DÖNER ÜSTÜ HABER...
19 Temmuz 2017 09:50:49
Mesleki kurallar ile adabı muaşeret kurallarının çatıştığı vaki değildir. Sosyal yaşamın normal akışı, her mesleğin ana hatlarında belirleyici bir rol oynar.
Genç meslektaşların ömrü kadar tecrübesi olan kişilerin bileki bunlara usta gazeteci, duayen gazeteci veya dinozor denilebiliranlamakta güçlük yaşadığı işlerle karşılaşmayacağını söyleyemezsiniz. Zira her haber yolculuğu aynı zamanda bir bilinmezlik yolculuğudur. Yazma eylemi, bu bilinmezlik perdesini aralama çabasıdır.
Tabii gerçeğe sadık kalmak çok önemli. Ancak kimi zaman gerçek, kimin tarafından okunduğuna bağlı olarak değişebiliyor. Habercinin mesleki çabası, büyük oranda gerçeğin belli bir cephesinitamamını değil, bu çok büyük bir iddia olurdu alıcısı olan okurla buluşturmakta ibarettir.
Bazen de belli bir dönemde kuraldışı olarak kabul edilen ve kınanan davranışlar, daha sonra üstünde o kadar durulmayan olgulara dönüşür. Eskiden köylerde kız çocuklarının belli bir yaştan sonra başının açık gezmesinin kınanması gibi. Bugün Ereğli'nin köylerinde bile kimsenin çocuğunun kılığı kıyafeti nedeniyle kınandığına şahit olamazsınız. Varsa bile istisnadır.
Örnek vermeye devam edelim. Haber denilen şey kimi zaman araştırmanın, kimi zaman ihbarın, kimi zaman bir vukuatın, kimi zaman da kişilerin söylediklerinin üzerine bina edilir. Kişiler bir şey söylediklerinde genellikle bunu basın toplantıları yoluyla yaparlar. Gazeteciler giderler, konuşmacı meramını anlatır, gazeteciler de bunu habere dönüştürüp yayınlarında yer verirler.
Kimi zaman meramını anlatacak kişi, basın mensuplarına özel yemekler verir. Davete icabet etmek Türk kültürünün tavsiye ettiği bir durum olduğundan basın mensupları yemekte yerlerini alır. Bu yemeğin sonuna yakın bir yerde, ev sahibi belli bir konuda görüşlerini paylaşır veya gazetecilerin o günlerde kendisiyle ilgili gündeme yönelik sorularını yanıtlar. Bu da temelde bir basın toplantısıdır.
Bunlar her açıdan kurallı durumlardır...
***
Fakat Türk kültürünün icabet geleneğine uygun olmayan durumlar da yaşanabiliyor bazen.
Saat on buçuk, on birde basın toplantısı düzenlenebilir ama bu saatte kahvaltılı basın toplantısı düzenlenmesini öteden beri garip bulmuşumdur. Zira bu saate kadar herkes kahvaltısını yapmıştır. Yapmadıysa bile o saati beklerken epey bir sıkıntı çekmiştir. Elin gavurunun branç dediği şeyin yerine koyalım deseniz, bizim mutfak kültüründe kimsenin aşina olmadığı bir öğündür bu. Orada yiyen öğlen de yerse bir sonraki durağı diyetisyen olur herhalde...
Kaldı ki basın açıklaması öğleden önce olursa kahvaltılı olacak diye bir kural yok. Kahvaltı olmadan basın toplantısı daveti yapılsa, yine normalde tüm haberleri takip eden acar tipler bu toplantıda hazır bulunacaktır. Maksat, her yerde hazır ve nazır gazeteciler dışındakilerin etkinliğe katılımıysa, o da haberveya Public Relationsolarak önemli bir kamuoyu katkısı sağlamaz. Zira kahvaltılı olmayan toplantıları gündeminde geri plana atan meslek erbabının en iyi ihtimalle yapacağı haberi diğer gruptan almak olacaktır.
Bu yemekli toplantı meselesinde daha da garip uygulamalarla karşılaşılıyor.
Mesela basın toplantısı var diye bilgi notları gönderiliyor. Saat on bir buçukta toplantı başlıyor, bir saat uzuyor, sonra hesapta olmayan yemekli bir toplantıya dönüşüyor. Bu uygulama istisna da değil. Bazı basın toplantıları davetinde yemek sözü edilmese bile, yukarıda anlatılan kahvaltılı toplantı takipçileri bu toplantılarda da yerini alıyor. Haberin kaynağı, buradan ekstra bir sempati toplayacağını umut ediyor olmalı. Ama olmuyor, olmuyor, olmuyor.
Haber kaynağının "Aç karınlarını doyurdum" pozunda bir kaşı havada süzmesi yakışıklı olması şöyle dursun çirkin kaçıyor. Zira ikram geleneğinin ruhuyla da, gazetecilik mesleğinin isyankar temelleriyle de çelişen bir durum bu. Kuralsız bir hareket yani...
Bunlar atmasyon değil, yaşanan şeyler. Fakat kimse sormasın kim olduklarını. Anlayan anlayacaktır onları...
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com