24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ
20 Kasim 2011 11:53:20
İnsan, dünyaya geldiğinde, daha bebek iken gözlerini açar açmaz çevresinde kilerini hissetmeye çalışır. Yemeği, içmeyi, emeklemeyi, yürümeyi, koşmayı ve konuşmayı öğrenir. Kendisini ve çevreyi algılamaya çalışır. Tüm bunlara karşın yine de yardıma muhtaçtır.
İnsanın yaşamdaki ilk yardımcıları anne, baba, abla, ağabey, nine ve dedesidir. Büyüyüp gelişen çocuk bilgilenme sürecine girer. Bu nedenle aile içi eğitim ve öğretim yetersiz kalır. Çocuğun bu döneminde ihtiyaç duyduğu bilgileri, ancak okulda öğretmen kavuzluğun da sistemli bir eğitimle olacağı ve yönlendirileceği somut olarak ortaya çıkmıştır.Okulun ve öğretmenin devreye girmesiyle ailenin de bu konuda sorunu çözülür.
Bir ulusun çağdaş ülkeler düzeyine erişebilmesi; eğitim ve öğretimin kaliteli ve bilimsel yöntemlerle yürütülmesi ile ancak mümkün olabilir.
Eğitim sorunlarını çözen uluslar; kültür, sanat, bilim, teknoloji, sosyo-ekonomik alanında da kalkınmış ve ilerlemiştir. Eğitime gereken önem ve ilgiyi göstermeyen uluslar, başka ulusların kölesi olmaya mahkumdurlar. Kalkınmanın temel şartı eğitim ve öğretimdir.
Öğretmen; insanları eğitmeyi ve öğretmeyi meslek edinen, eğitim kurumlarında çocuk ve gençlerin eğitim öğretimlerine rehberlik eden, yön veren ve yaşam hazırlayan kimsedir. Öğretmenler gününün amacı öğretmenin toplumdaki yeri ve rolü önemi ve değeri nedir, sorunlarını belirlemek ve öğretmeni olması gerekli yüce, onurlu yerine oturtmaktır. Öğretmenlerin kendi aralarında bağı kuvvetlendirmek, öğrencileri ile aralarındaki sevgi, saygı ve dayanışmayı güçlendirmektir. Emekli olan öğretmenleri saygıyla anmak ve yeni atanmış öğretmenlere mesleklerinin kutsal bilincine varmalarını sağlamaktır. İşte, Öğretmenler Günü, bu fedakar öğretmenlerimizin kıymetini bir kez daha düşünüp anlamamızı sağlayan önemli bir gündür.
Öğretmenlerimize duyduğumuz saygı, sevgi ve şükranlarımızı dile getirmek için bu günü fırsat bilmeli ve bu duygularla, onların ellerini öpmeliyiz. Okulu bitirip hayata atıldığımız zaman, bizi bu günlere hazırlayan öğretmenlerimizi hatırlamak, ziyaret etmek ya da bir telefon, kart veya mektupla hatırlarını sormak onlar için en büyük ve en değerli armağan olacaktır.
Öğretmenler Gününün Kısa Tarihçesi
Türkler, ilk önceleri Göktürk ve Uygur alfabelerini kullanmışlardır.
8. Yüzyıldan itibaren, İslamiyet’in kabul edilmesiyle birlikte Uygur alfabesi bırakılarak Arap alfabesine geçilmiştir.
Kurtuluş Savaşı'nı kazandıktan sonra, 29 Ekim 1923'te Cumhuriyet'i kuran ulu önder Atatürk, askeri ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda birçok yeniliği başlatmıştır. Bu yeniliklerden biri de, 1 Kasım 1928 tarihinde çıkarılan 1353 sayılı kanunla, Arap alfabesi yerine Latin alfabesinin kabulü olmuştur.
Bu tarihten itibaren yeni harflerin öğrenilmesi ve okur yazar sayısının artırılması konusunda büyük bir seferberlik başlatılmıştır.
24 Kasım 1928 tarihinde açılan, Millet Mektepleri'nde, yaşlı, genç, çocuk, kadın... herkese yeni harflerle okuma yazma öğretilmiştir.
Millet Mektepleri'nin açılışı ve Atatürk'ün Başöğretmenliği kabul tarihi olan 24 Kasım günü, 1981 yılından beri Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır.
SONUÇ OLARAK: Eğitimci-Yazar-Şair Harun KARA diyor ki;
Hz Ali “bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum” sözüyle öğretmenlere verilen değeri en anlamlı bir şekilde ifade etmiştir.
