mhamdiguner@hotmail.com
MUKABELE CÜZLERİNDEN İLKELER 13
28 Mayis 2018 10:23:01
Günerle Cuma Sohbetleri
MUKABELE CÜZLERİNDEN İLKELER 13
(13. Cüzden Çıkarılan İlkeler)
13. Cüzün ilk ve Yusuf suresinin 53. Ayetinde Yüce Allah Hz. Yusuf'un: "Ben kendi nefsimi temize çıkarmıyorum; şüphesiz nefis kötülüğü abartılı olarak emredicidir. Ancak Rabbimin merhamet ettikleri müstesna" dediğini bildiriyor ki Peygamber namzedi bir kişi nefsine güvenemiyorsa hiçbir kimse nefsine güvenemez. İşte burada "nefse güvenmeme" ilkesi ortaya çıkıyor ki hiçbir kimse yalnız başına akraba (mahrem) olmayan bir kadın veya kızla başbaşa kalamayacağı prensip olarak gözetilmesi gereken bir husus oluyor.
Aynı sure 57.ayette Yüce Rabbimiz Yakub (as) ın: "Ey oğullarım! Gidin Yusuf ve kardeşini arayın, Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin; şüphesiz kafirlerden başkası Allah'ın rahmetinden ümit kesmez" dediğini bildirerek ilahi eğitimden geçmiş peygamberlerin "Allah'ın rahmetinden ümit kesilmez" ilkesine uyduğunu haber vermekte ve bizim de bu ilkeye bağlı kalmamızı istemektedir.
Ra'd suresi 7.ayette Yüce Mevla: "Kafirler keşke onun (Peygamberin) üzerine Rabbinden bir mucize indirilseydi derler. Sen ancak uyarıcısın; her kavim için bir kılavuz (rehber) vardır" diyerek peygamberlerin müjde vermek kadar korkutma görevleri olduğunu da haber verirken "Her kavim için bir kılavuzu vardır" ilkesini de ortaya koyarak insanların o kılavuzlara uymaları gerektiğine işaret etmiştir. Tabii ki o kılavuz ilim ve hilim sahibi dürüstlüğü herkesce kabul edilen bir kişi olmalıdır.
Yine Ra'd suresi 11.ayette Rabbimiz kendisinden bahsederken: "(İnsanlar) kendi hallerini değiştirmedikçe Allah da onların hallerini değiştirmez" uyarısında bulunarak milletler kendi hallerini iyiye doğru değiştirmedikçe Allah da onlara karşı cezalandırıcı tutumunu değiştirmeyeceğini veya kavimler hallerini kötüye doğru değiştirmedikçe Allah da onlara karşı huzurlu kılma veya mükafatlandırma tavrını değiştirmeyeceğini kendisine bir ilke edindiğini açıklıyor. Bu ilke bizim için bir uyarı niteliğindedir.
Aynı sure 27 ve 28.ayette Yüce Allah tevbe edenleri, iman edip kalpleri Allah'ın zikri ile tatmin edilenleri kendisine (cemal ve cennetine) kılavuzlayacağını bildirip sonundu "Unutmayın! Kalpler Allah'ın zikri ile doyar" uyarısında bulunarak kalpleri doyurmak için "Allah'ı zikretmek" ilkesini ortaya koymaktadır. Bu ilke çok önemlidir. Midesi aç insanın anarşist olacağı gibi kalbi aç olanın da anarşist olacağı veya bunalımlara gireceği hususunda uyarı özelliğini taşımaktadır.
İbrahim suresinin 4. ayetinde yine Yüce Rabbimiz: "Biz her Peygamberi kavminin dili ile gönderdik ki onlara açıklasın" uyarısında bulunarak bizim de insanlara amir veya memur olarak göndereceğimiz kişilerin o insanların dilini iyi bilenlerden olmasını ilke olarak önümüze sermiştir.
Aynı surenin 27.ayetinde Yüce Allah kendisinden bahsederek: "Allah iman edenleri kavl-i sabit (olan kelime-i tevhid) ile dünya hayatında da ahrette de istikrarlı kılar" va'dinde bulunarak dünya hayatında bile kelime-i tevhidin bir istikrar ilkesi olarak benimsenmesini istemekte, Allah'ın birliği ilkesine sahip olmayan kişilerin dünya işlerinde de bir karar tutturamayacağını bildirmektedir.
Yine İbrahim suresi 44.ayette: "İnsanları onlara azap gelecek günden korkut" emri verilirken 51 ve 52.ayetlerde: "Allah-ü Teala herkesi yaptığıyla cezalandırmak için (yapacağını yapar). Allah'ın hesabı çok hızlıdır; bu insanlar için bir tebliğdir, bununla korkutulsun (uyarılsınlar)" emir ve beyanlarıyla kafir veya günahkarların korkutulması veya uyarılması bir ilke olarak önümüze konulmuştur. Bu ilke hala sadece müjde ile yetinenlere bir uyarı niteliğindedir.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com