FOL YOK YUMURTA YOKKEN...
02 Ekim 2017 08:49:10
Son zamanlarda bir büyükşehir meselesinin gündeme geldiğini gözlemlemişsinizdir. Neredeyse vilayet sınırlarına dek fiziki olarak birleşmiş şehirler veya kent merkezi ayrı ayrı belediyelerin kurgulamayacağı kadar genişlemiş yerleşimler için tasarlanan bir modelin, neredeyse tüm şehirleri kapsamasının hikmeti nedir dersiniz?
Bu konu aslında eskiden beri konuşulan bir konuydu. Bir ara Ereğli ve Alaplı'nın Düzce'ye eklenmesi sonucu 700 bini geçecek olan yeni bir vilayetin büyükşehir olması konuşuluyordu. Ne hikmetse o günlerde bu işlere bardağın dolu tarafından bakılıyordu. O sırada nüfusu 700 bini geçen iller büyükşehir yapıldı. Uygulamalar görüldü, küçük ilçelerle belde belediyeleri işin ucunun kendilerine dokunacağı sonucuna vardı.
Nüfus kriterinde indirime gidilir mi, gidilmez mi diye tartışılmaya devam ederken, Ak Saray'da bir toplantıya katılan bazı AK Parti Milletvekilleri Cumhurbaşkanı Erdoğan'a "Bazı belediyeler birbiriyle çelişkili imar kararları çıkarıyor, hizmette sıkıntı yaşanıyor" der.
Bugünlerde iki dudağı arasından çıkan her sözün gerçekleşmesi olağan kabul edilen Cumhurbaşkanı da "Bu sorunu biz de tespit ettik. Yeni bir düzenleme yapacağız. Büyükşehir olmak için aranan nüfus rakamı düşürülecek. Büyükşehir sayısı 50-60'ı bulabilir. Büyükşehir merkez belediyeler güçlendirilecek" karşılığını verir.
Bunun üzerine tartışma alevlendi. İşin doğrusu, görece düşük nüfuslu belediyelerin dandik imar kararları almasının önüne geçmek yerine, hayli geniş coğrafyalarda yaşayan insanların mırın kırın edeceği bir yapılanma getirmenin mantığını çözmek zor. Kaldı ki son dönemde büyükşehir belediyelerinin imar kararları da sorgulamaya açık. Damat-bacanak ilişkileri, parsel parsel satma iddiaları ayyuka çıkmışken, bu düzenin eskisinden iyi olduğunu savunmak da kolay değil. Baktığınızda belediyelere ilişkin rant iddialarının İl Özel İdarelerine yönelik ithamların çok daha ileride olduğunu görebilirsiniz.
Sonra sadeliğiyle özlem duyulan köy yaşamının bürokratik bir cendereye alınması sonucu nasıl sindirilebilir bunu da anlamak kolay değil. Hadi muhtardan vazgeçtik diyelim, ahırını, samanlığını yenileyecek veya yeniden yapacak olan kişinin vilayet merkezinden imar izni almasının sonucu ne olur dersiniz? Eğer bir yerde bürokrasi artarsa, yolsuzluğun da artacağını öngörmek için dahi olmak gerekmiyor.
Hizmetin daha etkin götürülmesi meselesi de şüpheli. Bu durumda büyükşehir belediyelerinin hizmetlerinin büyük bölümünün politik mülahazalara dayanacağı ortada. Oy getirmeyecek küçük köylerin il özel idaresinden alabileceği hizmetlerin, büyükşehir belediyesi sistemiyle çok daha geri planda kalması tehlikesi çıkar mı? Sadece bu kadar da değil, büyükşehir belediyesinin oy alamadığı ilçelerin işlerinin yapılmasında bile ya gönülsüzlük ortaya çıkar, ya da seçmene hizmet karşılığında oy avcılığı yapılmaya çalışılır. Nezaketi elden bırakmamak için bu sürecin her iki ucu tercih edilmeyen bir süreç olduğu görüşünü paylaşmakla yetinelim.
Geçen gün Alaplı Belediye Başkanı Nuri Tekin'le sohbet ederken konu gündeme geldi. Aslında bu konu daha önce başka belediye başkanları ile de gündeme gelmişti ama olmaz diye düşündüğümden olsa gerek, bir türlü yazmak kısmet olmadı. Nuri Tekin, Zonguldak'ın büyükşehir yapılması için tek gerekçenin, iktidar partisinin ele geçiremediği Zonguldak belediyesini, köylerle kent merkezlerini aynı sandıkta oy kullanması sonucunda alma çabası olarak tarif ediyor.
Tekin'in iddiası ne kadar doğrudur bilmek zor. Zira iktidar kanadından bu konuda net bir açıklama yok. AK Parti Ereğli İlçe Başkanı Fatih Çakır, 'Konu henüz araştırma aşamasında, ne getirip ne götüreceği tartışılıyor. Henüz bize ulaşan bir bilgi bunun haricinde yok" diyor.
Ancak içinde "Büyük" sözcüğü var diye fert başına düşen hizmet miktarının daha "büyük" olmasının şu ana kadar mantıklı bir izahı yapılmadı. Belki fol yok, yumurta yokken Zonguldak Büyükşehir olacak mı, olmayacak mı diye tartışmanın yerine, bu miktarın nasıl artacağının makul yollarını konuşmak daha yararlı olacaktır.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com