OLTAYA TAKILANLAR...
14 Mart 2018 08:21:58
Terminal hizmete girdi ya... Bugünlerde ilçenin en fazla konuşulan konuları arasında çarşı merkezden terminale ulaşımın nasıl sağlanacağı başı çekiyor.
Çarşı merkeze iki buçuk lira halk otobüsüne ödenecek. Meselenin tek boyutu para değil. Mesela, Malatya'ya bir çuval kestane götürmek isteyen Ereğlili bir vatandaş, eskiden atıyordu omzuna, terminalde bagaja koyuyordu. Halk otobüsleri bu tip yükler konusunda yeterince hoşgörülü olabilecek mi şüpheli...
Bir vesileyle bunu soran arkadaşlara, "Serbest piyasa koşulları içinde bu sorun çözülür" demiştim. Serbest piyasa koşulları için geçerli bu söylediğim. Yani otobüs firmalarından birisi kendine münasip bir yer ayarlayıp, servis hizmeti vereceği zaman, halk otobüsü kooperatifi'nin yazılı olmayan "Koruma Kanunu"nu dayatması durumunda geçerli değil.
Belediye Başkanına bu soru sorulduğunda, "Halk otobüslerimiz var, taksilerimiz var" diyor. Bu zaten vardı. Anlaşılmayan, o hat üzerinde yolcuların mağduriyetini önleyebilecek nasıl önlemler alındığı...
Belki de zamanla alışıp, yeni düzene uyum sağlanması en kestirme çözüm olarak görülüyordur.
SOSYAL MEDYA...
Hepsi tanıdığımız insanlar...
Sosyal medyada bilgelik incileri yumurtlama konusunda yarışa girmişler. Normalde çoğu birey olarak bir meseleyi konuşarak çözme kabiliyeti konusunda şüpheli olsalar da, her biri allame kesilmiş, dünyadaki son normal insan kendileri kalmış gibi, "Öteki" kabul ettiklerinin "Yamuğunu" cebren düzeltme anlamı çıkıyor yazılanlardan.
Başka bir grup daha var. Kendi işine gelmeyen herkesin yazdığı çizdiğinin altına nefret dolu yorumlar yazıyor. Be kardeşim, siz kendinize bir sürü değer atfediyorsunuz diye, insanların kendi evi sayılabilecek sayfalarına "Bulaşmaya" hakkınız olduğunu nasıl düşünürsünüz?
Hem nasıl oluyor da, insanlar mahrem konuları bile böyle uluorta yazıyor. "Sevgili edindim" diye bir paylaşım yapanlar var. Bu kişilerin otuz yıl önce kadar yaşamış olsalar, kız-erkek arkadaş buldukları için gazetelere ilan, televizyonlara reklam vereceği geliyor akla.
Eskiden hastalık-rahatsızlık öyle uluorta konuşulmazdı ama sosyal medya icat oldu, oyunun kuralları değişti. "Serum yedim", "Acildeyim", "Dayım Yoğun Bakımda" filan gibi paylaşımlar gırla gidiyor. Aynı kişilerin trafik kazası yaptıklarında haber yapmak isteyen gazetecilerin üstüne yürümeleri vakayı adiyedendir.
Kimbilir belki bunlar olağan şeyler de yaş ilerledikçe biz değişmeye daha fazla direnç gösterir hale gelmişizdir.
SİYASET PEMBE DİZİYE DÖNÜŞÜR MÜ?
Şu bildiğiniz pembe diziler var. Hani belki siz seyretmiyorsunuzdur da evinizde bunların müptelası birileri vardır.
Kimileri birmafya ailesi, kimileri tarihi bir karakter veya dönemi anlatıyor. Yakından bakınca, hepsi birbirine benziyor. İlk sahnede karşılaşıyorlar, İki sahnede kavga ediyorlar, üçüncü sahnede ağlıyorlar, dördüncü sahnede öfkeleniyorlar. Konu elli bölümde beş adım ilerlemiyor. İnanın ana şablon bundan bir adım ötesi değil.
Bunlar giderek hayatın gerçekliğini etkilemeye mi başlıyor diye geliyor akla. Malum başkanlık seçimleri yaklaşıyor ve ittifak görüşmeleri başladı. Bir kavga ediyorlar, iki ağlıyorlar, üç öfkeleniyorlar, böylece gül gibi geçinip gidiyorlar. İttifak görüşmeleri yapılıyor, netice alınıyor, bu kez başlıyoruz ne zaman ayrılacaklarını beklemeye. Küçük bir parti önce falancaya göz kırpıyor, koalisyona ilk yanaşan kaş çatıyor, sonra öbür gruba kaş etmeye başlanıyor. Aynı bir pembe dizi senaryo şablonuna benziyor bu durum.
Kimi zaman, pazarlığın sadece başkanlık seçimini kapsayan iki boyutlu bir düzlemde değil de, o günden önce yerel seçimleri de içine alan bir hacimsel strateji ile ele alındığı geliyor akla. Bir partinin yerel seçimlerde kendisini destekleyen büyük partiyi, başkanlık seçiminde desteklemesi şaşırtıcı olmaz bizim açımızdan.
Yine de şu ana kadar yaşananlar dizinin birinci sezonunu ancak tamamlıyor. Siyasi pazarlıklarda ikinci sezon, yerel seçimlerde tamamlanmış olacak ama şimdiden hatırlatmak gerek. Ortam şimdikinden daha az karışık olmayacaktır bu sezonun sonunda...
İhanet, entrika, desise bu dizide...
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com