Bu anlamda öğretmenlerin hakkı asla ödenmez.
Sizleri yetiştiren, meslek sahibi ,makam sahibi yapan kişinin öğretmen olduğunu asla unutmayın.
Öğretmenlere her zaman sahip çıkın, saygı ve sevgi gösterin.
Unutmayınız ki öğretmenlerin en büyük eseri sizlersiniz.
Bir Milletin ve Devletin büyüklüğü öğretmenlerin yetiştirdiği insanlarla ifade edilir.
Devletimizden isteğim;
Eğitim-Öğretimde kaliteyi yakalamak için Öğretmenlerimizin maaşlarının yükseltilmeli, onlar geçim sıkıntısı yaşamamalıdır.
Öğretmenlerimize yılbaşı Eğitim-Öğretim ödeneği dışında , yılda iki defa bir maaş tutarında ikramiye verilmelidir.
Emekli Öğretmenlerimizin maaşlarının düzeltilmesi, yeni emekli-eski emekli eşdeğer maaş alması sağlanmalıdır.
Emekli Öğretmenlerimize, Dini Bayramlarda maaşlarının dışında ,birer maaş ikramiye verilmeli. Emekli Öğretmenlerimizde mutlu-huzurlu çocuklarıyla, torunlarıyla bayram geçirebilsinler. Bayram harçlığı verebilsinler. Ayrıca yılda bir kez kurban kesebilsinler. Bunu bizi yetiştiren öğretmenlerimize çok görmeyelim. Onları onurlandıralım.
Emekli öğretmenler her bayramda boynu bükük, mahcup, ezik kalmasınlar.
Milletimden isteğim;
Yılda bir gün değil, her gün yüreğinizdeki sevgiyi-saygıyı- yakınlığı-ilgiyi öğretmenlerimizden esirgemesinler…
Unutma; ÖĞRETMEN OLMASAYDI SEN, SEN OLMAYACAKTIN !
BEN ÖĞRETMENİMİ SINIFTA GÖRMEK İSTERİM
Ben öğretmenimi sınıfta görmek isterim
Tertemiz alnındaki bilgileri bize verirken
Tebeşir elinde, kara tahtaya yazı yazarken
Ben öğretmenimi sınıfta görmek isterim
Bir köşe başında bilet satarken değil
Bir sergide müşteri beklerken değil
Öğrencisine mahcup, velisine ezik değil
Ben öğretmenimi sınıfta görmek isterim
Başı dik, onurlu toplumda saygın bir insan
İnsanlık için, insan yetiştirmeye çalışan
Bilgisiyle insanlığa. dünyaya ışık saçan
Ben öğretmenimi sınıfta görmek isterim
Dalgalanan Türk bayrağının gölgesinde
Vatanın her karış toprağında çalışırken
Şehit edilmiş, kara toprağa verilirken değil
Ben öğretmenimi sınıfta görmek isterim
Senede bir gün anılan öğretmen değil
Seni de beni de yetiştiren insan,dediğim
Unutulmuş bir köşeye bırakılmış değil
Ben öğretmenimi sınıfta görmek isterim
Atatürk’ün aydın fikirlerini insanlığa aşılayan
Elinde kalemi;Vatanı, milleti, bayrağı için çalışan
Aydınlık Türkiye için öğrenciler yetiştirirken
Ben öğretmenimi sınıfta görmek isterim
Harun KARA
İŞTE SENİN ÖĞRENCİLERİN
Çocuk çiçektir, çiçeklerim dedin
Yüreğini, kişiliğini bize verdin
İlim yolunda, mum gibi eridin
Gurur duymalısın, işte senin öğrencilerin.
Karşında umut çiçekleridir yurdun
Geleceğini elinde tutan yavruların
Annem, babam gülümseyerek bakar
Gurur duymalısın, işte senin öğrencilerin
Her yeni gün yeminle başlanır derse
Cennet vatan serilir gözler önüne
İlmek, ilmek dokur, senin çocukların
Gurur duymalısın, işte senin öğrencilerin
İşte o an şahlanmıştır duygular
Mutluluğun zirvesinde öğretmen
Karşında çalışkan, üretken öğrenciler
Gurur duymalısın, işte senin öğrencilerin.
Kim erişebilir bu asilce duyguya
Bizler vatanda bayrak, damarda kan
Varlığın yurduma can içinde can
Gurur duymalısın, işte senin öğrencilerin
Verdiğin bilginin ,hepsini aldık
Yarışta bayrağı, en öne saldık
Vatan için koştuk, hiç yorulmadık
Gurur duymalısın, işte senin öğrencilerin
HARUN KARA
ÖĞRETMENE SESLSENİŞ
Yılgınlık olmayacak asla yolumuzda
Çok çalışıp ,bizim olacak başarılı ufuklar
Gururun olacaktır Seldalar,Edalar, Emrahlar.
