KİM NE BİLİYOR?
07 Haziran 2017 09:07:45
Bir haftaya yakın süredir gerek haberler, gerekse köşemizde Ereğli'de, eski devlet hastanesi alanına yapılacak kampüs çalışmalarını gündeme getirdik.
Kafa karışıklığının temelinde, BEÜ yetkililerinin konu hakkında herhangi bir açıklama yapmayışı vardı. Nihayet BEÜ'den konuya ilişkin bir açıklama geldi. Açıklama, daha ziyade kampüs alanına gerçekleştirilen bir ziyaretle ilgiliydi.
BEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Varım Numanoğlu, Ereğli Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Azar, Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kemal Büyükgüzel, Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yüksel Ayaz, Yapı İşleri Daire Başkanı Yrd. Doç. Dr. Burak Öz ve projenin teknik elemanları Ereğli Eğitim Kampüsü'ne ziyarette bulundu.
Rektör Özer incelemede bulunmasa da, biri rektör yardımcısı olmak üzere dört profesörün bir araya gelip sahada inceleme yapması, yeterince güçlü ve ciddi bir mesaj verme çabası olduğunu gösteriyor. İlçedeki siyasilerden edinebildiğimiz bilgilere göre, Turizm Fakültesi yeni kampüse yapılacak ve diğer fakülteler yerinde kalacaktı. İnceleme gezisinde diğer fakültelerin dekanlarının da bulunması, bu konuda son sözün daha söylenmediğini getiriyor akla...
Ayrıca, kampüse yeni fakülteler yapılmalı diye siyaset yapanların (ki bunların büyük bölümü muhalefet partileriydi) meseleyi çok fazla düşünüp taşındığı görüşünde değildim. Kamuoyunda böyle bir görüş hakim olunca bu kez iktidar partisi yetkilileri de aynı telden okumaya başladı. Ama bunun aklın sesi olduğunu söylemek doğru değil.
Kampüsün yeri konusunda da acele edildiğine dair görüşler olduğu en başından beri biliniyor. İtirazlar, birincisi, kent merkezindeki ulaşım altyapısının burada resmi daireler ve üniversite kampüsünün kurulmasıyla yetersiz kalacağı, ikincisi de kampüs ortamının en uygun yere yapılması yerine 'bulunan ilk boş yere' yapılmasının yanlışlığına dayanıyor. Fakat artık bunları tartışmak için çok geç.
Eleştirilere verilecek cevap şu: madem bu noktaya gelindi, pişmiş aşa su katmaktansa en iyisini yapmanın gayreti içinde olmak gerek. Bu saatten sonra engelleyici tutum almak yerine problemli sahalarda neler yapılabileceğini düşünmekte yarar var.
***
En başından beri ilçede faaliyet gösteren tüm yükseköğretim birimlerinin kampüs alanında toplanması gerektiğini savunurum. Zira Merkez kampüs, akademi havasının en fazla solunacağı nokta olacak. Yeni bir planlama yapılacağından sosyal donatı alanları da buraya gelmesi planlanan öğrencilerin sayısıyla orantılı olacak. Yani bir yetersizliğin söz konusu olacağını söylemek mümkün değil.
Dahası, fakültelerdeki öğretim görevlilerinin bir kısmı, farklı birimlerdeki dersleri de kolayca verme imkanı bulacaktır. Zira bölümler ne olursa olsun mutlaka bazı ortak dersler bulunacaktır.
Kampüs içerisine yapılacak olan; amfiler, derslikler, laboratuvar ve atölyeler, idari ofisler, etüt merkezleri, kütüphane, yemekhane ve kafeterya, açık ve kapalı spor alanları ile kampüs camisi gibi eğitsel ve sosyal alanlar ortak kullanılabilecek.
Fakültelerin önceki binalarının boşalmış olması eksi hanesine yazılacakmış gibi görenler yanılıyor. O binalar yükseköğretim rezervinde önemli bir yer işgal edecek. Zira buraların boşalmasıyla tadilatlarının yapılması imkanı da doğacak ve yeni yüksekokulların buralarda ferah ortamlarda eğitim verebilmesi mümkün olacaktır.
***
BEÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer, detaylar konusunda müşkülpesent davranıyor. Rektör beyin açıklamasından kampüs için Kalkınma bakanlığından bütçe sağlanmasının beklendiği anlaşılıyor. Rektör ayrıca "bu proje sayesinde kampüs içerisinde yer alan eğitim birimlerimiz, spor ve sosyal alanları ile birlikte, daha büyük ve işlevsel bir kampüs haline gelecek" diyor.
Yine de Kalkınma bakanlığından sağlanacak bütçenin sadece bir umut mu, yoksa bu konuda girişimlerin yapılıp yapılmadığı konusunda bilgi yok. Ayrıca kampüs içinde hangi birimlerin yer alacağı konusundaki muğlaklığı da ortadan kaldırmak, Özer'in açıklamasıyla bile kaldırmak mümkün olamadı. Ancak yukarıda alıntılanan cümlesi içindeki "Eğitim Birimlerimiz" çoğul ifadesi, bunun sadece Turizm Fakültesi ile sınırlı kalmayacağı şeklinde yorumlanabilir.
BEÜ Rektörü Prof. Dr. Özer, aynı zamanda "Çalışmaların planlandığı gibi gittiği" ifadesiyle ilçe kamuoyunu teskin ediyor. Yine de ortada planlama olduğuna göre bir takvim de olmalı. Bu takvimin nasıl bir süreci içerdiğine ilişkin bir bilgiyi ne Rektör veriyor, ne de siyasiler.
Bunları sormaya devam etmekte yarar var.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com