CHP'DE 2019 HAZIRLIĞI
04 Temmuz 2018 09:05:02
24 Haziran seçimlerinin ardından CHP'li vekiller Ünal Demirtaş ve Deniz Yavuzyılmaz dikkatlerini yerel seçime çevirdi.
Vekillerden Ünal Demirtaş, "Hemen yerel seçimlere hazırlanmaya başlayalım. Adayımız kim olursa olsun, bunu artık genel merkezimiz takdir edecek, tüm örgütümüz ve partimizin adayımız arkasında tek yumruk, tek yürekle durması gerektiğini düşünüyorum" dedi.
Düz bir okuma ile bir vekilin söyleyeceği sıradan bir cümleye benziyor. Fakat bu cümlede bazı detayları gözden kaçırmamak gerekiyor.
Öncelikle daha genel seçimin etkilerini üstlerinden atamadığı düşünülen CHP'li vekillerin siyasetin sonraki aşaması olan 30 Mart (veya olası bir daha erken yerel seçime) seçimlerini çok daha fazla ciddiye aldıklarını gösteriyor.
Haberde tekrar ifadelerden kaçınıldığından belli olmayabilir ama yerinde bir gözlem notu olarak şunu belirtmek gerekir. Konuşma sırasında Demirtaş "Adayımız kim olursa olsun" ifadesini tekrar tekrar kullandı. Demirtaş, bu ifadeyi özellikle vurgulayarak, "adayın kim olduğu konusunda performans kriterlerine bakacağız, benim adayım, örgütün adayı diye bir tartışmaya girmeyelim" demeye getiriyor. Yani Demirtaş, aday belirleme sürecinde, kendisinin herhangi bir şekilde görüş belirtmesi mümkün olacaksa, partisi için en fazla oy getirecek adayın yanında olacağını ifade etmeye çalışıyor. Bunun diğer taraftan okunuşu ise şu an itibarıyla tüm olası adaylara eşit mesafede olduğu demek oluyor.
Herkesin yerel seçimlerde kendine yakın olanı aday göstermeye meyli olduğu bilinen bir partide niye böyle bir söz söylenir? Çünkü CHP'de yerel seçimlerin aday adayları genel seçim sathı mailinde imkanları ölçüsünde sahada yer aldı. Bu konuda vekillerin inisiyatifi üstlenmeye çalışması ancak yeni kırgınlıklara kapı aralayabilir ki bundan kaçınılmaya çalışılması anlaşılabilir bir şey. Aday konusunu genel merkezin takdir edeceği ifadesini kullanarak da yeni yol ayrımları oluşturulmasının önüne geçilmesine çalışıldığı izlenimi veriyor zaten.
***
Öte yandan CHP'nin yeni milletvekili Deniz Yavuzyılmaz da işin başka bir boyutuna şu ifadelerle dikkat çekiyor:
"Şu ana kadar 24 Haziran seçimlerini bitirdik, Ereğli ve Zonguldak'ta herhangi bir yerin sonucunu bir önceki ile karşılaştıran yok. Tüm değerlendirmelerimizi kendi fikrimizce yapıyoruz. Kendi umutlarımız veya hayal kırıklıklarımıza göre yapıyoruz. Artık çalışma yöntemimizi değiştirme vakti geldi. Subjektif yorumlarımızı bir yana bırakıp gerçeği arayacağız. Bugünden itibaren de örgütlerimizle birlikte sandık sonuçlarını alacağız, CHP'nin oyu düşmüş. Bakacağız o sandıkta oy kullananlar aynı kişiler mi? Bizim oyumuz CHP ve İyi Parti'nin toplamına mı dönüşmüş yoksa başka oy davranış biçimlerine mi dönüşmüş ona bakacağız. Hangi propaganda yöntemlerini kullanıp nerede başarıya ulaşmışız, nerede başarısız olmuşuz, oralarda hangi metotları kullanmışız ona bakacağız."
CHP'ye yapılan eleştirilerin başında, "Hep eski tas, eski hamam" eleştirisi gelir. Aynı şeyleri deneyerek, aynı söylemleri kullanarak farklı sonuçların elde edilemeyeceği söylenir. Yavuzyılmaz partisinin Zonguldak Teşkilatı için yeni bir soluk sayılabilir.
Deniz Yavuzyılmaz, parti lokallerinde partililerin kendi arasında yaptığı yorumların gerçeğe ulaşmakta yetersiz kaldığına dikkat çekiyor bu ifadelerle. "Oyumuz iyi parti ile bizimkinin toplamına mı dönüşmüş sorgulamalıyız" diyor. Ayrıca AK Parti'nin milletvekili seçimlerinde yaşadığı oy gerilemesinin de doğru okunması gerektiğini, bunun için lokal muhabbeti yerine teknik veriler elde etmenin gereğine dikkat çekiyor.
***
Burada hatırlatmak gereken bir diğer konu daha var. Demirtaş ve Yavuzyılmaz, 2015 Haziran seçimlerinde genç adaylar olarak birbirinin rakibi gibi görüldü parti tabanı tarafından. Karşılaştırmalar yapıldı, keşkeler konuşuldu. Şu anda ikisi de vekil olarak meclise gittiğinden bu karşılaştırmalar anlamını yitirdi. Birlikte çalışma imkanları var.
Dahası, Demirtaş, şu an itibarıyla mecliste birçok milletvekilinin kendi odası olmadığını, Yavuzyılmaz ile odasını paylaşacağını da söyledi. Bu durum çok daha etkili bir işbirliğinin ve parti içi güven ortamının önünü açabilir. Zaten kendi içinde uzlaşamayan bir CHP'nin, Millet ittifakının diğer paydaşlarıyla uzun süreli bir dayanışmayı götürmesi de mümkün değil.
Olayın bir başka boyutunu da CHP İl Başkan Vekili Hakkı Güney hatırlattı. 2014 yerel seçimlerinde CHP Zonguldak'ta birinci parti olarak 12 belediyeyi almayı başardı. Disiplinli ve bilimsel bir çalışmayla bunun tekrarlanabileceği, hatta o gün CHP'nin kaybettiği Ereğli Belediyesi'nin, Kozlu'nun ve kalan ilçe ve beldelerin belediyelerinin de alınabileceği görüşünde İl Başkan vekili. O günlerde partinin içinde yaşanan bin bir ihtilafa rağmen hayli başarılı bir sonuç elde ettiği 2014 seçimleri, yerelde CHP'nin genel seçimlere göre daha çetin bir lokma olduğunu gösteriyor zaten.
(Eğer) seçimin ardından vekillerin yaptığı ilk açıklamada ipuçlarını verdiği konularda gevşeme olmazsa, Anamuhalefetin 2019'da daha da çetin bir lokma olacağı söylenebilir.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com