıştırmaya yeter de artar bile...
***
Ona bakarsanız filmin pasif unsuru olan seyirci Türkiye veya Türk halkı gibi görünüyor. Yani cepten bir miktar harcaması gereken kitle bu...
Filmin içindeki çatışmayı seyrederken, turizm gelirleri, ihracat gibi gelirlerden mahrum kalarak bu ödemeyi yapar gibiyiz. Özellikle Turizm, gönüllülük esasına dayalı bir ekonomik faaliyet olduğundan, yabancı düşmanlığının körüklendiği bir ülkenin lehinde sonuçlanması biraz zor gözüken bir film bu. Geçen sene Rusya krizi yüzünden doluluk oranları iyice düşen konaklama sektörünün bu sene iyice havlu atacağı öngörüleri pek de yersiz olmasa gerek.
Ayrıca, Suriye'de Türkiye ile Amerika ve Rusya'nın karşı karşıya kalması da sorunun sadece yaşlı Avrupa kıtasıyla sınırlı kalmadığını gösteriyor. Düne kadar özgür dünya diye kabul ettiğimiz ülkelerin neredeyse tamamıyla karşı karşıyayız. Ticaretimizin büyük bölümü bu ülkelerle. Birkaç ay öncesine kadar kayda değer hiçbir problem yaşamadığımız ülkelerle nasıl oldu da böyle kısa bir sürede bunca husumet geliştiğini sorgulamak gerek.
Ayrıca, referandumun sonuçlanmasına yirmi günden az süre var. Amaç referandum sürecinde istenilen bir neticeyi elde etmekse, referandumdan sonra bunca dağılan dış politikayı toparlamak nasıl mümkün olacak?
Türkiye'de NATO ittifakının ve Avrupa Birliği tercihinin giderek toplum arasındaözellikle de iktidar çevrelerine yakın siyasi gruplarcadaha fazla sorgulandığı görülüyor. Avrupa Birliği içinde, Brexit'in ardından birlik temellerinin sorgulamaya açıldığı biliniyor ama NATO söz konusu olduğunda çok daha temel bir tercih değişikliğinin eşiğinde olup olmadığımızı da sorgulamayı gerekli kılıyor.
***
Netice şu...
Dış politika, içi politikadan bağımsız ele alınmadığı sürece, cebinden bir şeyler çıkması gereken seyircinin Türkiye'de yaşayanlar, hatta başka ülkelerde yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olması kaçınılmaz.
Almanya'da, Hollanda'da, Belçika'da ve diğer Avrupa ülkelerinde Türkiye algısını korumak, bozulduğunda yeniden tamir etmekten çok daha kolaydır. On sekiz gün sonra referandum yapılacak, büyük ihtimalle bu ilişkilerin yeniden kurulması, düzeltilmesi gündeme gelecek. O zaman husumetin kökü olan kimin konuşturulduğu meselesi manasız olacak ama ilişkileri onarma ihtiyacı ortadan kalkmayacak. Sıkıntılı bir durum.
Avrupa evet mi istiyor hayır mı? Avrupa gelip Türkiye'de oy mu kullanacak? Asıl önemli olan, Türkiye halkının ne istediğidir. Bu yüzden kendi aramızdaki meseleleri halletmeye çalışırken, komşu mahalleleri işe karıştırmaya gerek yok.
16 Nisan'da bu meseleyi Türk halkı çözecek...
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com