GÜZ...
16 Ekim 2017 09:08:43
Sıcak renklerin mevsimidir sonbahar... Yaz aylarının her tondan yeşili, güz geldiğinde kahverengi, sarı, kırmızı, turuncuya, bakır rengine döner. Havalar yaz sıcağı ile kış soğuğu arasında gider gelir.
Balı köyü üzerinden Kandilli'ye direksiyon sallayan otobüsler, yola sarkan ağaçların yağdırdığı altın yapraklar arasında ilerler. Aynı beldeye Ereğli Zonguldak üzerinden giderken de Neyren Tepesi'nden iniş aynı güz yaprakları yağmuru arasında ilerlersiniz. Manzaranın önünüze serildiği bir noktada, erguvan renginden, sarının, kırmızının, kahverenginin, turuncunun binbir tonunun, yazdan kalma yeşillikle karıştığı nefes kesici bir manzara çıkar karşınıza. Bu renk cümbüşü hem ağaçlarda, hem de ilerlediğiniz yolun iki yanında eşlik eder size.
Ereğli-Devrek yolu üzerinden ilerlerken, Kızılcapınar bölgesinde, Çaylıoğlu'nu geçtikten sonra da aynı manzaralar vardır. Özellikle Çaylıoğlu'nun hemen ötesinde Sinek Deresi bu sonbahar manzaralarının arasından sürüyle şelalenin bazılarını da gözlemleme imkanı sunar yoldan geçenlere. Uçsuz bucaksız ormanlar, yalnız yolcuları şehirlerdeki kalabalıkların ettiğinden daha fazla teselli ederler.
Alaplı'dan Gümeli'ye, Yığılca'ya giderken de binbir çeşit manzara, binbir renkle selamlar yolcuları. Gerçekten de Batı Karadeniz, özellikle de Ereğli en güzel güz manzaralarının mekanıdır.
***
Bugünlerde kestane ağaçları, renklerin yanı sıra meyveleriyle de karşılıyor gölgesine sığınanları. Kestane denilince soba akla gelir. Doğalgazlı evlerde oturanların en fazla hayıflandığı konulardan biridir sobanın üstünde kestane ve çayı yan yana pişirememek.
Eskiden kestane denilince soba değil, kuru eğreltiotları gelirdi. Kestane mevsimine yakın bir dönemde, eğreltiotlarının yaygın olduğu bir yere gidilir, bir miktar kesilip kurutulmaya bırakılırdı. Uzun süreli değil. Bir haftada eğreltiotları rahatça yanacak şekilde kururdu.
Pişireceğiniz kestaneler ortada bir tek kestane olmak üzere dışa doğru genişleyen halkalar halinde sıralanırdı. Halkanın büyüklüğü, toplanan kestanenin veya onu yiyecek grubun büyüklüğüyle paralel giderdi. Sonra bu kestane kümesinin üstünde kuru eğreltiotları yakılırdı. Bu işlem kısa sürse de hayli bir eğreltiotunun yakılmasını gerektirir. Sonra üst kısmı pişen kestanelerin alt kısımları üste çevrilir, bir öbek daha eğreltiotu yakılarak alt kısmı da pişirilirdi.
Bu işlem, kestaneler çizilmeden yapıldığından, kabına sığmayan kestaneler tok seslerle patlar, kimi zaman içinden bir parça fırlatırdı. Bu parçalar en lezzetli kestanelerden çıkarlar. Bu şekilde pişirilen kestanelere de kömbe veya kömbe denirdi. Bu şekilde pişen kestanelerin lezzetine doyum olmaz. Tıpkı teflon veya çelik tavalarda toprak kaplarda pişen yemeğin tadını bulamayacağınız gibi...
Yıllar olmuş bu şekilde kestane pişirmeyeli.
***
Sobadan önce evlerde yemekler ocaklarda pişerdi.
Ahşap evlerin taştan yapılan çok az kısmından biri de evin en büyük odasının ayrıldığı, aynı zamanda yemek odası, oturma odası ve evin yaşlılarının yatak odası olarak kullanılan ocaklık, yani mutfaktı.
Gerek teneke soba çağındaBatı Karadeniz'de ısınmada mangal kullanıldığını hiç görmedimgerekse ocak döneminde ormandan katırlar veya öküz arabaları çekilen bir buçuk metrelik odunlar sacayağının altında yakılırdı.
Kış aylarında kar ilk karalahana yaprakları altına düştüğünde, o sacayağının üstünde bulgur eşliğinde bölgenin en yaygın yemeği pişirilirdi. Evin en yaşlısı (Eyice) lahanaları (mancarları) doğrar, haşlar bulgurunu katar, yemek piştiğinde katık hazırlardı. Katık için zeytinyağı(sonraları Ayçiçek yağı) yemeğin piştiği tencere kadar siyah bir tavaya konur, yağ kızınca içine kırmızı toz biber atılırdı. Biber yağın rengini iyice kızıllaştırınca, ateşten alınır ve tenceredeki mancar yemeğinin üstünde gezdirilirdi. Evin babaannesi veya eyicesi, sonra tencereden o katık tavasına mancar koyar ve tavadan yerdi. İşte en lezzetli mancar yemeği, pişirenin ayrıcalığı kabul edilen bu tavadakidir.
Şimdi ne ocak kaldı, ne kalaylı tencere, ne de o dışı isten kararmış küçük tava... O lezzetle birlikte bunlar da ortalıktan kayboldu.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com