Unutamayız seni ,kutsalsın öğretmenim
Gece gündüz demeden bize ilim verdiniz.
Bu Millet ,bu bayrak için mum gibi eridiniz
İnsana hizmet için ,yorulmadan çalıştınız.
Unutamayız seni, kutsalsın öğretmenim.
İnsanları severek ,yardım edin dediniz
Düşmanları tanımayı bizlere öğrettiniz.
İlimde önde olun, diye yol gösterdiniz
Unutamayız seni, kutsalsın öğretmenim.
Yıllar boyu bizlere ne bildiysen hep verdin.
Bizi mutlu görünce, işte öğrencim dedin
Derslere başlar iken vatanı sevin dedin.
Unutamayız seni, kutsalsın öğretmenim
Atatürk ilkeleri meşaledir elinde.
Doğruluk, dürüstlük, çalışkanlık yüreğinde.
Hak doğrudan yanadır, bilgi ışıktır dedin
Unutamayız seni, kutsalsın öğretmenim.
Bizi eğitmek için ,gece gündüz çalıştın.
Yorulmadın, yol gösterdin, asla sıkılmadın
Okumayı kendine ödev bilin dedin
Unutamayız seni, kutsalsın öğretmenim
Verdiğin emeklerin hakkı asla ödenmez.
Yirmi dokuz kere kırk yıl kölesiyiz öğretmenim
Senin gibi öğretmenlerle gelecek yıllar benim
Unutamayız seni ,kutsalsın öğretmenim
Sevin bu vatanı, önce vatan dediniz
Bu vatanın bağrında ,bayraklaşacak öğrenciniz
Şimdi ayrılıyoruz, bağlı olsun kalbimiz
Unutamayız seni, kutsalsın öğretmenim
İnsanın yaşamdaki ilk yardımcıları anne, baba, abla, ağabey, nine ve dedesidir. Büyüyüp gelişen çocuk bilgilenme sürecine girer. Bu nedenle aile içi eğitim ve öğretim yetersiz kalır. Çocuğun bu döneminde ihtiyaç duyduğu bilgileri, ancak okulda öğretmen kavuzluğun da sistemli bir eğitimle olacağı ve yönlendirileceği somut olarak ortaya çıkmıştır.Okulun ve öğretmenin devreye girmesiyle ailenin de bu konuda sorunu çözülür.
Bir ulusun çağdaş ülkeler düzeyine erişebilmesi; eğitim ve öğretimin kaliteli ve bilimsel yöntemlerle yürütülmesi ile ancak mümkün olabilir.
Eğitim sorunlarını çözen uluslar; kültür, sanat, bilim, teknoloji, sosyo-ekonomik alanında da kalkınmış ve ilerlemiştir. Eğitime gereken önem ve ilgiyi göstermeyen uluslar, başka ulusların kölesi olmaya mahkumdurlar. Kalkınmanın temel şartı eğitim ve öğretimdir.
Öğretmen; insanları eğitmeyi ve öğretmeyi meslek edinen, eğitim kurumlarında çocuk ve gençlerin eğitim öğretimlerine rehberlik eden, yön veren ve yaşam hazırlayan kimsedir. Öğretmenler gününün amacı öğretmenin toplumdaki yeri ve rolü önemi ve değeri nedir, sorunlarını belirlemek ve öğretmeni olması gerekli yüce, onurlu yerine oturtmaktır. Öğretmenlerin kendi aralarında bağı kuvvetlendirmek, öğrencileri ile aralarındaki sevgi, saygı ve dayanışmayı güçlendirmektir. Emekli olan öğretmenleri saygıyla anmak ve yeni atanmış öğretmenlere mesleklerinin kutsal bilincine varmalarını sağlamaktır. İşte, Öğretmenler Günü, bu fedakar öğretmenlerimizin kıymetini bir kez daha düşünüp anlamamızı sağlayan önemli bir gündür.
Öğretmenlerimize duyduğumuz saygı, sevgi ve şükranlarımızı dile getirmek için bu günü fırsat bilmeli ve bu duygularla, onların ellerini öpmeliyiz. Okulu bitirip hayata atıldığımız zaman, bizi bu günlere hazırlayan öğretmenlerimizi hatırlamak, ziyaret etmek ya da bir telefon, kart veya mektupla hatırlarını sormak onlar için en büyük ve en değerli armağan olacaktır.
