PİSİ PİSİNE...
17 Ekim 2017 08:59:26
Karadeniz Ereğli'de yaşanan trafik sorunları hakkında ben de, başka arkadaşlar da yazıp çiziyor. Özetin özeti nedir biliyor musunuz? Ereğli'de yaşayanlar, yaşamını veya sağlığını pisi pisine yitiriyor.
Pisi pisine... Çünkü önleme imkanı olan zararları gözlerini kapatıp başka tarafa bakan yöneticiler yüzünden yaşıyorsanız, bunun eşyanın tabiatı gereği kabul etmek mümkün değildir. Önlem almakla mükellef, basiret sahibi olan yöneticiler, taksirli vukuatların son faillerinden daha fazla suçludur bunlarda...
Bir süreliğine mesleğimi icra ettiğim Düzce'den baba yurdum Ereğli'ye döndüğüm 2008 yılında Ereğli kent merkezinde, Devrek Yol Ayrımı ve Kepez tepesi arasında kalan kısma, özellikle de Kavaklık ile Solak Köyü yol ayrımı arasına "Ölüm yolu" deniyordu. Bu ismi buraya ilk kimin taktığını bilmiyorum. Bilen var mıdır onu da bilmiyorum. Böyle şeyler kimi zaman kendiliğinden ortaya çıkabiliyor.
Yine de dönemde buralarda yapılması gereken çalışmalardan "Yılan hikayesi" başlıkları türetilmesine bakılırsa, bu tamlamanın ilk yapılmasından o güne kadar geçen süre hayli uzun olmalı. Ben diyeyim beş yıl, siz deyin yedi yıl. O günden bu yana dokuz yıl daha geçti. Bu yolun "Ölüm Yolu" şöhretinde azalmak şöyle dursun, tam tersinin doğru olduğunu söylemek daha doğru olacaktır.
Dün akşam yaşlı bir kadına bir otomobil çarptı. Yaralının durumu ağır. Özellikle yayaya çarpma türünden olayların sayısı inanılmaz. Üst geçitler tuhaf yerlerde. Sayıları az. Niye yapılmıyor diyorsunuz, vatandaş kullanmıyor deniliyor. Ortalardaki tel örgüler neye yarıyor, koyarsın yerleşimde geçilecek noktalara, mecburen üst geçitten geçilir. Hem bazı noktalarda alt geçitler yapmak da çare olabilir. Buna da tinercilerin yuvası olur , bayanlar buralardan geçemez endişesiyle karşı konuluyor. Öyle de canlar yanıyor.
Bölgede trafik kazaları bir gün önceki örnekte yaşandığı üzere vatandaşlar yolu kapatınca vakayı adiye sınırlarını aşabiliyor. Vatandaşın böyle yapmasında şaşacak bir şey yok. Vatandaş değişik vaatlerle o kadar oyalanmış ki artık bir şeyler yapılacağına umudunu yitirmiş, sesini daha güçlü duyurmanın yollarını arıyor.
Burada bir kaza yaşanmadan hafta geçtiği vaki midir dersiniz? Ufak tefek, maddi hasarlı kazaları hiç saymadığınız zaman bile bu bölgenin "Bermuda Şeytan Üçgeni"ni aratmayacak nitelikte kötü bir şöhreti hak ettiğini gözlemleyebilirsiniz. Yukarıda ifade edildiği gibi bu bölgenin kem talihi yeni bir olay da değil.
Hadi o zaman yerel iktidarı elinde bulan kişiler yerini başkasına bıraktı, iktidar partisi değişmedi ama milletvekilleri iki kez değişti, şimdi başkaları makamları işgal ediyor. Müdürler falan filan gitti geldi, polis memurları bile değişti. Bu kadar uzun süre devam eden bir sıkıntıya çözüm bulunamamasının adına "Aymazlık" tan başka ne denilebilir?
SAFSATAYA GELİN SAFSATAYA!
Diyorlar ki burası Ereğli Belediyesi uhdesinde değil, Karayollarının sorumluluğunda. Bu izaha kargalar bile güler. Burada canı, malı ve sağlığı tehdit edilen sanırsınız buradan transit geçen otobüs ve kamyonlar. Bu yol artık şehir içi bir yol ve şehirlerarası geçiş için kullanan araçlar kerhen bu yolu kullanıyor. Başka yol olsa buraya girmeyecekler bile. Bir çevre yolu var yıllardır yapılacak. Hoş başka yolların durumu farklı mı ki... Yaz başından beri itip kakılan Zonguldak yolunda beş yüz altı yüz metrelik kısım daha duble yol oldu da sevindik.
Neyse konu dağılmasın. Kimse bu yolun karayolları uhdesinde olduğunu söyleyerek sorumluluğu sırtından atmasın. Trafik ve yaya güvenliği merkezi Kastamonu'da bulunan bir müdürlüğün uhdesinde olmaz, olamaz. Üst geçit için merkezi hükümetin uygun bulduğu sayı da anlamsız. Kaç tane gerekiyorsa o kadar yapılmalı, gerekirse yayaların karayolundan hemzemin geçitlerden geçmesini engellemek bile düşünülebilir.
Uyan yerde alt geçit de olur. "Tinerciler mekan tutar" diye her geçen gün trafik yükü artan bir yolda yaşlıları, çocukları tehlikeye atmayalım. Tinerci mekan tutacaksa, onun önlemi de o zaman düşünülür. İnsan hayatına zarar geldikten sonra, çözüm mevkiindeki kimsenin mazeret üretmeye hakkı olmadığını bir kez daha hatırlatmakta yarar var.
Çözülmeyecek bir iş değil bu...
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com