TATİL ÜSTÜ SİYASET...
17 Kasim 2017 08:57:41
On günlük bir senelik izin kullandık, siyaset algısı değişti.
Eskiden birbirinin kuyruğuna teneke bağlamaya hevesli siyasi partiler, yeni seçim sisteminde varlık bulabilmek için olası ittifak senaryoları üzerinde kafa patlatmaya başladığından, üslup erozyonuna kapıldılar.
Bir zihin jimnastiği yapalım.
(Erken seçim olmazsa) 2019 Kasım ayında yapılacak olan genel seçimlerde oy pusulasının boyutlarını zorlayacak miktarda parti seçime girmek isteyecek. Şu anda barajı geçeceğine kesin gözüyle bakılan AK Parti ve CHP bir yana bırakılırsa, onlarca siyasi parti TBMM'de temsil imkanı bulamayacak. Şu anda mecliste grubu bulunan diğer partiler baraj civarında geziniyor. Bir de yeni kurulan İyi Parti faktörü var.
Diyelim ki bir siyasi parti liderisiniz. Beyin takımınız, MYK'nız filan toplandınız. İlk turda bağımsız olarak seçime gireceksiniz. İlk turda gereken yüzde elli artı bir oyu alma imkanı olmadığını görüyorsunuz. Bu durumda önünüzdeki seçenekler nelerdir?
Bir: Ne olursa olsun, bildiğimi okurum deyip, tüm yatırımı ilk tura yapmak. İlk turda kimse seçilemezse ona göre tavır almak.
İki: Barajı aşması muhtemel bir siyasi partiyle partnerlik yapmak, ikinci turun hazırlıklarını daha birinci turdan önce yapmak.
Partilerin büyük bölümünün ikinci seçeneğe yatırım yapmasını beklemek herhalde yanlış olmayacaktır.
BARAJ MESELESİ
Fakat başka engelleren azından hesaba katılması gereken faktörlervar.
Mesela, son günlerde seçim barajının düşürülmesiyle ilgili tartışma. Seçim barajının yüzde üç, beş, yedi gibi rakamlara inmesi, siyasi partilerin önündeki seçenekleri değiştirebilir.
Yüzde yedi diyelim... Bu durumda baraj civarında gezinen partiler, temsil ihtiyacını karşılamak açısından başka herhangi bir siyasi partiye ihtiyaç duymayabilir. Bu da ittifakın nasıl yapılacağıyla ilgili problemlerin mahiyetini değiştirir. Aynı zamanda ikinci turda ittifak yapacağı daha fazla oy alan siyasi partiden meclis dışı bakan atamalarında daha fazla ayrıcalık istemenin de kapısını aralar.
Yüzde beş denildiğinde büyük bir değişiklik olacağı şüpheli. Zira baraj civarında dolanan partilerle, daha az oy alan partiler arasında hayli büyük bir makas var.
Fakat barajpek muhtemel değil amayüzde beşin altına düşürülürse, ya da CHP'nin savunduğu gibi tamamen kaldırılırsa bambaşka bir siyasi manzara ortaya çıkacaktır. Bu durumda, kendi partilerine oy vermek suretiyle temsil edilemediğini düşünen emanet oyların asıl sahiplerine dönmesi ihtimali var. Bu da TBMM'de grubu bulunanveya oy patlaması yapmayı bekleyenpartilerin işine gelmez.
Bunun istisnası, kendi seçmen tabanı dışından oy almakta başarılı olamayan anamuhalefet partisi. CHP'nin bunu savunması sadece temsil kabiliyetinin artması mıdır, yoksa iktidar partisi denilen, yazıya dökülmemiş büyük koalisyonu oluşturan unsurların kendi mecralarına dönmesini sağlamak mıdır üstünde düşünmeye değer.
DAR ALANDA KISA PASLAŞMALAR...
Bir diğer mesele de dar bölge seçim sistemi üzerinde son günlerde devam eden tartışmalar...
Kimse alınmasın ama bugün seçmenin en az teveccüh gösterdiği siyasi partiler bile doğru adaylarla yola çıkmaları ve kaynaklarını kazanılması muhtemel bölgelere yönlendirmesi sayesinde dar bölgelerde başarılı olabilir.
Saadet Partisi, Demokratik Sol Parti, Büyük Birlik Partisi gibi partiler, belki bugün adını bile duymadığınız siyasi partiler, kendi vekillerini seçebileceklerini bildiğinde, sandık davranışları son on yılda olduğundan farklı olabilir, bu partiler de temsil imkanı bulabilir. Temsil imkanı bulduğunda, ikinci tur koalisyonlarında tavırlar da şüphesiz yüzde onluk fahiş seçim barajı altındakinden farklı olacaktır.
PAZARLIK KONUSU...
Tablo üzerinde hayli ince düşünme ihtiyacı var.
Gerek düşük baraj, gerekse dar bölge sistemi, iktidardaki AK Parti'nin işine gelen sonuçlar doğurmayabilir. Bu yüzden cari siyasi tablo, bu değişikliklerin yapılmasına kolayca cevaz vermeyecektir.
Yine de çok sayıda siyasi partiyle ikinci tur ittifakı yapılmak isteniyorsa, ilk turda TBMM'ye üye gönderirken yapılacak seçimlerde, bu partilerden gelecek barajın düşürülmesi ve dar bölge sistemi ayrı bir müzakere konusu olacaktır.
Üzerinde düşünecek çok şey var. Bu yeni ortamda başta iktidar olmak üzere, anamuhalefet ve diğer grup sahibi partileri bir gözümüzle takip ederken, diğer gözümüzü son birkaç seçimde istediği sonucu alamamış partilerde tutmakta yarar var.
Bakalım ne olacak?
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com