Öğretmenler Gününün Kısa Tarihçesi
Türkler, ilk önceleri Göktürk ve Uygur alfabelerini kullanmışlardır.
8. Yüzyıldan itibaren, İslamiyet’in kabul edilmesiyle birlikte Uygur alfabesi bırakılarak Arap alfabesine geçilmiştir.
Kurtuluş Savaşı'nı kazandıktan sonra, 29 Ekim 1923'te Cumhuriyet'i kuran ulu önder Atatürk, askeri ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda birçok yeniliği başlatmıştır. Bu yeniliklerden biri de, 1 Kasım 1928 tarihinde çıkarılan 1353 sayılı kanunla, Arap alfabesi yerine Latin alfabesinin kabulü olmuştur.
Bu tarihten itibaren yeni harflerin öğrenilmesi ve okur yazar sayısının artırılması konusunda büyük bir seferberlik başlatılmıştır.
24 Kasım 1928 tarihinde açılan, Millet Mektepleri'nde, yaşlı, genç, çocuk, kadın... herkese yeni harflerle okuma yazma öğretilmiştir.
Millet Mektepleri'nin açılışı ve Atatürk'ün Başöğretmenliği kabul tarihi olan 24 Kasım günü, 1981 yılından beri Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır.
SONUÇ OLARAK: Eğitimci-Yazar-Şair Harun KARA diyor ki;
Hz Ali “bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum” sözüyle öğretmenlere verilen değeri en anlamlı bir şekilde ifade etmiştir.
Bu anlamda öğretmenlerin hakkı asla ödenmez.
Sizleri yetiştiren, meslek sahibi ,makam sahibi yapan kişinin öğretmen olduğunu asla unutmayın.
Öğretmenlere her zaman sahip çıkın, saygı ve sevgi gösterin.
Unutmayınız ki öğretmenlerin en büyük eseri sizlersiniz.
Bir Milletin ve Devletin büyüklüğü öğretmenlerin yetiştirdiği insanlarla ifade edilir.
Devletimizden isteğim;
Eğitim-Öğretimde kaliteyi yakalamak için Öğretmenlerimizin maaşlarının yükseltilmeli, onlar geçim sıkıntısı yaşamamalıdır.
Öğretmenlerimize yılbaşı Eğitim-Öğretim ödeneği dışında , yılda iki defa bir maaş tutarında ikramiye verilmelidir.
Emekli Öğretmenlerimizin maaşlarının düzeltilmesi, yeni emekli-eski emekli eşdeğer maaş alması sağlanmalıdır.
Emekli Öğretmenlerimize, Dini Bayramlarda maaşlarının dışında ,birer maaş ikramiye verilmeli. Emekli Öğretmenlerimizde mutlu-huzurlu çocuklarıyla, torunlarıyla bayram geçirebilsinler. Bayram harçlığı verebilsinler. Ayrıca yılda bir kez kurban kesebilsinler. Bunu bizi yetiştiren öğretmenlerimize çok görmeyelim. Onları onurlandıralım.
Emekli öğretmenler her bayramda boynu bükük, mahcup, ezik kalmasınlar.
Milletimden isteğim;
Yılda bir gün değil, her gün yüreğinizdeki sevgiyi-saygıyı- yakınlığı-ilgiyi öğretmenlerimizden esirgemesinler…
Unutma; ÖĞRETMEN OLMASAYDI SEN, SEN OLMAYACAKTIN !
BEN ÖĞRETMENİMİ SINIFTA GÖRMEK İSTERİM
Ben öğretmenimi sınıfta görmek isterim
Tertemiz alnındaki bilgileri bize verirken
Tebeşir elinde, kara tahtaya yazı yazarken
Ben öğretmenimi sınıfta görmek isterim
Bir köşe başında bilet satarken değil
Bir sergide müşteri beklerken değil
Öğrencisine mahcup, velisine ezik değil
Ben öğretmenimi sınıfta görmek isterim
Başı dik, onurlu toplumda saygın bir insan
İnsanlık için, insan yetiştirmeye çalışan
Bilgisiyle insanlığa. dünyaya ışık saçan
Ben öğretmenimi sınıfta görmek isterim
Dalgalanan Türk bayrağının gölgesinde
Vatanın her karış toprağında çalışırken
Şehit edilmiş, kara toprağa verilirken değil
Ben öğretmenimi sınıfta görmek isterim
Senede bir gün anılan öğretmen değil
Seni de beni de yetiştiren insan,dediğim
Unutulmuş bir köşeye bırakılmış değil
Ben öğretmenimi sınıfta görmek isterim
Atatürk’ün aydın fikirlerini insanlığa aşılayan
Elinde kalemi;Vatanı, milleti, bayrağı için çalışan
Aydınlık Türkiye için öğrenciler yetiştirirken
Ben öğretmenimi sınıfta görmek isterim
Harun KARA
İŞTE SENİN ÖĞRENCİLERİN
Çocuk çiçektir, çiçeklerim dedin
Yüreğini, kişiliğini bize verdin
İlim yolunda, mum gibi eridin
Gurur duymalısın, işte senin öğrencilerin.
