![SEÇİM HİKAYELERİ...](https://www.degisimmedya.com/image/editor/3437_huseyin-aksakalim.jpg)
SEÇİM HİKAYELERİ...
26 Subat 2018 08:29:01
1987 Referandumu...
İki yıllık bir askeri yönetim, arkasından beş yıllık
Anavatan iktidarı. Sivil idareye geçilmekle birlikte, askeri yönetimin gölgesi
altında bir yaşam devam ediyor... 1982 Anayasası, aralarında Süleyman Demirel,
Bülent Ecevit, Alparslan Türkeş, Necmettin Erbakan gibi Türk Demokrasi
Tarihi'nin sembol isimlerinin bulunduğu liderlere yönelik kimine beş, kimine on
yıllık yasaklar getirmiş.
O yılarda hiç unutmuyorum. Siyasi liderler, çocuk romanı Harry Potter'de baş
kötünün anıldığı gibi (adı anılmaması lazım gelen) anılıyor. Mesela, Süleyman
Demirel'e "Bir Bilen" veya "Güniz Sokak" deniliyordu. Ecevit'e evinin bulunduğu
mahallenin ismiyle "Oran" deniliyordu.
Askeri yönetim döneminin pompalamasıyla giderek kanıksanan bu bakış açısı, bu siyasilerin tamamına yönelik olarak fantastik bir dehşet de içeriyordu. "Ülkeyi 12 Eylül'ün karanlığına getiren siyasiler..." O günlerde başbakan olan merhum Turgut Özal, "12 Eylül öncesine dönmek istiyorsanız Evet deyin" diyerek yasakların kalkmamasına yönelik propaganda yapıyordu.
İlk kez oy kullandığım 6 Eylül 1987 günü yapılan o referandumda, iktidarın tüm olanaklarıyla halkın kararını değiştirmeye tanık olduk. Hala anlamamışımdır neden bir iktidar partisinin diğer partilere yasak getirmekle ne kazanacağını.
Nitekim, o referandumun ardından yapılan ilk yerel seçimde, Anavatan Partisi büyük belediyelerin tamamını kaybetti. Daha sonra bir daha o şaşaalı günlere geri dönemedi.
Diğer partilere gelince, koalisyonlarla da olsa, hepsi en az birer kez iktidara gelmeyi başardı. Hepsinin politik mirasçılarının durumu, o günlerinin iktidar partisinin devamı olan partinin mirasçılarından daha iyi bugün.
***
2009 yerel seçimlerinin ardından Kent Konseyi seçilecek...
Çeşitli komisyonlara aday olmak isteyenler var ama dönemin belediye başkanı, "Belediyenin listesi blok olacak" diye bir talimat vermiş. Başkan toplantıya katılmamasına rağmen, belediye sözcüsü diretiyor. Tartışmalar filan derken, belediyenin listesinin blok olarak oylanmasına, diğer adayların bağımsız olarak seçime girmesine karar verildi.
Haliyle belediyenin listesi kazandı. Bir önceki Kent Konseyi Başkanı Akın Çamcı, Ereğli Kent Konseyi Başkanlığı görevini Alaplı'dan Muhabbet Tezel'e bıraktı.
Bir seçime katılanların birazının blok liste oy kullanmasının, birazının da çarşaf liste seçilmesinin, belediyenin neticeyi kendi dilediği gibi sonuçlandırma çabası sayılmazsa, nasıl bir zihniyetin sonucu olduğunu o gün bu gündür hiç anlayamadım.
2006 sonbaharında kabul edilen 26313 sayılı Kent konseyi yasası ilk çıktığında bunun ülkedeki demokrasinin gelişmesinde büyük rol oynayacağına inanmıştık. Kent yönetiminin kentin çeşitli unsurlarının katılımıyla paylaşılmasının, "Yeni bir yönetişim" konseptinin önünü açtığını zannetmiştik.
Bu yerel kurnazlıkların sonucu ortada. Hala bir kent konseyi var ama nedir, ne yapar hiç kimsenin bilmediği, umursamadığı, şehrin üniversite kampüsü, il olması gibi yaşamsal konularda herhangi bir tutum içine giremeyen bir yapı...
Bu kurnazlığa girişen belediye yönetiminin bugün muhalefete düştüğünü de unutmayalım.
***
2019 yılı Kasım başında bir genel seçim yapılacak...
Şu sıralarda bu seçimde ittifak yapacak partilerin, seçim pusulasında nasıl yer alacağına ilişkin düzenlemeler yapılıyor. Anlaşıldığına göre, bir aday üzerinde birden fazla parti ittifak ettiğinde, bunların oyları blok olarak ayrı bir çerçevede sayılacak, bunların dışındakiler çerçeve dışında ayrı ayrı seçime girecek.
Bir anlayan varsa izah etsin... Cari iktidarın devamı maksadı dışında, demokrasiyi geliştirecek, seçmen iradesini doğru bir şekilde sandığa yansıtacak niteliğe sahip bir düzenleme olarak nasıl sayılabilir bu? Blok içindeki parti, seçim barajını aşamamış bile olsa, diğer parti aştığı zaman gücü nispetinde TBMM'de temsil edilebilecek, buna karşılık çok az farkla baraj altında kalan siyasi partilerin tek başına girdikleri seçimde temsil olanağı olmayacak.
Lafı fazla eveleyip gevelemeye gerek yok. Her seçimde seçim sistemini değiştirirseniz, oy sayımının bir grup parti için farklı, diğer grup için farklı yapıldığı bir sistemden, kaos çıkmasının önüne geçmenin mümkün olacağı görüşünde değilim. İsterseniz, blok oy kullanılacak partilerin başarısı için kamusal olanakların kullanılma ihtimali konusuna hiç girmeyelim ama bu düzenlemenin d demokratik bir mantık içinde izah edilmesinin yolunu bulabilen varsa beri gelsin.
Amaçlanan dışında neticeler veren seçimlere ilişkin yukarıda örnekler verildi. Herhalde bu düzenlemeyi yapanların da en sonunda istedikleri neticeden başka bir faturayla karşılaşmaları halinde şaşırmamaları gerek...
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com