![HADİ ELEŞTİRME BAKALIM...](https://www.degisimmedya.com/image/editor/3437_huseyin-aksakalim.jpg)
HADİ ELEŞTİRME BAKALIM...
30 Temmuz 2018 11:25:37
Eğer bir kamu görevlisi, kamunun zararına bir şey yapıyorsa, yapması gereken bir işi yapmıyorsa veya geciktiriyorsa eleştirilmeyi hak eder.
Bu işler öyle hatır gönül işi falan değildir. Her zaman eleştirilecek kişinin eleştirinin gelebileceği konuyu biliyor olması da gerekmez. Bir şekilde kamusal bir işi bilerek veya bilmeyerek eksik bırakan yöneticiyi eğer gazeteler, gazeteciler, yazılı, sözlü, görsel basın temsilcileri eleştirmeyecekse kim eleştirecek? Görülen eksiklik veya kusurla ilgili olarak haberdar olmasına rağmen gereğini yazmamak o eksikliğin paydaşıhatta yardakçısıolmakla eş anlama gelmez mi?
Kendinize karşı muhabbet beslediğini varsaydığınız kişileri eleştirirken zorlanırsınız. Bu yüzdendir ki basın mensuplarının siyasetçi ve kamu idarecileriyle fazla hemhal olması bir tür gönüllü otosansür neticesini doğurur.
Fakat çoğu zaman eleştirmek, kendinin de eleştirilmesi gibi bir netice doğurur. Kimseyle takışmayayım diyenin bu işlerin civarında dolaşmaması kendisi için daha hayırlıdır muhtemelen. Fakat madem ki kalemişimdilerde klavyeyikuşandın, eleştirmek lazım.
BELEDİYENİN NİYE PROJESİ YOK?
Mesela, BAKKA Küçük Ölçekli Altyapı Projeleri Mali Destek Programı başvuru sonuçlarını açıkladı. İçinde TTK'nın, ilçe ve belde belediyelerinin, kaymakamlıkların, özel idarelerin, köylere hizmet götürme birliklerinin projeleri var. Ereğli'den sadece Kandilli'ye iki proje bu kapsamda destekleniyor. Birini Kandilli Belediyesi hazırlamış, öbürünü Kdz Ereğli Köylere Hizmet Birliği hazırlamış. Projelerin neredeyse tamamı turizm ve tanıtımla ilgili konularda hazırlanmış.
Karadeniz Ereğli'de yaşıyoruz ya... Kandilli de bizim. Başkan Mustafa Aydın'ı kutlamak lazım. Hemen ardından akla kaçınılmaz soru geliyor: Karadeniz Ereğli Belediyesinin BAKKA Tarafından desteklenen projesinin bulunmayışının hikmeti ne ola?
Karadeniz Ereğli Belediyesi BAKKA'ya proje başvurusunda bulunmamıştır büyük olmasını istemediğimiz bir ihtimalle. Fakat ilçede Turizmin geleceğini aktif olarak tartışan kurumlardan biri olan belediyenin bu konularda biraz daha girişken olması gerekmez mi? Belediyenin buraya proje hazırlayacak personeli mi yok, bilgisi mi? Yoksa çalışanlar oturdukları koltukları babalarının mirası mı zannediyor?
Diyelim ki hazırladılar ve BAKKA tarafından kabul edilmedi. Bu durumda da böylesi köklü ve güçlü bir belediyenin kabul edilebilir bir proje hazırlayamamasını eleştirmemek olur mu? Koltuk dediğine torpille değil liyakatle gelen kişiler böyle sorulara muhatap olmazlar. Madem soruluyor, demek ki liyakatte bir sorun var. Takım mağlupsa, sporcular kadar teknik direktör ve yönetim de sorumlu olmalıdır değil mi?
TRAFİK İŞİ ASKIDA MI KALDI?
Ereğli Belediyesi trafik sorunuyla ilgili çözüm önerileri geliştirmek üzere bir üniversiteyle işbirliğine gitmişti ya... Öğrenciler anketler yapmış, ilçenin sorunlarını belirlemiş, hazırlanan raporu belediyeye vermişti. Bunları hatırlarsınız.
Hiç o işin neticesinde ilçede ne gibi bir trafik düzenlemesi yapıldığını bilen var mı? Eğer var da ben bilmiyorsam, o zaman kabahat benim diyeceğim. Ereğli Anadolu Lisesi'nin oradan lojmanlar bölgesine bir yol yapılacaktı mesela? Orada öyle bir şey yok henüz. Alternatif güzergahlar konularında çalışmalar yapılacaktı onlardan da bir haber çıkmadı.
Bunu sormuş olsakki son zamanda zaten basınla öyle fazla bir araya gelmiyorverilecek cevabı biliyoruz. Maalesef biliyoruz. "Şu anda çalışmalar devam edecek, göreceksiniz her şey çok daha güzel olacak!"
Fuzuli'nin şikayetnamesinin sonunda hissettiği gibi hissediyor insan kendini böyle cevaplar duyunca. Fuzuli'nin, 'Gördüm ki sualime cevaptan başka nesne vermezler ve bu berat ile hacetim kılmağın reva görmezler, çaresiz mücadeleyi terk ettim ve mey'us ü mahrum guşe-i uzletime çekildim" ifadeleriyleanlattığı durum tam olarak. Anlayacağınız, böyle cevaplar karşısında biz de kendimizi fuzuli hissediyoruz.
Ne diyelim, bu işler sırayla, gün ola harman ola diyelim. Bbize kendimizi fuzuli hissettirenlerin kendilerini fuzuli hissedeceği gün gelir elbet.
LAK LAK ETMEKLE ELE NE GEÇTİ?
Bir de üniversite kampus meselemiz var...
Bir tapu işi var ki evlere şenlik. Tapu öncesinde Ereğli Belediyesi'nden eğitim alanı olarak kullanılmak üzere Bülent Ecevit Üniversitesi'ne ilave alan tahsis ediliyor. Bu iki arsanın tevhidi gerçekleştirilecek, Üniversitearaziler şartlı bağışla verildiğinden tapuyu almak için üstüne yatırım yapılacağına dair bir yazı yazacak, defterdarlığa yollayacak. Defterdarlık onaylayınca tapunun birleşmesi önündeki engeller kalkacak.
Rektör, mayıs ayında yazıyı yazıyor. Fakat yazının içeriğinde kalkınma bakanlığından ödenek gelmesi halinde kampus yatırımı yapılacağına dair ifadeler olduğu, bu yüzden defterdarlığın tapu konusunda problem çıkardığı söyleniyor. Mutlaka herkes görevini yapıyordur ama böyle basit bir mesele için işin aylarca askıda kalmasını ben de eleştirmesem kim eleştirecek?
Ha, şunu da yazalım da olsun bitsin. Bundan sonra temel atılana, binalar şekillenmeye başlayana dekne olur ne olmaz diyekimsenin söylediğine inanmayacağımı da deklare etmiş olayım. Netice itibarıyla bu mesele hakkında gördüğüm şudur.
Şu ana kadar siyaset, kamu idaresi, sivil toplum kuruluşları, üniversite çevrelerine dek, Ereğli Üniversite Kampüs alanı ile ilgili böbürlenen, lak lak eden kişilerin alayının beceriksiz olduğu iyiden iyiye belli oldu!
Eleştirmeyip de ne yapalım yani?
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com