Karşında umut çiçekleridir yurdun
Geleceğini elinde tutan yavruların
Annem, babam gülümseyerek bakar
Gurur duymalısın, işte senin öğrencilerin
Her yeni gün yeminle başlanır derse
Cennet vatan serilir gözler önüne
İlmek, ilmek dokur, senin çocukların
Gurur duymalısın, işte senin öğrencilerin
İşte o an şahlanmıştır duygular
Mutluluğun zirvesinde öğretmen
Karşında çalışkan, üretken öğrenciler
Gurur duymalısın, işte senin öğrencilerin.
Kim erişebilir bu asilce duyguya
Bizler vatanda bayrak, damarda kan
Varlığın yurduma can içinde can
Gurur duymalısın, işte senin öğrencilerin
Verdiğin bilginin ,hepsini aldık
Yarışta bayrağı, en öne saldık
Vatan için koştuk, hiç yorulmadık
Gurur duymalısın, işte senin öğrencilerin
HARUN KARA
ÖĞRETMENE SESLSENİŞ
Yılgınlık olmayacak asla yolumuzda
Çok çalışıp ,bizim olacak başarılı ufuklar
Gururun olacaktır Seldalar,Edalar, Emrahlar.
Unutamayız seni ,kutsalsın öğretmenim
Gece gündüz demeden bize ilim verdiniz.
Bu Millet ,bu bayrak için mum gibi eridiniz
İnsana hizmet için ,yorulmadan çalıştınız.
Unutamayız seni, kutsalsın öğretmenim.
İnsanları severek ,yardım edin dediniz
Düşmanları tanımayı bizlere öğrettiniz.
İlimde önde olun, diye yol gösterdiniz
Unutamayız seni, kutsalsın öğretmenim.
Yıllar boyu bizlere ne bildiysen hep verdin.
Bizi mutlu görünce, işte öğrencim dedin
Derslere başlar iken vatanı sevin dedin.
Unutamayız seni, kutsalsın öğretmenim
Atatürk ilkeleri meşaledir elinde.
Doğruluk, dürüstlük, çalışkanlık yüreğinde.
Hak doğrudan yanadır, bilgi ışıktır dedin
Unutamayız seni, kutsalsın öğretmenim.
Bizi eğitmek için ,gece gündüz çalıştın.
Yorulmadın, yol gösterdin, asla sıkılmadın
Okumayı kendine ödev bilin dedin
Unutamayız seni, kutsalsın öğretmenim
Verdiğin emeklerin hakkı asla ödenmez.
Yirmi dokuz kere kırk yıl kölesiyiz öğretmenim
Senin gibi öğretmenlerle gelecek yıllar benim
Unutamayız seni ,kutsalsın öğretmenim
Sevin bu vatanı, önce vatan dediniz
Bu vatanın bağrında ,bayraklaşacak öğrenciniz
Şimdi ayrılıyoruz, bağlı olsun kalbimiz
Unutamayız seni, kutsalsın öğretmenim
Bu Yazı Toplam 1956 Defa Okunmuştur
ETİKETLER : Yazdır
Yorumlar
Yorumlar, editörlerimiz tarafından onaylandıktan sonra yayınlanır. Kanunlara aykırı, konuyla ilgisi olmayan, küfür içeren yorumlar onaylanmamaktadır.
14 yıl önce
Her hafta yazılarınızı yakından takip ediyorum.
Bir konuyu belirtmek istiyorum,siz yazılarınızda bütün milletimizi kucaklayan ,yön veren,birleştiren değerleri ortaya koyuyorsunuz.Öğretmenler günü ile ilgili yazınızda beni çok etkiledi Yüreğinize -kaleminize sağlık.
Sizin gibi kalemlere ve değerlere ihtiyacımız var.Siz bunu için farklısınız. sağolun.Zerrin..
- s.
- 1
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com