YENİ YILIN İLK HAFTASI
08 Ocak 2018 08:38:52
Yeni yılın ilk haftası, kısa bir molanın ardından rutinlerine geri döndü. En azından Milli Piyango biletlerinin bizimkilere isabet etmediğinin ortaya çıkışından sonra...
Bu haftanın ilk günlerinde piyango çekilişinin yanında, Türkiye'de çalışma hayatını yakından ilgilendiren iki konuyu konuştuk. Bunlardan biri ücretli çalışanlara verilebilecek en düşük ücret olan Asgari Ücret, öbürü ise memur ve emeklilere verilen zamlar.
Asgari ücrette aslında Türk İş 1890 küsur lira istiyordu ama işin doğrusu, bu kesimde iki yüz lira civarında bir zam beklentisi yoktu. Herkesin aynı anda işlerin kesatlığından dem vurduğu bir ortamda, çoğu kişinin arzuladığından az, beklediğinden yüksek bir Asgari Ücret açıklandı.
Asgari ücret tespiti sırasında, tespite temel olan iki kişilik bir ailenin nasıl yaşayabileceğinden ziyade, istihdam piyasasının nasıl etkileneceğine ilişkin değerlendirmeler yapıldı ki bu esasında işverenin görüşünü savunmaktan başka bir şey değil.
Asgari ücretin belirlenmesi, emeğin pervasızca sömürülmesinin önüne geçmektir. Aslolan, bu ücreti alanın yaşam standardının belli bir çizgide tutulabilmesidir. Açlık sınırının altında bir asgari ücrette bunun gözetildiğini söylemek mümkün değil. Eğer açlık sınırı üstünde bir ücret verdiğinde işveren sıkıntıya giriyorsa, çare emekçinin yaşam standardını düşük tutmak değildir.
Aynı şey, memur ve emeklilere verilen zamlarda da geçerli. Devlet, devlet olmasının gereğini yerine getiren çalışanlarına insanca bir yaşam standardı sağlayamazsa, kamu geleneğimizde daha önce yaşandığını gördüğümüz yozlaşmaların önüne geçmek mümkün gözükmüyor. Burada da memur ve emeklilerin hiç değilse enflasyon oranındaikna edici olmayan tuhaf sepetlerle belirlenen değil, gerçek enflasyonbir gelir artışı elde etmesi gerek.
Gerçi zam verildi denilip de hayat pahalılığı tarafından hemen ertesinde petrol ürünlerine, köprü, yol ücretlerine, ne bileyim kamu hizmetlerinin gerçekleşmesi için ödediğimiz vergiler yoluyla geri alındığına da az tanık olmamışızdır. Bu yüzden bu sıralarda, gayrı ihtiyari de olsa benzer bir dalganın kapıya dayanmasını bekliyor insan.
Çalışma hayatını etkileyen bir diğer unsur da taşeron sistemine son verilip, çalışanların kadroya alınması ile ilgili ama bu konuda daha önce de yazıp çizdik. Bu yüzden mağduriyetlere mahal verilmemesi için titizlik gösterilmesi talebini iletmekten başka yapacak şeyimiz yok.
ŞOFÖRLER ODASI...
Siyasi partilerde kongre süreçleri yerelde tamamlandı ama sivil toplum kuruluşları daha bu sürecin eşiğinde bulunuyor.
Şoförler ve Otomobilciler odası kongre yapacak, şu an itibarıyla mevcut başkanın yanı sıra iki başkan adayı daha var. Üç adaylı bir kongre... Böyle kongrelerde söylenen her zaman iktidarda olanların bir sıfır önde başladığıdır. Yeni adaylar sahada harıl harıl çalışırken, Civelek ve yönetimi beklemede kaldı. Acaba sadece Ereğli'nin il olmasına ilişkin girişimlerde üstlendiği rolü kullanacak, bu sayede mi dalgaları aşacak; yoksa seçimin iyice yaklaştığı anlarda başka bir kozu mu var henüz belli değil.
Şoförler odası deyip geçmeyin, ilçede en fazla üyesi olan, en güçlü mali yapıya sahip kurumlardan biri. Sonuç ne olursa olsun ilçe için hayırlısı olsun.
TSO SEÇİMLERİ
Malum, TSO'nun tecrübeli başkanı Yaşar Tetiker, 2017 yılı sona ermeden ebedi aleme göçtü. Tetiker, Nisan ayına ertelenen TSO seçimlerinde sağlıklı veya rahatsız olsun, önemli denge unsurlarındandı. Kendisi aday olsa o da bir sıfır önde başlayacak, muhalifleri daha fazla çalışarak farkı kapatmaya çalışacaktı.
Tetiker'in vefatının ardından muhaliflerin meydanı boş bulacakları akla gelmesin. Daha da karışık bir durum ortaya çıkacaktır bu yüzden. Verili bir ortamda, kime karşı propaganda yapılacağının belli olduğu bir ortamdan, yeni bilinmezliklerle dolu bir ortama geçiş yaptı müstakbel TSO başkanları...
Bunu tıpkı oyun devam ederken, iskambil destesinin yeniden karıştırılmasına benzetebilirsiniz. Artık elde yeni kartlar var. Muhtemelen birleşmeler, ayrılıklar olacaktır. Yeni adaylar çıkmasına bile şaşırmamak gerek. Nitekim, kongrenin ertelenmesinin ardından Faruk Yazıcı adaylığını açıkladı. Yönetim kurulu başkanlığına seçilen Sertan Yalçın'ın tutumu ne olacak? Adaylardan bazılarının güçbirliğine gitmesi, önceki adaylardan kimisinin çekilmesi mümkün mü? Uzak ihtimal ama olmayacak işler de değil.
Anlayacağınız bu hamur daha çok su kaldırır.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com