![YENİ ÜZERİNE YENİ BİR YAKLAŞIM...](https://www.degisimmedya.com/image/editor/3437_huseyin-aksakalim.jpg)
YENİ ÜZERİNE YENİ BİR YAKLAŞIM...
24 Aralik 2018 09:38:45
Bizim memleketin binbir türlü hali vardır.
Bugünlerde aday adaylarından hangisinin seçileceğini ve partisi adına böbürlenme yetkisi kazanacağını düşünüyoruz. İşin ironik tarafı, hiç birisinin elinde sihirli değnek olmadığını, maküs talihimizin seçime kadar nasıl gidiyorsa, ondan sonra da öyle gideceğini biliyoruz. Yine de sanki herhangi bir aday adayı değil de, içlerinden gözümüze kestirdiğimiz herhangi biri aday yapılırsa işlerin daha bir yoluna gireceğini sanıyoruz.
Hani aday olup da seçileceğinden değil. Her parti kendi adayını çıkaracak ve bu adaylardan biri seçilecek. Daha o noktaya gelmedik. Öyleyken bile aday adaylarının muteber görüleni sanki tüm kapıları açan bir anahtar, adeta bir maymuncukmuş gibi yapıyoruz. Bilmem bunu yaparken bir miktar oyunbaz bir çocuğun ruh hali içine giriliyor mudur? Seçim sathı mailine girince tahta temaşa geldi ya. Seyredin seyredebildiğiniz kadar.
Teşhisi koymak gerek. Yüz seçmenden abartısız doksan yedisi daha önce hangi partiye oy verdiyse oraya verecek. Bakmayın siz falanca aday olursa oy vermem diyenlere. Bunlar hem azınlıktadır, hem de desteklediği aday adayının partinin adayı yapılmaması halinde, aday yapılan 'Öteki'nin faziletlerini birdenbire farkına varmaya başlayacaklar bu azınlığın içinde çoğunluktadır. Temelde iki büyük grup yarışacak. Seçmenin, istemediği aday gösterildi diye ülkenin geleceği konusunda karanlık faraziyeler yüklediği, yeri geldiğinde ihanetle suçladığı öbür gruba gideceğinin garantisi mi var? Aslında tam tersi doğru.
O halde hoşnutsuzluklar daha ziyade ittifak içlerinde oy kayması şeklinde gerçekleşecek demek ki. Her zaman söylenen şeydir bu satırlarda... Her seçimin şaşırtıcı sonuçları olur. Bu seçimde şaşırtıcı örnekler, ittifak ortağının adayına oy verildi diye hedefine ulaşamayan belediye başkan adayları olacak, bazı kişiler belediye meclislerine ittifak ortakları yüzünden giremeyecek. Şaşırtıcı diyoruz ya, belki de bunlar olduğunda şaşırmayabiliriz de. Şaşkınlıktan kurtulmak, hem bu durum kafalara dank ettiğinden ötürü olabilir, hem de kombinasyonların çok daha şaşırtıcı sonuçlar doğurması yüzünden.
KOMÜNİST ADAY GİBİ...
Aslında her parti için hangi adayın daha doğru olacağına ilişkin kendi fikirlerim vardır. Fakat benim fikirlerimin başkasınınkinden daha doğru olduğunu iddia edecek somut kanıtlara sahip olmadığımdan, bu konuda isimlerle konuşmayı doğru bulmuyorum.Yine de bazı kriterleri açıkça koymaktan yanayım. Ben senelerin tecrübesi mi, yoksa gençliğin enerjisi mi denilirse, gençliğin enerjisinden yana oy verirdim.
Zira tecrübe denilen şey, bir şeyin olduğu gibi devamının garantisi kabul edilir. Yeni bir dünyaya, eski dünyanın tecrübeleriyle donanmış adaylarla gidemezsiniz. Aslında eski dünyanın alışkanlıklarıyla donanmış gençlerle de gideceğiniz yer farklı olmaz ama gençler arasında yeni bir ufuk, denenmemiş yollar, farklı bakış açıları arayanların bulunma ihtimalinin, yaşı kemale ermişlerden daha fazla olacağını, bu güne kadar yaptıklarımızın bizi daha iyi bir noktaya götürmediğini, farklı bakış açılarının bu nedenle daha cazip olduğunu düşünmek suretiyle onlara şans vermek yerinde olacaktır.
