ADAYLIK HANDİKAPLARI...
03 Agustos 2017 09:41:57
Şu anda partilerin kongre süreçleri konuşuluyor. Kongre süreçlerinde belirleyici olan unsurların başında, bir sonraki dönemde belediye başkanlığına adaylık yoluna girenlerin, daha rahat ilerleyecekleri yolu döşeme çabaları geliyor.
Yani hangi parti olursa olsun, kongre süreçlerinden sonra ilk gerçekleştirilecek yerel seçimlerde adaylık konusunda birilerine destek vermeden, herhangi bir ilçe başkanı adayının seçilmesi kolay olmayacaktır. İlçe Başkan Adayı ve Belediye Başkan Adayının aynı isim olma ihtimalini hiç hesaba katmayın. Zira hiçbir genel merkez, bir senelik bir ilçe başkanının, herhangi bir seçim yarışını yürütmeden bir adaylık için istifasına sıcak bakmaz.
Tıpkı geçtiğimiz dönemde anamuhalefet partisinin önseçimde avantajlı olmak için önce il başkanı olan, sonra iki ay geçmeden milletvekili adaylığı için başvuran kurt siyasetçiye yüz vermeyişi gibi. Zira bu işte fazla kurnazlık da kişinin ayağına dolanır yeri geldiğinde.
Neyse parti gözetmeden devam edelim... Meselede bir diğer ana faktör de milletvekilinin tutumu olacak. Şu an itibarıyla parti içi konularda etkili bir siyaset izlemeye gerek görmeyen vekiller dahi hem ilçe başkanlığı, hem de yerel seçimlerde aday olacakların belirlenme sürecine müdahil olmak isteyecek. Dahası siyasete devam edeceklerse bunu yapmak zorundalar...
İşte burada bir handikap var...
***
İktidar Partisi, anamuhalefet veya diğer siyasi partilerde süreç aynı işler. Fakat Zonguldak'tan milletvekili çıkaramayan ama mecliste grubu bulunan diğer partilerde, yerel hesapların içinde milletvekilleri biraz az yer tutar.
Milletvekili açısından bakıldığında, ilçe başkanının kendi tercih ettiği, yanında yer aldığı kişi değil de başka birisi olması halinde hem belediye başkanı adayının kimliğini belirleme konusunda eli zayıflar, hem de bir sonraki milletvekili seçimlerinde başını ağrıtacak yeni bir engel ortaya çıkar. İlçe ve il Başkanlığı seçimlerinin tek adaylı yapılmak istenmesinin nedenlerinden birisi, halihazırdaki seçilmişlerle, aday olacaklar arasındaki gerilimin siyasi partilere zarar vermesini engelleme arzusudur.
Önseçimin bu süreci daha önceki belirleme süreçlerinden daha karmaşık hale getirdiği de bir gerçektir. Eğer parti içi taassuplar ve önceki parti içi mücadelelerini yorgunluğu olmasa, bu yöntem en demokratik yöntem. Fakat üyelerin il başkanı tarafından silinip yazıldığı bir sistemde, onları yazanların başkalarına göre avantajlı olması terazinin dengesini bozuyor, yeni huzursuzluklara kapı aralıyor olabilir. Üye-delege sisteminin tabandan tavana doğru yapılanması sağlanmadan bu yöntemle doğru sonuç almak zor.
Zira İlçe Başkanı, Belediye Başkanı ve Milletvekili arasında o zaman bir al gülüm, ver gülüm durumu ortaya çıkıyor. Sen beni ilçe başkanlığında desteklersen, ben seni belediye başkanlığında veya milletvekili adaylığında desteklerim demeye gelir bu iş...
***
Aday olacaklar konusunda buraya kadar anlatılan handikapları dikine kesen başka bir ayrım daha var. Görevde olanlar, görevde olmayanlar ayrımı...
Görevdeki belediye başkanlarının elinde maddi bir güç var ve bu sayede içlerinden nispeten uyanık olanlar hayli geniş bir parti tabanına hitap etme gücü buluyor. Milletvekilleri de gerek parti genel merkezinin kulağına bir şeyler fısıldama kapasitesi taşıyor, hem de onların da bir parti tabanı var. Yoksa bile dört yıllık görev süresince edinilen bir güçtür bu. Fakat bunlara pek güven olmaz, zira uyguladığınız güç nispetinde karşı bir güç de ortaya çıkacaktır.
Tüm bu karşılıklı etkileşimlerin hepsinin üstünde bir genel merkez politikası bulunduğunu da düşünürseniz kolay iş değildir bu. Ne kadar yerelde güçlü olursa olsun, ittifakları doğru ayarlarsa ayarlasın, bir adayın üstünde genel merkezin olumsuz bir yargısı, siyasi kariyerin bir tabuta kilitlenmesi sonucunu doğurur mu doğurur.
Bu çok bilinmeyenli denklemin ardından adaylık meselesi ancak halledilebilir. Kazanmak yine garanti değildir. Görevdeki adaylar sırtında yumurta küfesi taşır, görevde olmayan adaylar da aynı partiden görev üstlenenlerin yumurta küfelerini taşır. Sandıktan çıkmadan hiçbir seçimin sonucu garanti değildir zaten.
Seçim daha da yaklaşırken, tüm bu bakış açılarından siyasi partiler ve aday adaylarının konumlarını değerlendirmemiz gerek...
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com