![KABAHAT KİMİN BANA NE?](https://www.degisimmedya.com/image/editor/3437_huseyin-aksakalim.jpg)
KABAHAT KİMİN BANA NE?
10 Mayis 2017 08:41:43
Ereğli Devlet Hastanesi yeni binasına taşınalı iki buçuk yıl oldu.
Hatırlanacaktır, önceki dönem Ereğli Kaymakamı İbrahim Çay'a inşaatın bitimi aşamasında ziyarette bulunan yüklenici firma temsilcileri, hastanenin teslim tarihinde biteceğini ancak yol meselesinin büyük problem olacağını söylemişti.
O zamanlar birçok gazete, "Yolu olmayan hastane" gibi manşetlerle çıkmış, bunun üzerine dönemin siyasetçileri yol konusunun kısa sürede halledileceğini söylemişti. Sonra "Proje hazırlanıyor" denildi. "Onayda" denildi. "İhale süreci" denildi.
Nihayet bir köprülü kavşak inşaatı başladı. Baştan inşaatın hızla ilerlemesi karşısında bu yolu kullanmaya mecbur kalanlar umutlandı ama ne hikmetse, kaba inşaatın bitişine kısa süre kala iş durdu.
Kavşak önemliydi, zira 2014 yerel seçimlerinde neredeyse bitmek üzere olan yeni Şehirlerarası terminalin açılışı da bu kavşağa bağlantılı olan yoldan verilecekti. Burası aynı zamanda bugünlerde "Proje şurada, burada" denilen çevre yolunun da Ereğli Zonguldak yoluyla birleşeceği nokta olacaktı.
Hukuki meseleler yüzünden olduğu söyleniyor, inşaat durdu. Ereğli Devlet Hastanesi'nin yeni yerine taşınmasının üzerinden iki buçuk yıl geçti.
***
Bugünlerde, kavşak inşaatı yapılırken kullanılan servis yoluna dökülen asfaltla avutulmaya çalışılıyoruz. Sanki ebediyen servis yolunu kullanacakmışız da, buraya dökülen asfalt kavşak inşaatının tamamlanamamasındaki başarısızlığı hafifletirmiş gibi...
Yine de haksızlık etmemek gerek. Servis yolunu kullanmak gerekiyorsa, olabilecek en iyi zeminde trafik akışı sağlamak da önemli. Burada itiraz edilen asıl işte yaşanan gecikmelerden başka bir şey değil.
Tıpkı, yılbaşına kadar tamamlanacak denilen Ereğli Zonguldak yolunun Kandilli Tepesi-Ereğli Kepez arasındaki kesiminin beşinci ayda da tamamlanamamış olmasının sorumluluğunu birilerinin üstlenmesi gerektiği gibi...
Sorsan arka arkaya bir çok mazeret sayılır. Oysa makamlar mazeret üretmek için değil, onları yok etmek içindir.
***
Bu cümleden olmak üzere, bu işlerin gecikmesinde kimin sorumluluğu olduğu, kimin işini düzgün yapmadığı da önemli değil. Netice ve maksat hasıl olduğunda buyursunlar başarının keyfini doyasıya sürsünler. Önemli olan işin tamamlanması, sorunun çözülmesidir.
Ama çözülmüyor, çözülmüyor, çözülmüyor.
Arsa ihtilafları, mahkeme süreçleri, batık müteahhitler, zorlu coğrafya koşulları falan hiç biri mazeret değil. O kavşakta iş makineleri bugün harıl harıl çalışıyor olmalıydı. Zaten arada geçen sürede çalışma devam etseydi, büyük ihtimalle servis yolunun asfaltlanmasıyla avunmak zorunda kalınmazdı.
Böyle incik boncuk meseleler gündemi meşgul ettiği sürece kamuoyunun veya yetkili her kimse onların yeni projelere odaklanması mümkün değil. Daha iyisini isteyebilmek için devam eden işlerin tamamlanması şart.
Bu yüzden kimse yukarıda sayılan veya sayılmayan mazeretlerin ardına sığınıp kendini mazur göstermeye çalışmasın. Onlar ne derse desin neticeye bakmamız gerek.
O yolu her gün kullanan kişilerin sıkıntıları devam ediyor mu? Ediyor. Yol çalışmaları öngörülen zamanı zorlamaya başladı mı? Başladı.
Neticeye ulaşmadıktan sonra kabahatin kimde olduğundan bana ne?
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com