![DAMAT...](https://www.degisimmedya.com/image/editor/3437_huseyin-aksakalim.jpg)
DAMAT...
19 Ekim 2017 08:38:06
Ereğli Belediyesi hakkında eleştirel yazılar yazan gazetecinin, belediyede taşeron işçisi olarak çalışan damadı işten atıldı. Basın meslek kuruluşları olaya tepkilerini ortaya koydu. Belediye cenahından dedikodu seviyesini açan bir bilgi yok.
Belediye yetkilileri kendi izahatlarını yapar mı, nasıl yapar bilemem. Kimin haklı olduğu, haksız olduğu ise ayrıca taraflar açısından ayrıca değerlendirilebilir. Fakat genel bir çerçeveden bakıldığında, olay suç ve kabahat diye kabul edilen bir eylem veya söylem için verilen bir ceza gibi görünüyor.
Öncelikle hakkında haber yapılan bir kurumun rahatsızlığını yansıtma biçimi böyle olmaz. Zira bu işlerin belli kuralları vardır. Eğer haber yalansa yalanlarsınız. Kurumsal algı anlamında zarara yol açan yanlış bilgilere dayanıyorsa tekzip yayınlatırsınız. Nihayet suç seviyesinde isnatlar söz konusu ise verirsiniz mahkemeye iş biter. Yani eylemin bir tarafı Ereğli Belediyesi ise, diğer tarafı o yayınları yapan kurum veya onun sahibi-genel yayın yönetmeni veya yazı işleri müdürüdür.
Ereğli Belediyesi'nin haberleri yapan meslektaşımız Hüseyin Orhan'dan rahatsızlık duyduğu bilinmedik bir konu değil. Fakat belediye bu meslektaşın haberleri hakkında hakiki bir yalanlama, tekzip veya adli sürece başvurmadığı anlaşılıyor. En azından son dönemde yazılıp çizilenlerle ilgili.
Ne yapıyor belediye? Gazeteci arkadaşın yazı çizi işleriyle ilgisi olmayan taşeron çalışanı damadını kapının önüne koyuyor.
İşte bu olmadı...
***
Akıl ve vicdan dediğimiz şeyin birleşimine adalet diyoruz. Akıl ve vicdandan süzülerek oluşturulan hukuk ilkeleri, suçun şahsiliğini öngörür. Yani ortada bir suç varsa cezalandırılması gereken o suçun doğrudan failidir.
Taşeron çalışanı damadın, kayınpederinin yazdıkları çizdikleriyle ilgisi bulunmayan, iş akdiyle çelişkili tutumları da olabilir. Bu durumda belediyenin mantıklı, tutarlı bir açıklama yapması gerekir. Bu durumda bile işten çıkarılanın hukuki hakları saklıdır ki iş bu noktaya geldiğinde belediye istese de istemese de ya çıkardığı elemanı işe geri alacak, ya da idare hukukunun kabul edebileceği bir gerekçe ortaya koyacaktır.
Olay kamuoyuna yansıdığı haliyle trajikomik. Karşı apartmanda yaşayan bir vatandaşla aranız açılıyor. Eleman sürekli arkanızdan dedikodu ediyor. Siz de kızıyorsunuz bu arkadaşın altıncı sınıfa giden çocuğunu dövüyorsunuz. Saçma veya çocukça geliyor değil mi?
Bu ne kadar saçmaysa, olayın kendisi de o kadar saçma... Ne yazık ki işsiz kalan arkadaş ve ailesi açısından sonuçlarının gülünecek bir hali yok...
***
Meselenin kurumlar ve basın ilişkisi açısından da düşünülmesi gereken bir boyutu var.
Gazetecilik mesleğinin özünde, birilerinin rahatsız olacağı şeyleri yazmak vardır. Ünlü bir özdeyiş, bunun dışındakilerin halkla ilişkiler/PR(Public Relations) olduğunu söyler. Gazeteci- Kurum ilişkisinin en önemli çıkmazlarından birisi, kurumların hoşa gidecek basın bültenleri dışında, rahatsızlık verici bir şey görmek istememesinden kaynaklanır. Oysaki kurumlar kamu adına, kamu için görev yapan, insan unsuru dolayısıyla hatalara açık yapılardır. Gazetecinin rahatsızlık veren haberleri, şahsi işler değil, kamu adına, kamu yararı için yapılırlar. Eleştiri gazetecinin değil, kamusal uygulamalara muhatap olan kamuoyunun hakkıdır ve onlar adına gazeteci tarafından kullanılır.
Ereğli Belediyesi olayında, belediye olayı kişiselleştirme noktasını dahi geçmiş gibi görünüyor. Zira gazetecinin yazdıklarına kızıp, tüm aile efradını cezalandırmak gibi bir yola tevessül edildi. Diyecekler ki gazetecinin yazdıkları yanlışona karar vermek aslında belediyeye düşmez ama, belediye başkanına yönelik bir gareze dayanıyor.
Peki gazeteciye kızıp damadını işten atmak ne oluyor?
ETİKETLER : Yazdır
ha bu arada arşivi şöyle bir taradım eski başkan 150 kişiyi atarken de bu memlektte gazeteciydin ama tek satır yok ? Atılannın gazetecinin akrabasımı olması lazım yazman için ?
Bak Hüseyin Aksakal. ben sana olayı anlatıyım. Hüseyin Orhan kim ? seçim döneminde Uysal'a çalışan gazeteci. Seçim bitti önce damadını işe soktu , bir ay sonra başkana kızımı da işe al dedi.Başkan da almayınca yazmaya başladı. Sonra ilan bedelini beğenmedi karalamaya başladı. Sonra ne oldu.Bis sürü yalan yanlış haber ve karalama . Bu süreçte damadı hala çalışıyormuydu. Evet .. Kusura bakma sen yalandan yok efendim yazdım borçlanmayı önledim ondan için işten attı damadımı demesine bakma yalan yalan. Gerçek ne .. Sen Cumhurbaşkanına en yakınından olan isimlerden birine bir imam a,Çengelköy hıyarı dersen. Kusura bakma. Bak buraya yaz ... DEVAMI
- s.
- 1
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com