NEDEN?
09 Subat 2018 08:40:36
"Neden?"
Belediye Meclisi'nin Şubat ayı toplantılarının ilk birleşiminde görüşülecek dokuz gündem maddesine, Belediye Başkanı Hüseyin Uysal "Batı Karadeniz Kalkınma Birliği'nden ayrılmak için yetki" talebiyle bir gündem maddesi eklemek isteyince, CHP'li Meclis Üyesi ve CHP İlçe Başkanı Şerif Sertan Ocakcı bu soruyu sordu.
Belediye Başkanı Hüseyin Uysal, "Gündeme alalım, meclise gelince konuşuruz" cevabını verdi ama bu konuda CHP'li üyelerin ikna edilmeye ihtiyaç duyulacağı bir gün önceden belliydi aslında.
Yapılması gereken, BAKAB ve Ereğli Belediyesi arasındaki ilişkilerin tarihçesini, buradan alınan destekler ve buraya yapılan ödemeler arasındaki oransal farkın izahının anlatılmasıydı ama anlaşılan o ki Belediye Başkanı dersine yeterince çalışmadı.
Toplantıların ikinci birleşiminde CHP'li üyeler "Buraya proje gönderdik mi, hangi projeyi gönderdik, kabul edildi mi, edilmediyse neden edilmedi?" şeklinde özetlenebilecek sorular sordu.
Belediye Başkanı önce "bunları konuştuk" dedi ama tartışma ilerlerken anlaşıldı ki, konu sadece AK Parti grubunda görüşülmüş, meclis üyelerine bu konuda toplu olarak bilgi verilmemiş. Tartışma öyle ilerledi ki proje verilip verilmediğini bile anlamak mümkün olamadı. Bir ara "Verildi" denildi ama bunun hangi proje olduğu, neticenin ne olduğu sorularının cevabı verilmedi bu kez de.
Muhtemelen Belediye Başkanı, BAKAB'dan ayrılmak konusunda haklı gerekçelere sahiptir. Ama haklı gerekçelerini izah edemeyince, CHP'li üyeler de red oyu vermekte bir o kadar haklıdır dememiz gerek.
İtirazları dile getiren CHP'li üyenin "Kravat takmamak suretiyle meclise saygısızlık ettiğini," söyleyerek ofsayttan gol atmaya çalışmak ise hiç şık olmadı.
***
Eğer AK Partili üyelerüç üye eksikti AK Parti'dentoplu olarak "Kabul" oyu verseydi, oylamanın sonucu 15'e 15 olacaktı. Bu durumda, Belediye başkanının kullandığı oy ağırlık kazanacaktı. Fakat AK Partili üyelerden Yusuf Kalay "Red" oyu kullandı, Sabri Dinç de "Çekimser" dedi. Böylece teklif reddedildi.
Yusuf Kalay'ı anlamak zor değil. Zira tartışmaların en hararetli anında konuşmak için söz isteyince, Başkan Uysal, "Mümkün değil, bunları konuştuk" diyerek söz vermedi. Kalay'ın ret oyu büyük ihtimale bu tutuma tepki olarak gerçekleşti. Sabri Dinç'in çekimser oyunu değerlendirmek zor, zira kabul da demiyor, red oyu da vermiyor.
Burada değerlendirmesi gereken konulardan biri de meclise gelmeyen iki AK Partili üyenin tutumu. Bir üyenin rahatsızlığından ötürü nekahat sürecinde olduğu biliniyor. Fakat diğer iki üye bu konunun konuşulacağını bildiğinden, muhalif tutumda olduklarından mı gelmedi, yoksa tamamen tesadüf müydü onun değerlendirmesini yapmak gerek.
Bir konu da ayrılma talebi konusunda AK Parti grubunda nasıl bir karara varıldığı meselesi... Red ve çekimser oy kullanan üyeler, toplantıda karara muhalefet ettiklerini deklare etti mi, yoksa red oyu sadece meclis toplantısının tansiyonu içinde verilmiş dürtüsel bir karar mıydı acaba?
Bu soruların cevaplarının bulunması, meselenin meclisteki
krizin mi doğru yönetilmediği, yoksa belediye başkanının meclise yersiz bir taleple
mi geldiği konusunda karar vermek için önemli.
Gerçi her iki durumda da taleple ilgili sonuç alınamamasının sorumluluğu
Belediye Başkanının sırtında kalıyor.
***
Belediye Yazı İşleri'nce meclise gönderilen yazıda, birliğin bazı fonksiyonlarının daha aktif bir kurum halini alan BAKKA'nın ve Zonguldak Çevre Altyapı Hizmetler Birliği tarafından gerçekleştirildiğini söylüyor. Ayrıca birlik üyesi belediyelerin birçoğunun ayrıldığı ifade ediliyor. Konuşmalardan da buradan alınması umut edilen hibeler konusunda Ereğli'nin beklentisinin karşılanmadığı da anlaşılıyor. Anlayacağınız, buradan ayrılmak, doğru idare edilen bir süreçte, Ereğli Belediyesi açısından doğal bir sonuç olacaktı.
CHP'li üyeler bile oylamanın ardından asıl memnuniyetsizliklerinin talebin gündeme gelmesinden değil, sebebin doğru açıklanmamasından kaynaklandığını, "Yahu şu sorulara bir cevap verseydiniz de hep birlikte evet diyeydik ne olurdu" diyerek ifade ettiler.
Belediye seçimlerine yaklaşık bir yıl kala, toplantı öncesinde gündem maddelerini grup toplantısında enine boyuna konuşan iktidar partisinin meclis grubunun bile hemfikir olamadığı görüntüsü var mecliste.
Siyaseti yakından takip ettiğimiz son otuz beş yıllık dönemde, CHP her zaman iktidardaki envai çeşit parti tarafından, "Her şeye itiraz eden parti" olarak yaftalanmıştır. Kimi zaman bu bir algı oluşturma çabasıdır, kimi zaman da doğru olmuştur. Son meclis toplantısında yaşanan kriz, her iki kategoriye de girmiyor görünüşe göre...
İktidar partisinin kendi üyelerinin bile hemfikir olamadığı konulardaki bu bir ilk değil, anlaşılan son da olmayacakmuhalefet partisi üyelerinin başkanın taleplerini desteklemesini beklemek naifçe bir tutum olmaz mıydı?
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com