BUNU DA YAZ...
31 Mayis 2017 08:36:06
Siyasiler ve önemli sivil toplum kuruluşu temsilcileri basın toplantılarında "Bunu da yaz" derler. Genelde gazetecilerin nefeslerinin altından öfkeli homurtular çıkmasına yol açan bir taleptir bu...
"Yazın" denilenler arasında çeşitli konular bulunur . Bu talebin içeriğiyle ilgili konu yeni yatırımların takibi, ihtiyaçların tespiti gibi olağan şeyler olabileceği gibi, 'Falancanın yaptığı cukkalı işler" gibi sıra dışı konular da bulunabilir. Kimileri gazetecilere "Araştırma içerikli dönem ödevleri' vermeye kalkarlar...
"Yaz" denilen bu konular daha genel bir bakış açısıyla ele alındığında, büyük bölümü kişisel görüşler veya belli bir alanda destek talebiyle ilgilidir, kalanlar da kendine taşeron veya amele arayışının göstergesidir. Taşeron gazeteci demek her zaman birilerinin tekerine çomak sokan, arkasındaki kişinin çıkarlarını kollayan değildir. Gereksiz yere birilerine destanlar yazmak, övgüler düzmek de taşeron gazeteciliğin başka biçimidir.
Siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri bazı bilgilere basından kolay ulaşırlar. Ne gariptir ki, halka açık olan şeylerin bile gazetecilere kapalı olduğunun görüldüğü vakidir.
Mesela bir siyasi partinin danışma toplantısının belli bir noktasında basına kapalı denilerek gazeteciler dışarı çıkartılır. Oysa karşı apartmanın alt katında faaliyet gösteren manifaturacı arkadaş bu toplantıyı sonuna kadar izleyebilir. Fakat hiç de garip sayılamayacak bir tutumla manifaturacı arkadaşa yaptığı mesleğin icrası konusunda ayar verilmeye kalkılmaz. Toplantının bir bölümünün kapatıldığı basın mensuplarından "Onu da yaz" diye özel istekte bulunulur.
Bir oda yönetim toplantısının basın önünde gerçekleştirildiğini görmüşlüğünüz , duymuşluğunuz var mıdır?
Aslında var...
***
Düzce'de çalıştığım dönemde, TSO toplantıları basına açık yapılırdı. TSO önceleri haber vermiyordu da, haberini alıp gelen gazetecilere ses çıkarılmıyordu. O zamanlar TSO Başkanı Metin Büyük idi. Daha sonraları basını da davet etmeye başladılar.
Ardından TSO toplantıları için davetiye gelmeye başladı. Ancak burada da toplantının bir bölümü basına açık, bir bölümü kapalı yapılıyordu. Başkan veya meclis başkanı gündeme ilişkin görüşlerini anlatıyor, meclis üyelerinden görüşünü anlatmak isteyen varsa söylüyordu. Sonra gelen bölüm öncesinde gazetecilere aynen şu söyleniyordu:
"Arkadaşlar bize müsaade ediniz. Buradan sonra para konuları konuşulacak. Borçlar var, alacaklar var, malum bunlar mahrem işler. Bu bölüm basına kapalı yapılacak."
Bunun üzerine basın mensupları çıkıyordu. İyi bir düzenlemeydi bu.
Düzce'de şahit olduğum başka bir uygulama da Belediye meclisi toplantılarının gece yapılmasıydı. Gündüz herkes işine gücüne bakıyor, akşam saat 20.00'den sonra belediye meclis toplantı salonunda bir araya geliyordu. Çoğu gazeteci bu saatte evinde olduğundan pek azı meclis toplantılarını takip edebiliyordu ama bekleyen gazeteciler de önemli haberler yakalamak suretiyle ödüllendiriliyordu.
***
Neyse konuyu dağıtmayalım...
Gazeteciler "Bunu da yaz" denildiğinde neden homurdanır peki?
Zira yaz denilen meselelerin detayına hakim olmak kolay değildir. Sadece muhatabın bakış açısıyla yazarsan ona haber denmez. Üstelik karşı tarafın görüşü aktaranla aynı olmayabilir. Kurumsal duyarlılıklarıyla başkasınınki örtüşmeyebilir, en önemlisi de başkasının taşeronluğunu yapan gazeteci durumunda kalmak istemez kimse...
Kimi zaman da yazın denilen meseleler zaten yazılmıştır. Sadece bu talebi dile getiren kanaat önderi onu okumamıştır. Daha doğrusu toplumsal piramidin her seviyesi gibi, o seviyedeki insanlar da pek okumaktan hazzetmeyen kişilerdir. Yaz derler ama okumaya zahmet etmezler.
Kanaat önderlerinden çoğunun, istediklerini yazmasını bekledikleri ve umdukları gazetecilerin aynı zamanda kişisel kariyerleri açısından tehdit potansiyeline sahip kişiler olarak algılanması da kamusal alanın garipliklerinden biridir. O kalem başkasının canını yaksın, benimkini değil demenin ne kadar mantıklı ve ahlaki olduğunu, gazeteciler diğer kişilerden daha iyi ayırt edebilir zaten.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com