ZONGULDAK VE EREĞLİ...
08 Subat 2018 08:23:10
Ereğli ve Zonguldak arasındaki bölünmüş yol çalışmaları bittikçe coğrafi olarak bu iki yerleşim birimi birbirine yaklaşıyor.
Öte yandan, psikolojik anlamda Cumhuriyetin ilk kurduğu il merkezi ve ülke sanayisinin gözbebeği konumunu uzun yıllar devam ettiren Ereğli arasındaki mesafe her geçen gün daha da uzaklaşıyor.
Ereğli'de, ilçenin yatırım, altyapı, ekonomi ve türlü türlü konular ve bir ilçenin il merkezinden beklediği her türlü destek anlamında il merkezi tarafından geri plana atıldığına ilişkin bir algı gelişiyor.
Zonguldak'ta da Ereğli'nin il olma talebinden tutun, üniversite altyapısı, teşvik gibi konularda taleplere kadar beklentileri şüpheyle karşılanıyor. Oradaki algı da her fırsatta il olmak isteyen bir yere yatırımda gönülsüz olunmasının doğal karşılanması yönünde...
Şimdilerde bu iki algının önemli bir çatışma noktası da Bütünşehir/Büyükşehir tartışmalarında yaşanıyor. Fakat zannedilmesin ki bu yeni değil.
Bu iki algı, bir etki-tepki prensibi çerçevesinde birbirini besliyor. Durum öyle bir hale geldi ki, kimi zaman hala ortak bir yazgı ve hukukla birbirimize bağlı olduğumuzu unutmuş gibi davranabiliyoruz.
Bu durum da aradaki psikolojik bariyerlerin her geçen gün yükselmesine katkı veriyor.
***
Haberlerde okumuşsunuzdur, bir senelik fasılanın ardından, Zonguldak geneli 2017 yılında yine göç verdi.
Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal, belediye meclis üyelerine Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi verilerine dayanılarak yapılan nüfus sayımı sonuçlarına ilişkin bilgi verirken "Nüfusumuz azalmıyor, nüfusumuz üstüne kat kat koyuyoruz. Zonguldak ilinin ilçeleri arasında nüfusu artan tek ilçeyiz. Bu da gösteriyor ki, Ereğli bir cazibe merkezi. Gittikçe işler daha iyiye gidiyor. İnsanların bizlerden umudu kesilmiyor. Bizler de gerekli çalışmaları yapıyoruz. Hiçbir zaman da bu çalışmalardan, bu azimden vazgeçmeyeceğiz" diyor.
Ereğli kent merkezini, Zonguldak'tan, hatta kendisine idari olarak bağlı kırsal kesimden koparan, aradaki psikolojik mesafenin açılmasını aynı zamanda kamu kurumlarının da kabullendiğini gösteren bir bakış açısı bu.
İl genelinde her yer göç verirken, sırf bizim mahalle nüfusunu korudu diye böbürlenmenin alemi yok. Teşvikte Zonguldak'a daha uygun bir tasnif yapıldığında, nasıl olsa burası nüfusunu korumayı başardı diye başka, daha dezavantajlı bir tasnif istiyoruz mu diyeceğiz yani?
***
Zonguldak'ın göç vermesin, büyük oranda Türkiye Taşkömürü Kurumu'nun devletin gözde kuruluşlarından pozisyonunu yitirmesi, yaklaşık on yıldır işçi alımı yapılmamasından kaynaklanıyor. Sadece madende çalışan işçilerin sayısı gibi düşünmeyin, buna bağlı olarak ekonomik faaliyetlerin genelinde de bir yavaşlama yaşanıyor.
Bu önerme doğruysa, bunun Ereğli'yi etkilemeyeceği şeklinde bir yaklaşımı nasıl sağlam bir yaklaşım olarak kabul edilebilir? Olmaz böyle şey.
Ereğli'de çelik yan sanayisi üzerine yatırım yapmak isteyenlerin önünün açılması, aynı zamanda Zonguldak'ın da bir meselesi değil midir?
Hadi Kandilli'yi bir kenara bırakalım, Zonguldak'ta TTK'da Ereğli'den, Alaplı'dan kimse çalışmıyor mudur? Erdemir'de çalışmak üzere Zonguldak Merkezden gelen kimse yok mudur?
***
Bütünşehir olayının Ereğli ve Alaplı'da, Ereğli'nin il olma talebinin Zonguldak'ta soğuk karşılanmasına şaşacak bir şey yok.
Ama şapkayı kucağımıza koyup düşünmemiz de gerek. Zonguldak bütünşehir olsa yukarıda anlatılan psikolojik mesafe kendiliğinden kapanacak mı? Ereğli ve Alaplı'nın idari olarak sıfıra çıkması sonucunu doğuracak bu düzenleme, nasıl olacak da buralarda yaşayanların rızası hilafına gerçekleşecek? Buradan ele geçecek tek şey psikolojik bariyerlerin daha da yükselmesi olacak muhtemelen.
Ereğli'nin il olması durumu da bundan farklı değil. Bu durumda ne Zonguldak ve Ereğli'nin coğrafi konumu değişecek, ne de bu iki yerleşimi birbirine bağlayan ekonomi, tarih, kültür bağları... Gerçekte daha önce Ereğli'den ayrılmış olan Alaplı ve Ereğli'nin birçok konudaki kader birliğiErdemir, tersaneler, organize sanayi bölgeleri gibi konuları düşünündevam ediyorsa, Zonguldak ve Ereğli'nin birbiriyle olan ilişkisi de değişmeyecek.
Bu konuda idari birim değişikliklerinden daha önce, yukarıda ifade edilen algısal problemlerin çözümü üzerinde oturup düşünmek gerekiyor.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com