![HODIE MIHI, CRAS TIBI](https://www.degisimmedya.com/image/editor/3437_huseyin-aksakalim.jpg)
HODIE MIHI, CRAS TIBI
12 Aralik 2017 08:04:07
Başlıkta kullanılan latince kavram, "Bugün sana yarın bana" anlamına gelir. Tüm sosyal ilişkilerin temelinde yer alan, empati ile yönlendirilen bir vicdan ve adalet kavramının özünün özüdür bu cümle...
10 Aralık Günü Dünya İnsan Hakları Günü olarak kutlanır. Nedense İnsan Hakları kavramı, insanın diğer insanlar karşısındaki varoluşunu tanımlayan kurallar dizgesidir. Son dönemde insan hakları ihlalleri üzerinde fazlaca konuşuyoruz ama ademoğullarının bir ferdi olarak hak etmediğimiz şeylere erişme arzumuz yüzünden, bu ferdin ayrıcalıklı olduğuna ilişkin görüşümüz yüzünden geleceğimizle savaşır haldeyiz.
Bu biraz daha somutlaştırmaya ihtiyaç duyan bir sav. Bir keresinde Dünya Sulak Alanlar Günü dolayısıyla, temiz, içilebilir suyun ticari bir meta mı, yoksa bir insan hakkı mı olduğuna ilişkin bir tartışmayı okuduğumu hatırlıyorum. Dünyada içilebilir temiz su miktarı yerleşim birimlerinin genişlemesi, sanayileşme, zirai mücadeleler dolayısıyla hızla azalıyor. Azalan içme suyu rezervleri böylece daha fazla ticari değer kazanıyor. Fakat doğada akarken tüm insanlığın malı olan bir kaynağı, sırf kötü niyetle azalttığımız için değerli bir maddeye dönüştürmek ne kadar ahlaki sorgulamaya ihtiyaç var.
İmmanuel Kant'ın rasyonalizmini tepetaklak etme potansiyeli taşıyan bir durumdur bu. (Hoş bunu daha önce de yapmışlardı)
***
Bir tür olarak insan ırkını, ademoğullarını özellikle de birbirinden korumaya uğraşıyoruz. Burada adem kavmini tabiatta birlikte var olmaya mecbur kaldığı diğer canlılardan ayrı koyan bir yön var.
Son dönemde hayvan hakları konusundaki tartışmalara muhtemelen tanık oldunuz, bir yerinden aklınıza bir şeyler geldi. Bir arslanın yaşam mücadelesini sürdürmek için geyik popülasyonundan yararlanmasında ahlaki bir yön aramazsınız. Zaten Ahlak dediğiniz şey insani bir konudur. Bir insanın da geyik popülasyonunu beslenme ihtiyacını karşılamak için kullanması ile temelde farkı olmayan bir davranış türü bu. Fakat spesifik örnekler bir yana bırakılırsa, yemek için avladığı hayvana ekstradan işkenceler yapmaz. Dahası yemeyeceği hayvanı avlayan bir canlı bulamazsınız. Sırf kafasını dolduracak diye Afrika'ya giden Avrupalı avcının yaptığına spor yapma veya seyahat etme hakkı gibi gerekçelerle mazur göstermek ne kadar ahlakidir?
***
İnsan Hakları soyut bir kavram olarak kendi başına ele alındığında, türün devamı için gereken temel kuralları sağlamıyor.
Her insanın sağlıklı besine ulaşma hakkı vardır. Bugünlerde obezite ile ilgili çalışmaları bir gözden geçirin. Nüfus artışının baskısı altında, gelecek nesillerin sağlıklı besine ulaşma imkanı bugün yaşayanlar kadar fazla olmayabilir. Doğacak nesillerin ihtiyacı olan kaynakların bugünden imha edilmesine hangi noktaya kadar insan hakkı çerçevesinde bakabilirsiniz? Tarım alanları giderek marjinalleşirken, nüfus aritmetik itibarıyla ilerledikçe büyüyen bir çığ gibi çoğalırken, gelecek konusunda post apokaliptik öngörüler daha az fantastik geliyor insana.
Tüm insanlık aleminin, yarın doğacak olanlardan daha fazla hak kullanımını engelleyecek bir insan hakkı tanımı gerekli mi değil mi?
***
Bunlar basit örnekler...
İşin doğrusu, insanoğlu eğer doğayı tüketerek değil de, onunla birlikte var oluşunu sürdürmenin bir yolunu bulamazsa, şeyleri ticari meta haline dönüştürmek suretiyle kendi türüne yaptığı zulümler yarın kendisine karşı çalışmaya başlayacaktır. Sırf bilmem neresinden misk kokusu çıkacak diye bir kedi türünü yok ettiğinizde, yağıyla sanayinin ihtiyaçlarını karşılayacağız diye balina türlerini, fok türlerini imha ettiğinizde veya böyle birkaç işlem daha yaptığınızda, yaşamın bugünküne kıyasla çok daha zor olduğunu, bir adım daha öteye gidildiğinde ise insanların kendi arasındaki ilişkileri düzenlemekle varlığını sürdürmenin aynı şey olmadığını anlamış olacağız ama çok geç olacak.
Eee ne demişler:
Hodie Mihi, Cras Tibi...
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com