![KILIÇDAROĞLU'NUN PABUÇLARI](https://www.degisimmedya.com/image/editor/3437_huseyin-aksakalim.jpg)
KILIÇDAROĞLU'NUN PABUÇLARI
03 Temmuz 2017 09:00:45
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, iki buçuk haftadır elinde "Adalet" yazan bir pankartla yürüyor. Genel Başkan, Ankara'dan yola çıktı, Kızılcahamam, Mengen, Bolu, Düzce'yi aştı, yolun yarısını geçti, nihayet İstanbul Maltepe'ye kadar yürüyecek.
Adalet istediği için yürüdüğünü söylüyor, bu talebe katılan binlerce kişi yürüyüşü ilerledikçe kendisine eşlik ediyor.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendince bir adalet kavramı mı var, yoksa ortak bir adalet anlayışına mugayir güncel durumları mı protesto ediyor, istediği başka bir şey midir tam olarak bilemiyoruz. Fakat olayın çerçevesinin en başta olduğundan çok daha kapsamlı bir hal aldığı ve tüm toplumsal muhalefetin bir şekilde tek eylemde odaklanma temayülü içinde olduğu gözüküyor. Bir kısım tatlı su filozofu ise meseleyi Genel Başkanın tabanları ve pabuçlarına indirgeme eğiliminde...
Elbette mülahazaların büyük bölümü şu veya bu şekilde güncel politikanın izlerini taşıyor. Bırakalım bunları.
***
Elde olan bir şeyi talep etmezsiniz. Gazoz içecek parası olanın gazoz parası istemeyeceği gibi, adalet olan yerde adalet istenmez.
Bu satırların yazarı, yarım asırlık ömrünün tamamını birilerinin adalet istediği, bir dönem hukuksuz uygulamaların mağduru olanların, bir sonraki dönemde başka bir hukuksuzluğun faili olduğunun görüldüğü bir ülkede geçirmiştir. Bu aynı zamanda adalet ve hukuk kavramının evrensel ve toplumsal temellerinin sağlamlığına yönelik şüphe uyandırıcı bir durum.
Son yirmi yıldır, önce toplumsal yapının sağından, sonra da solundan adalet eliyle mağduriyetler yaratıldığı iddialarının yaşandığı, hukukun temel ilkelerininmasumiyet karinesi, kanunda belirtilmeyen suç ile yargılanma olmaması, suçun şahsiliği ilkeleri gibiçeşitli mülahazalarla göz ardı edilebildiği, demokrasinin temelini oluşturan ifade özgürlüğünün kamusal güvenlik uğruna kurban edilebildiği algılarının bu kadar yaygın olduğu bir yerde adalet talebinin bunca yüksek sesle dile getirilmesi şaşırtıcı olmasa gerek.
Bu konunun iyice sorgulanması gerek. Bu sorgulama, hükümetin olağanüstü hal uygulamalarının hukukiliğinden tutun da, Kılıçdaroğlu'nun adalet talebinin yerindeliğine kadar uzanan geniş bir çerçevede yapılabilir. Yapılmalıdır.
Bunu yapabilmek için de ortak bir adalet kavramının kabul görmesi gerekir. Çünkü adalet herkese lazım olan bir şeydir.
***
Peki ama nedir adalet?
Erdem için ödül, ihanet için ceza, sadakat için onur öngören totaliter Romalı bakış açısını mı esas almak gerek? Bizim gibi düşünenlerin, bizim gibi düşünmeyenlerden korunması için bina edilen bir kamu zırhı mıdır adalet?
Adalet bizim gibi düşünmeyenlerin ifade özgürlüğünü, bizim gibi düşünenlerinki kadar aziz ve konuşulmaya değer kabul eden, bunları her fikrin sürdürülebilir bir düzenin asli unsurları olmasını güvence altına alan genel bir çerçeve midir yoksa?
Günlük siyaseti bir tarafa bırakın. Bugün sizin gibi düşünmeyenlere 'Haddini bildiren' bir hukuk sistemi varsa, yarın sistem sizi çeperlere savurduğunda size de bir zamanlar haddinizi aşmış olduğunuzu bildirecektir. Tıpkı dün 'Sosyal yaşamın varoşlarında' yaşarken size karşı birilerinin "Haddini aştığı" gibi. Hukuk üzerinden ötekileştirme veya ötekileştirme üzerinden hukuk öyle bir sarmaldır ki, gün gelir canını yakmadığı tek bir fert bile bırakmaz.
Hukuka, adalete güvenmeye mecburuz. Halihazırda elde bu yoksa, herkes için güvenilir bir hukuk sistemi kurmaya, adaleti herkes için tesis etmeye mecburuz. Hukuk güçlüyü güçsüze, haklıyı haksıza, azınlık görüşünü çoğunluk görüşüne, mazlumu zalime, inançlıyı inançsıza, inançsızı inançlıya karşı koruyabilecek ve bu çerçevede sosyal yaşamı ortak müşterekler üzerinde kurabilecek yegâne şeydir .
***
Kılıçdaroğlu yürüyor. Bir kesimin yürüyüşü kutsal bir adalet arayışı olarak yücelttiği, başka bir kesimin ise kurulu düzeni yok etme amacına yönelik bir ihanet hareketi olarak algıladığıalgılanmasını istediğianlaşılıyor.
Eğer bu meseleyi bu çerçeveden çıkarıp, herkes için sürdürülebilir bir sosyal yaşamı hedefleyen bir hukuk, var olandan daha adil bir dünya ekseni üstünde düşünmeye başlamazsak, bugün sosyal medyada kirli bir topraktan filizlenen galiz ithamlar, yaşamınki bu sürdürülemezgerçeği halini alma potansiyelini giderek daha fazla ortaya koyacak. Oysa hukuk bu neticeden bizi korumak için var.
Bu minval üzere, CHP'liler genel başkanları için yürüyorsa hata ediyorlar. Milletvekilleri için yürüyorsa yanlış yapıyorlar. Adalet, çok daha geniş çerçeveli bir talep bu ülkede...
Ama madalyonun bir de öbür tarafı var. CHP Genel Başkanı yürüyor diye daha adil bir dünya talebini dile getirenleri kınayanların, adaletsizlikleri görmemek için başını başka tarafa çevirenlerin masumiyetini kimse boş yere savunmaya kalkmasın... Adalet böyle konuşulmaz.
Yani mesele Kılıçdaroğlu'nun pabuçları değil... Adalet.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com