AK Parti, CHP, TSO... Spekülasyon
13 Eylül 2017 08:32:10
Karadeniz Ereğli'de siyaset ve sivil toplumun önünde gelecek dönemde etkili olacak üç önemli yarış var.
AK Parti kongresini Pazar günü yapacak. TSO seçimleri kasım ayında tamamlanacak. CHP ise ilçe kongresiniolağanüstü bir durum olmazsaAralık ayının başında yapacak.
AK Parti'de Fatih Çakır'ın genel merkez tarafından ilçe başkanı olarak devam etmesi yönünde telkin ve teklifine uygun olarak, Pazar günü yapılacak olan kongrede öyle önemli bir gerginlik falan beklenmiyor. Muhtemelen 17 Eylül'de Büyük Anadolu Otel'de aynı sudan içmişiz, aynı yoldan geçmişiz, dombıra, hadi bir daha diyerek partinin sembol müzikleri arasında genel merkezden bir yetkili veya bakanın katılımıyla, bir güç gösterisi havasında bir kongreyle işi tamamlayacaklar.
Partinin yerel temsilcileri de muhalefete muhalefet etmenin en belagatlı yollarını deneme fırsatı bulacak ama neticede statükonun devamından başka bir şey beklemenin gereği yok. Adaylık süreçlerini bile etkileyecek bir kongre olmayacak. O süreçler daha sonra ilçe kongresinden bağımsız bir platformda gerçekleşecek.
***
Oysa diğer iki yarış kulvarında hayli hareketli günler yaşanmasını bekliyoruz.
Siyasetin diğer önemli ayağında bulunan Anamuhalefet partisi CHP'de kıran kırana bir başkanlık mücadelesi yaşanması büyük ihtimal. Mevcut Başkan aday olacak gibi... Fakat Genel Merkezin yerel seçimlerde adaylık isteyenlerin teşkilat seçimlerine katılmaması yönündeki tavsiye kararının bu durumu nasıl etkileyeceğini yakında anlayacağız. Sertan Ocakcı, kendisi aday olmayacak olsa bile adaylık konusunda teşkilat desteğini arkasında bulabilmek için kendine yakın isimlerden bir aday olmasını isteyecektir. Dahası, delege seçimlerinde her zaman ilçe başkanları ve ekiplerinin diğer adaylara göre bir sıfır önde başladığını düşünürseniz, öyle ufak, etkisiz bir eleman da olmayacağını düşünebilirsiniz. Ocakcı'nın şimdilerde politikasını milletvekili Şerafettin Turpçu'nun paralelinde yürüttüğüne dair bir algı var.
Adaylığı konusunda haberler çıkan başka bir isim ise Önder Öner. Öner'in adaylığını duyuran haberlerin bir kısmı Yaşar Balcı'nın ekibinin adayı olduğu notuyla yayınlandı. Ne kadar doğrudur bilinmez ama Öner'in aynı zamanda Milletvekili Ünal Demirtaş'ın desteğini de aldığına yönelik söylentiler var. (Kimileri bunu gerçek gibi konuşuyor ama doğrulanmamış iddiaların hepsi söylenti kategorisine alınabilir) Milletvekili Demirtaş ve Balcı'nın geçmişte aday adaylığı rekabeti yaşadığı, geçtiğimiz teşkilat seçiminde birlikte hareket etmemiş olmaları bu olgunun doğrulanmasını zorlaştırıyor.
Sonra ilk olarak adaylık için ismi ortaya atılan Özkan Kaya var. Özkan Kaya, daha önce Yaşar Balcı'nın ekibinde aktif görevler üstlenmiş bir isim. Balcı desteklemiş olsa daha önceki rakipleriyle işbirliği yapacağına, Kaya'yı destekler gibi geliyor insanın aklına. İsminin adaylık için geçmesinden sonra bir miktar kabuğuna çekilen Kaya'nın stratejik bir unsur olarak mı sahaya çıktığını anlamak için de biraz daha zamana ihtiyaç var.
Muhakkak ki asıl sıkıntı, CHP üyelerinin her parti içi yarışta hizipleşme eğilimine girmesinden kaynaklanacak ve en önemli spekülasyon ve tartışmalar buradan çıkacak. Zaten geçtiğimiz cumartesi günü partinin yenilenen binasının açılışında karşılıklı laf atmalara varan gerginliğin kaynağında da bu hizipleşme eğilimi var. Aralık ayında yapılacak ilçe başkanlığı seçiminde kaybeden adayın yanında kalanlar kalesinde gol yemiş bir takım gibi görülebilir. Fakat buna da fazla takılmamak gerek. Zira önemli olan doksan dakikanın sonunda tabelada neyin yazdığıdır.
***
Siyaset dışı bir konu diyeceğim ama TSO seçimleri her zaman dolaylı yollarla siyaseti de etkiler. Yine de işin o tarafına girmeyelim.
Yaşar Tetiker, Arslan Keleş, Niyazi Özcan, Hikmet Tezel derken, Mustafa Özkan ile muhtemel adayların sayısı beşe çıktı. Herhalde bu zamandan sonra başka biri böyle bir işe girişmeye kalkışmaz. Fakat böyle kalsa bile beş aday Ereğli TSO için fazla. Aday sayısının fazlalığı seçim süreçlerinin zorlu geçeceğinin bir işareti diye görülmeli. Zira gruplar arasında ittifaklar yapılacak, sözler verilecek, grupların şekillenmesinde karşılıklı destekler söz konusu olacak. Burada en önemli sözler Meclis Başkanlığı için verilir. Fakat buna da fazla takılmamak gerek. Zira burada anlatılan da böyle görüşmelerin devam ettiği değil, bunların yapılma olasılığının olduğudur. Yani spekülasyon.
Mevcut başkan, önceki seçimde statükonun temsilcisi olarak seçildi zira önceki dönemde yönetimde bulunanlarla, onların desteğiyle aday oldu ve seçildi. Ne gariptir ki Tetiker'i destekleyen eski Yönetim Kurulu Başkanı ve Meclis Başkanı gruplarından çıkamadı. Eski yönetim o günkü statükoya karşı TSO yönetimine aday olmuştu ama onun devamı niteliğinde ve yönetim k urulu üyelerinin bazıları aynı kişiler olduğundan bugünkü yönetimin statükonun devamı olduğunu söyleyebilirsiniz.
Statüko hiçbir yerde ebediyen sürmez. Bir gün "Yeni" diye bir şey gelir ve kendi statükosunu oluşturmak üzere yerini alıverir. Bugünkü bilmecede "Yeni"nin en güçlü temsilcisinin kim olacağıveya bu algıyı kimin verdiğibüyük önem taşıyor. Eğer birçok "Yeni" aynı şeyleri söyleyerek statükonun yerini almaya çalışırsa, her zaman böyle durumlarda statüko avantajlı olur.
Yine de bugünkü durumun grup seçimleri öncesi ve sonrasında farklı şekiller almasını beklemek gerek. Bekleyelim görelim. Bu hamur daha çok su kaldırır.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com