YİNE CHP...
16 Kasim 2018 10:53:45
Reklamın kötüsü olmaz derler ya... Kimi zaman oluyor galiba...
CHP'de Sertan Ocakcı'nın aday olmak için istifasının ardından yerine Sevdekar Aras atandı. Sonra asaleten bir ilçe başkanı için seçim yapıldı, salt çoğunluk sağlanamadı, ilçede tabiri caizse yer yerinden oynadı.
Şimdi adayların hangisi öbüründen iyi tartışmasına girmeye gerek yok. CHP açısından asıl can sıkıcı olan her biri seçimle belirlenen kurumsal yapılar için, başka kurumsal yapılarda adaylık veya aday adaylığı başvurusunda bulunanların tutumu. İlçe Başkanlığına aday olan partililerin her birinin belediye başkanlığına aday adayı olan kimi kişilerin değirmenine su taşımak için belirlendiği algısının, müstakbel ilçe başkanına ne gibi bir yararı olacağını kestirmek imkansız. İlçe başkanı bir grubun desteklediği kişi olunca, onun desteklediğinin belediye başkan adayı olacağının garantisi olsa, diyeceğim ki biraz patırtıya değer. O da yok.
Burada anlaşılmamış olan şey, ilçe başkanının aday kim olursa olsun onunla çalışma mecburiyeti bulunduğu. Böyle bir ilçe başkanı seçilmeyecekse, seçim yapmanın da bir anlamı yok; bu durumda adaylık sürecini bekleyip, onun belirlediği ilçe başkanıyla seçimlere hazırlanmak gerekir ki bunun da neticesi olduğu şüpheli. Zira o zaman ilçe başkanlığında ve adaylıkta muhalefette kalanların seçim çalışmalarına aynı etkinlikle katılmasını beklemek güç olacaktır.
Belediye Başkanlığı ve İlçe Başkanlığı birbirinden su ve yağ kadar ayrı iki makam. Ne belediye başkanının ilçe başkanını belirlemek için kapı arkası siyaseti yapmaktan bir kazancı olur, ne de desteklediği adayın. Aynı şekilde ilçe başkanı da adayların hepsine eşit mesafede bulunması gerekli ve zorunludur. Adayların ve ilçe başkanlarının kendilerinin aktif olarak içinde bulunmadığı süreçlere kendilerinin ağırlığını aşacak şekilde müdahalesinden ilçe başkanı da zarar görür, onu destekleyen belediye başkanı da.
AKIL TUTULMASI...
Ortada bir akıl tutulması hali var.
Aday adayları belli olur olmaz, ortaya bir dedikodu çıktı mesela. Milletvekili şu adayı destekliyor falan diye. Akıl var mantık var. Milletvekilinin aday adayları arasında alenen tercihte bulunmasının mantığını anlatacak, izahını yapacak biri varsa beri gelsin.
Maalesef her alanda olduğu gibi bu alanda da insanlar başkalarını kendileri nasılsa o şekilde değerlendirmeye çalışıyor. Milletvekili (Ünal Demirtaş) olası bir genel seçimde, belediye başkan adayı veya belediye başkanı kim olursa olsun desteğini yanında görmek ister, bu yüzden herhangi bir adayı açıktan desteklemek istemez. Bunu yaptığında bir sonraki seçim geldiğinde, istediği belediye başkan adayı seçilsin seçilmesin, diğerlerinin kendisine tavır alacağını düşünür. En azından bunu düşünmesi gerekir.
Olaya tersinden de bakın. Belediye Başkanı bir sonraki seçimde ayağına bağ olmasını istemiyorsa, milletvekili genel seçimlerinde uluorta bir aday adayını desteklemez. Destekleyemez. Elbette kafayı peynir ekmekle yememişse.
Ereğli öyle bir yer ki herkes kafasında bir kurgu kuruyor, diğer herkesin de kendi kurgusunu yaptığına, bu kurguların bir yerde çatıştığına inanıyor. Biraz geriye çekilip ağacın yanı sıra ormanı da görmeleri mümkün olsa böyle bir şeyin saçmalığın daniskası olduğunu görecekler ama anlık-günlük hamlelerle öyle meşgul oluyorlar ki resmin bütününü algılamak mümkün olamıyor.
REKLAMIN KÖTÜSÜ
Bu işlerin hep böyle konuşulması, partililerde bezginlik yaratır mı? Yaratır. Demek ki sürekli konuşulmak reklam olmuyor.
Reklamcılıkta "Yanlış Yöntem" diye bir şey vardır. Lastik reklamında kaza yapmış araçların resimlerini gösterirseniz, müşteri o markadan soğur. CHP'de de böyle bir durum var. Geçici midir, anlık mıdır şu an kestirmek mümkün değil ama bir siyasi parti bütünlük görüntüsü sunamadığı sürece, başka partilerden cayanların ilk tercihi olmayı başaramaz. Böyle olduğunda belediye başkan adayı, İlçe Başkan adayı siz olsanız ne olur, olmasanız ne olur. Nihai sonucu böyle almak mümkün değil.
EN ZOR DURUM...
Tabii İlçe Başkanlığı seçimlerinin en ağır yükünü Sevdekar Aras taşıyor.
İlçe Başkan Vekili, oylama sonucu belli olunca en fazla oy alan arkadaşı lehine feragatte bulunmak istiyor ama salt çoğunluk kuralı elini kolunu bağlıyor. Genel merkeze soruyorlar devam diyor. Yeni bir seçim veya atamaya kadar en azından.
Seçimde an az oyu almasına rağmen, görevin üstünde bırakılmasının ne büyük bir ağırlık olduğunu düşünebiliyor musunuz? Bu durumda asaleti onaylanırsa, teşkilatı seçime hazırlamanın ne kadar güç olabileceğini? Hele hele entrika siyasetçilerinin sürüsüne bereket bulunduğu bir partide birlik beraberliği sağlamanın güçlüğünü?
Bu iş kısa sürede çözülmezse veya partinin kanaat liderleri bir noktada uzlaşmayı başaramazsa, CHP içinde yerel seçimleri de etkileyebilecek olumsuzluklar yaşanmasını beklemek gerekir.
Kıssadan hisse, bugün birbirini yiyen, yarın omuz omuza yürüyemez.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com