OKULLAR AÇILIRKEN...
06 Subat 2018 08:37:56
Eğitim öğretim yılının ikinci yarısı başladı.
Başlangıç dolayısıyla düzenlenen törenler rutin şeylerdir. Fakat bu sefer rutinin dışında bazı şeyler de dikkat çekti.
Ereğli Kaymakamı Nazım Madenoğlu, ikinci yarının başlaması dolayısıyla okullarda düzenlenen etkinliklere katıldı. Hem de iki okulda birden. Herhalde biri ilkokul, öbürü ortaokul olsun diye seçilmiştir bunlar. Okul açılışlarına katılım sağlanması konusunda kaymakamlara resmi yazılar geldiği, bu dönem başında, bu yüzden iki okulda birden tören düzenlenmiş olmalı diye geliyor akla.
Kaymakam Madenoğlu, açılışlarda internet bağımlılığının zararlarına özel vurgu yapan konuşmalar yaptı. Daha doğrusu konuşmalarının ana eksenini internet bağımlılığı oluşturdu. Anlaşılan, devlet, internet bağımlılığının gün geçtikçe etkileri daha fazla hissedilecek bir toplum sağlığı sorunu olarak ele alıyor. Ya da öyle ele almaya hazırlanıyor.
Bunun dışında, okul güvenliği, servis araçlarının durumu gibi konular da var gündemde. Bunların nedeninin okul çevrelerinde yaşanan kavgalar, çocukların başına gelen olaylar filan gibi kamuoyuna yansıyan bazı haberler olduğuna şüphe yok.
Ereğli'de yaşanmamış olması, böyle problemler açısından ilçeyi bağışık kılmıyor. Kötü bir olayın bugüne dek yaşanmamış olması, gelecekte yaşanmayacağı anlamına gelmez zaten. Bilakis, bu durum, hazırlıksız yakalanma potansiyelini arttırıyor.
Okullar ve öğrencilere dair birkaç konuyu özellikle değerlendirmekte yarar var.
***
Bağımlılık türleri konusunda ne demeli... Böyle şeyler aile ve içinde uzun zaman geçirilen sosyal ortamların yamadığı alışkanlıklardır.
Mesela, Sigara içenlerin bulunduğu ailelerde sigara içen çocuk yetişme ihtimali diğerlerine göre çok daha fazladır.
Eğer aile fertlerinin hepsi ellerinde cep telefonu, bit bit diye cızırdayıp duruyorsa, hele hele öğretmeni de çocukların gözü önünde aynı şeyi yapıyorsa, çocuklarının da internet ortamını gerçek hayatın yerine daha fazla koymasına şaşmamak gerek.
Yine de öğrencilerin üstünde belli bir baskı olduğundan, bu konularda velilerden daha bilinçli olmaları muhtemel. Belki bu konuda toplumsal bir yaklaşım oluşturmak için bir program oluşturmak daha yararlı olabilir.
***
Bu durum, öğrencilerin eşit koşullarda girecekleri sınava hazırlanırken, eşit olmayan koşullar yaratıyor. Yüz metre koşucusu ile maratoncuyu aynı performans koşusunda yarıştırmak gibi garip bir durum ortaya çıkıyor. Karadeniz Ereğli hiç değilse gelecek sene çocuklarına karşı işlediği bu ayıptan kurtarılmalı.
***
Hep birlikte, işbirliği içinde bir gelecek nosyonu için çalışmasını umduğumuz çocuk ve gençleri, sınav sistemi diye bir şeyin içinde, birbiriyle mücadele eden, birbirini ötekileştiren bir anlayış pompalıyoruz. Bu yanlıştan ne zaman dönüleceğini kestirmek zor. Fakat şuraya yazıyorum, er ya da geç, bu sistemin düzgün insan yetiştirmediğini, bundan vaz geçmek gerektiğini kabul etmek zorundayız.
***
Bir uyarı da davranış modellerinin yerleştirildiği öğretim ve derslerin kavranılmasına yönelik eğitim işlerinin eşit seviyede gerçekleştirilmesinin bir yolu bulunmalı. Kulağa basit geliyor ama söylemesi yapmaktan kolay.
Mesela bütün çocuklara dürüstlük öğretmek eğitim sisteminin bir parçası olmalıdır. Fakat fiilen tam tersi geçerli bunun. Çocuk daha iyi okula gitsin diye veli adreste sahtecilik yapıyor, öğretmen veya idareci durumu fark ediyor, çocuk durumu çok iyi biliyor, hem ailesinin, hem öğretmeninin bu numarayı bildiğini de biliyor.
Bu çocuk, büyük ihtimalle, dürüst bir yaşam sürmenin erdemi yerine, 'amaca ulaşmak için her yol mübahtır' diye düşünecektir.
Ondan sonra sorup dururuz: "Biz niye böyleyiz" diye...
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com