OSMAN NEVRES...
16 Mayis 2017 08:35:18
Osman Nevres ismini bilmezsiniz... Aslında başlattığı büyük olaylar zinciri ve nasıl başladığı çok iyi bilinir ama başka bir isimle...
Selanik'te 1888'de Recep'in oğlu olarak doğdu, Atatürk'ün de eğitim aldığı Şemsi Efendi ilkokulunda okudu.
Avrupa'nın en prestijli okullarından Sorbonne'de Siyasal Bilimler Eğitimi gördü. Bu sıralarda Trablusgarp'ı işgal eden İtalya'yı protesto eden mitingler düzenledi.
Vatanı aleyhine balkanlarda faaliyette bulunan Buxton Kardeşler'e suikast düzenledi, 10 yıl hapis cezası aldı. 1916'da salıverildi.
Yurda döndükten sonra verem hastası olduğu anlaşıldı, tedavi edilmek için İsviçre'ye gitmesi gerekti. Tanınmamak için ismini Hasan Tahsin olarak değiştirdi.
Siz onu Hasan Tahsin olarak tanırsınız yani...
1918'de İzmir'e yerleşerek "Hukuk-u Beşer" gazetesini yayınlamaya başlar. Burada da sonradan aldığı Hasan Tahsin adını kullanır. Kadın haklarını yazdığı yazılarla savunan ilk erkek gazeteci olarak bilinir.
15 MAYIS GÜNÜ...
15 Mayıs günü Hasan Tahsin Kordonboyu'nda beklemeye başlar. Yunan gemileri Patris ve Atronitos rıhtıma yaklaşır. Saat dokuza doğru Yunan Efzon alayı gemiden inerek karaya çıkar. Temiastokles gemisi de 5. Yunan Piyade Alayını diğer bir rıhtımda indirir.
Bu anlar hakkında yazılmış birçok şey bulabilirsiniz. Sahneyi gözünüzün önünde canlandırın. 31 yaşında, gençliğini vatanın bütünlüğü ve bağımsızlığına adamış bir genç, pırıl pırıl üniformalar içinde, omuzları sırmalı komutanlarının denetimindeki askerleri sevk ve idare etmektedir.
O günlerde İzmir'de yaşayan rumlar bayramlık elbiselerini giymiş, ellerinde yunan bayrakları ve çiçeklerle Yunan ordusunu karşılamaktadır. İki gün önce Venizelos beyannamesini duymuşlar, karşılama için hazırlıklar yapmışlardır. İlk askeri taburun İzmir Metropoliti tarafından kutsanmasını içi sıkılarak izler Hasan Tahsin. Törenin ardından ilk Yunan taburu Hükümet konağına, Kışla'ya, buradan Karantina'ya doğru yürüyüşe geçer.
Yürüyüş kolunun başı Kışla hizasını geçip Kokaryalı istikametine saptığında Hasan Tahsin kalabalığın arasından sıyrılarak ön sıraya geçer.
"Böyle ellerini sallaya sallaya geçemezler" diye bağırır, ardından revolverini çekerek tabancasını çekerek tüm mermileri işgalci askerlerin üstüne boşaltır.
Daha sonraları, dört gün sonra (19 Mayıs 1919) başladığını kabul ettiğimiz kurtuluş Savaşı'nın ilk işaret fişeğidir bu mermiler.
Delaris ve Papakostos isimli iki Efzon askeri oracıkta can verir. Önce böyle bir direniş beklemeyen Yunan alayı, ateş açarak karşılık verir. Daha sonra da süngüleriyle Hasan Tahsin'e saldırırlar.
Hasan Tahsin 31 yaşında yaşama böylece veda eder. Tarih 15 Mayıs 1919'dur. Sabah saatleridir.
BÜYÜK KAHRAMANLAR ÇAĞI...
Büyük mücadeleler büyük kahramanlara, sembollere ihtiyaç duyarlar. Büyük dönüşümler aynı zamanda büyük yolculukların eseridir.. Birazcık okuyup yazmış her Yunanlı gibi, karaya çıkan yunan askerlerinin rol modeli Achilleus'tur. Achilleus'un Truva surları önünde Hektor'u öldürdüğü destan parçasında bir rol kapmak onların hedefidir.
Fakat rövanş Hektor'un olacaktır. Türk kurtuluş hareketinin en önemli sembollerinden birinin de direnişte can vermesi tarihe büyük bir göndermedir. Fakat Anadolu topraklarının bu seferki sahipleri ilk kahramanlarının kanını yerde bırakmamaya kararlıdır.
Hasan Tahsin Türk direnişinin, Anadolu ihtilalinin ilk kahramanıdır. Sütçü İmam, Şahin Bey ve benzerleri yurdun dört bir yanında yar bildikleri toprak parçalarını ve üstlerinde yaşayanların namusunu korumak için ayaklanacaktır.
Ege Bölgesinde Kuvayı Milliye örgütlenmesinin temellerinden biri Hasan Tahsin'in attığı kurşunlardır. Kuvvacılardan Demirci Mehmet Efe, "Bu genç düşmana ilk kurşunu sıktı, gerisi bize düşer" der.
Hasan Tahsin'in 31 yaşında can verdiği sıralarda, ondan yedi yaş büyük başka bir genç, İstanbul'da yol hazırlıkları yapmaktadır. 16 Mayıs'ta Bandırma vapuruna binecektir. Yolculuğun sonu Samsun olacaktır.
Geminin kalktığı saatlerde İngiliz Komiseri akşamdan kalma olduğundan vapurun yolcu listesini ilk kez görme imkanı bulmuştur. Mustafa Kemal ismini görünce Babıali'ye koşar. Kendisini karşılayan Osmanlı yetkilisi ellerini iki yana açar ve "Çok geç ekselansları, kuş çoktan uçtu" der.
Sonrasını Nutuk'tan okuyabilirsiniz...
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com