EREĞLİ CHP NEREYE KOŞUYOR?
12 Eylül 2017 09:38:35
10 Eylül akşamı, Ereğli CHP teşkilat binasının yenilenmesi dolayısıyla gerçekleştirilen açılış, yenilenmesi gerekenin binalar değil, Türkiye'nin en köklü partisine üye olanların bazı tutumları olduğunu ortaya koydu.
Bina gerçekten güzel olmuş. Bir siyasi partinin ilçe teşkilatının kendi binası olması zaten kendi başına güzel bir olay. Binanın ferah, girenin içini açan bir görünüme kavuşması da ayrıca güzel olmuş. Açılışta ilk konuşmalar bu güzel ortamın yaratılmasına emek verenlereki o kadar uzun bir isim listesi var ki, tek tek saymak mümkün değilmethiye niteliği taşıyor. İçeride şöyle bir dolaşmak, bu methiyelerin sonuna kadar hak edildiğini gösteriyor.
Fakat konuşmalar ilerlerken, konuşanlara yapılan müdahaleler parti üyelerinin parti içi disipline uyma konusunda gerekli kişisel motivasyondan uzak olduğunu ortaya koydu. Bu şöyle oldu: Milletvekili Ünal Demirtaş, ilçe teşkilatı geleneği içinden gelen bir isim değildir. İlçe özelinde partisinin geçmişini bizatihi yaşamış üyeler kadar bilmesi beklenemez. Konuşurken, geçmiş konusunda yorum yaparken yanlışı varsa düzeltilmesini isteyerek ilçe teşkilatının geçmişine ilişkin bir iki kelam etti. Yanlışı olan kısımlar iki şekilde düzeltildi. Birincisi, bilgi vermek suretiyle, ikincisi de 'Partinin geçmişini bile bilmiyor" şeklinde homurdanmalar halinde.
Partililerin bir bölümü homurdananlara karşılık vermeye kalkınca, ortam böyle bir ortamda beklenmeyecek şekilde gerildi. Aralık başında yapılması beklenen ilçe kongresine giderken tek liste arayışları da aynı şekilde ifade edilince birleştirici olması beklenen bir açılışın sevinci güme gitti.
***
Kişiler, isimler önemli değil. Diğer partilerde de üyeler ve yöneticiler arasında görüş ayrılığı olur. Fakat hiçbir partide basının hazır bulunduğu bir ortamda kürsüde konuşan partililere böyle uluorta laf atılması vaki değildir. Bu olayı münferit olarak geçmek de mümkün değil. Zira 2009 yılındaki yerel seçimler öncesinde de benzeri şekilde basına yansıyan tartışmalar yaşanmıştı. İlçe kongrelerinde adayların birbirlerine yönelik ifadeleri genelde aynı partilerden kişilerin birbirine yönelik alışıldık ifadelerden kabul edilmek için fazla sivridir.
CHP öteden beri partinin iç demokratik yapısıyla övünür, eleştirilerin açıkça yapılabilmesi, üyelerin bilgi birikiminin fazlalığına bağlanarak bundan bir övünme vesilesi çıkartılır. Fakat basının olduğu ortamlarda, parti içi muhalifi olduğu parti yöneticilerine sataşmalara varan müdahaleler, partinin yerelde veya ulusalda iktidara gelmek için oy umduğu kesimlerde yılgınlık ve CHP'den uzaklaşma sonucunu doğuruyor.
Doğrusu şu ki CHP'de uzun süre üye olarak bulunmuş kişiler, siyasette geldiği nokta ne olursa olsun, başka kişilerden daha fazla partinin sahibi sayar kendini. İçten içe aynı politik serüvenleri yaşamamış gençleriki partinin yaş ortalamasının yüksek olduğunun da kanıtı buküçümsemekten kendilerini alamazlar. Dahası, yaşı ilerlemiş kişilerin hatırı sayılır bir oranında gözlendiği üzere bunu yapmayı kendilerinin hakkı olarak görürler. Bu anlayışın fazlaca hakim olduğu bir siyasal oluşumda, gençlerin sayısının nispeten az olmasına şaşırmak mümkün olabilir mi?
***
Bu yazılanları CHP muhalifi veya CHP içindeki gruplardan biri için tavır alan birinin görüş açısı olarak düşünmek de doğru değil. Alaplı Belediye Başkanı Nuri Tekin, "Böyle bir günde bile bunlar yapılıyorsa, değişmesi gerekenin binanın fiziki koşulları değil kafalar olduğu" mealinde sözler etti mesela. Tekin bir adım daha ileri gidip parti içi rekabetlerin yarattıkları kırgınlıkları, "Üzülerek söylüyorum, demokrasi bazen bize fazla geliyor" sözleriyle değerlendirdi.
İş bununla da bitmiyor. Milletvekili Şerafettin Turpçu, "Referandum sürecinde yanlarında göremedikleri kişilerin, kongre süreçlerinde basın önünde partiyi zorda bırakacak açıklamalarda bulunmalarına" yönelik bir eleştiri getirdi. Bu yaklaşım doğru olsa gerek, zira CHP'de her kongre sürecinde rakip adayların taraftarlarının kongreyi almak için harcadıkları eforu, bu partinin tabanında herhangi bir genel veya yerel seçimde görmenin imkanı yok.
CHP üyeleri arasında ömrünü hizipçiliğe vermiş olanların, her siyasi partinin onun üyelerine değil, , oy versin vermesin memlekette yaşayan herkese ait olduğunu hatırlaması gerekiyor.
Ancak o zaman çakılıp kaldıkları yüzde yirmibeş bandından kurtulup toplumun başka kesimlerine yelken açmaları mümkün olabilir.
Bu kafayla olmaz.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com