GERGİN BEKLEYİŞ...
12 Aralik 2018 08:57:43
İşin doğrusu şu: Kim aday olursa olsun, kim seçilirse seçilsin, elinde sihirli değnek olmadığından, ilçenin sorunları konusunda öyle önemli bir mesafe almak mümkün olmayacak.
Yine de hangi partiden kimin aday olacağı konusu kamuoyunda sürekli konuşuluyor, gergin bekleyiş kavramı sadece aday adayları ile veya onların yandaşı sayılanlarla ilgili değil. Kim aday olursa olsun kendi partisi dışında bir partiye oy vermeyecekler bile adayların kim olduğunu merak ediyor.
Ne hikmetse AK Parti'de Hüseyin Uysal'ın ismi giderek ağırlık kazanıyor. CHP'de ise adaylık yarışının Halil Posbıyık ve Erol Çivici arasında geçeceğine yönelik bir algı güçleniyor. Bu işler karışık işler. Zonguldak'ta da bir sürü güçlü aday var deniliyordu ama AK Parti umulmadık olanı yaptı. Ereğli'de umulmadık olan gerçekleşmeyecek diye bir garantisi olan yok.
***
Böyle günlerde gazeteci olmak kolay değil. Tanıdıklar, partililer, adayların taraftarları yolunuzu kesip "Kimi aday gösterecekler" diye soruyor. Tek söyleyebileceğiniz adayların avantajları, dezavantajları. Neticede adayları gösterecek olanlar bile şu an itibarıyla kimi göstereceklerini bilmiyor olabilir. Önlerine liste geldiyse bile Türkiye'nin dört bir yanı söz konusu. Sıra Ereğli'ye gelmiş midir gelmemiş midir orası da belli değil. Temel cevap şöyle: hangi adayın seçileceği, o adayın mensubu bulunduğu partinin yönetimi, daha da özelde genel başkanı ile ilgilidir.
Ereğli'de sorulan soru aslında kimin aday gösterileceği değil. Recep Tayyip Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu ve diğer genel başkanların hangi adayla yerel seçime gireceği... Daha önceki seçimlerde yaşananlarla buna karar vermek imkansız. Zira en beklenmedik adaylar ön plana çıkabiliyor. Mevcut belediye başkanı, mevcut milletvekilleri kamuoyunda en fazla tartışılan isimlerden değil. Çoğu çalışmasını yerel teşkilatlar nezdinde değil, genel merkez nezdinde yürüttü de ondan.
Tavsiye isteyene, genel merkezlerin açıklamalarını beklemelerini, başka kimsenin, hatta parti içindeki yöneticilerin bile bu konuyu tam olarak bilmesinin mümkün olmayacağını söyleyerek cevap vermekten başka yapacak şey yok.
***
Hemen arkasından karşı soru geliyor: "Adayın kim olacağını soruyorsun, peki sen kime oy vereceksin?"
Bu soruya cevap veren on kişiden sekizi istisnasız kendi partisinin adayına oy vereceğini söylüyor. Anlayacağınız yirmi aday bulunan AK Parti'de veya beş aday bulunan CHP'de adayların kimliği tali bir mesele. Neticede partisinde kendi istediği aday olmasa bile insanların kendi partileri dışında bir tercihe oy kullanması çok düşük ihtimal.
Oysa eskiden yerel seçimde isimlerin önemi bundan fazlaydı. Ne oldu da adayların isimlerinin arka planda kaldığı, genel merkezlerin ağırlık kazandığı bu noktaya geldik?
Öncelikle, insanımız giderek bilgiyi temin ettiği kitle iletişim araçları konusunda iyiden iyiye ayrıştı. Artık kanaatler yerel bilgilerden daha fazla ulusal düzlemde yayın yapan kuruluşlar üzerinden oluşturuluyor. İktidar yanlısı ve Muhalif iki televizyonu birer gün arayla izleyin. İki ayrı dünya konseptinin söz konusu olduğunu, bu iki grubun aynı ülkede yaşamadığı sonucuna varırsınız. Bir kanalı izleyenin öbür kanalı vatanın makbul sayılmayan unsurları arasına yerleştirmesi olgusunu ilk kez bir iki yıldır görüyoruz.
***
Bu yüzden, Ereğli'de rakip partilerden dahi oy alacağını öne süren aday adaylarını bırakın bir kenara. Böyle bir şey çok az ihtimal dahilinde. Geçtiğimiz dönemde, özellikle yerel seçimlerde yaşanan, 'Sendika kimi destekliyor, sanayi odası, esnaf kefalet, şoförler odası, muhtarlar derneği kimi destekliyor' gibi mülahazalarda bulunmak belki daha doğrudur. İlçenin kanaat önderlerinin kimin yanında olduğunu anlamaya çalışanlar bile aday adaylarının kendi iddialarından daha net sonuçlara ulaşabilir. Yine de sanılmasın ki böyle şeylerin de net sonuç söz konusu olduğunda kıymeti harbiyesi vardır.
Birinin öbüründen daha önde olduğunu iddia edenler bu sonuca nasıl varıyor peki? Şöyle: önce aday olmasını istedikleri birini belirliyorlar. Sonra o kişinin aday olabilmesi için gerekli koşuların ve mülahazaların neler olduğu konusunu rasyonalize etmeye çalışıyorlar. Fakat bunun kendin çalıp kendin söylemekten bir farkı yok. Böyle kanaatler hiçbir şekilde objektif kriterlere dayanmıyor.
Ama eli kulağındadır. Adaylar açıklanacak. Süre daralıyor. Bir iki hafta içinde merak ettiğiniz şeylerin çoğu yanıtlanacak. Geriye kalıyor belediye başkanının kim olacağı... Bu ise Nisan ayının ilk günü Yüksek Seçim kurulu tarafından açıklanacak.
Başka türlü söyleyen masal anlatır...
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com