Bizim patron, Semih Çolak geçenlerde Tunceli Ovacık'ın çehresinin Komünist adayın seçilmesiyle nasıl değiştiği örneği verdi geçenlerde. Çolak milliyetçi kökenden gelme biridir ve Komünist partinin siyasal görüşünü desteklemesi mümkün değildir. Bu örneği verirken Çolak 'ın asıl işaret etmek istediği, gerek ülke yönetiminde, gerekse yerel yönetimlerde geleneksel yöntemlerin yerine farklı ufuk arayışlarının konulması gerektiğiydi muhtemelen. Zaten bu, Ereğli'de Komünist aday seçilirse işler değişir anlamına çekilirse elinize tek geçen, bugüne kadar sürekli başımızı ağrıtan kör dövüşlerine yeni bir halka eklemek olacaktır. Bu da metafor kullanmak suretiyle istenen hedefin tam tersidir elbette.
Peki ne yapmış bu beğenmediğimiz partinin seçilmiş tek belediye başkanı Mehmet Fatih Maçoğlu?
Göreve gelir gelmez makam odasındaki kapıyı kaldırmış. Makamına ait resmi otomobilini kullanmayarak aracın yakıt giderini toplu taşımaya aktarmış. Her yere yürüyerek veya özel aracıyla gidiyormuş. Adam tutmuş belediye binası içerisinde on bin kitaplık bir kütüphane açmış. Kütüphane 24 saat açıkmış. (Saat 16.30'dan sonra belediyedeki işinden evine dönmek için hazırlıklara başlayanlara duyurulur) Hazineye ait 650 dönümlük araziyi tarım için kullanılması amacıyla halkın kullanımına açmış. (Adamın TOKİ'den haberi yok, Müteahhitlerden de daha önce kazık yemiş olmalı) üretilen nohut, fasulye ve patatesi satarak gelirin hem yoksullara dağıtmış, hem öğrenciler burs olarak vermiş. Suyun metreküpü elli kuruş, faturalar üç ayda bir geliyor. Toplu Taşıma tamamen ücretsiz. İlçede kararlar halktan oluşturulan komisyonlarla birlikte alınıyor. (Kent konseyleri mi dediniz?) Tabii başkasının parası, vergilerle falan diyen olacaktır ama kendinden önce borçlu olan belediyeyi kara geçirmiş, bilançoyu da belediyenin kapısına asmış.
Elemanın yaptıklarını okuyunca, insanın eline aldığı kalınca bir gürgen sopayla bizdekilerin kafasını yarmak geliyor. Yeni dediğiniz şey bundan başka nedir ki?
YENİ DEDİĞİNİZ NEDİR?
Yeni dediğiniz nedir?
Yeniyi denemeden, daha iyiye ulaşamazsınız. Hep söylenen şeydir bu. Bir kimya deneyinde, girdileri değiştirmezseniz sonuç hep aynı olur. Eğer hep aynı sonucu istiyorsanız, bu deneyi çok kere yapmış tecrübeli kimyacılar bulur, sonucu garanti altına alırsınız. Fakat farklı sonuçlar istiyorsanız, deneyin girdilerini değiştirmeyi, aynı zamanda kimyasal tepkime sırasında bileşiğin patlayarak suratını yağlı bir is tabakasıyla kaplamasını göze alabilen hırslı, kararlı, iyi eğitimli gençlere fırsat vermeniz, en azından bunu denemelerine karşı çıkmamanız gerekir.
Yeni dediğiniz bir isim, bir parti değildir. "Yeni" daha önce denenmemiş bir inanç biçimi, bir fikir ufku, bir mefkuredir. Genel siyasal inanışlarla doğrudan bağlantılı değildir. AK Parti'den de çıkabilir, CHP'den, MHP'den, İYİ Parti'den, Saadet Partisi'nden Demokratik Sol Parti'den, başka herhangi bir partiden de çıkabilir. Bu aday gösterilen kişinin fikirsel altyapısı, girişimciliği, pratikliği, insanlara dokunma tarzı vesaire birçok şeyle kendini gösterebilir.
Ha... Yeni dediğiniz şey ebediyen yeni kalmaz. Bu nedenle "Yenilemek" dediğiniz aynı zamanda geçen seçimlerde veya ondan öncekinde "Yeni" diye seçtiğinizi yenilemeyi de kapsar. Fikri ve ruhuyla genç aday dediğiniz kişiler iki seçim sonra bir de bakmışsınız ki yaşlanmış ve statükonun kendisi haline gelmiş. Bu yüzden ABD başkanları iki dönemden fazla seçilemiyor. TSO Başkanları için tekrar seçilme kuralı var. Ama siyaset öyle mi? Bir kez seçildi mi hep seçilmesinin garantisi gibi, temcit pilavı gibi, eskide keramet varmış gibi, bit pazarına nur yağmış gibi tekrar, tekrar ve tekrar aday gösterilmeyi kendilerinde hak olarak görür siyasetçi.
Ama bizde de kabahat var kardeşim... "Yeni" denilen şeyi tercih edeceğine, "Denenmiş"te ısrar edince, her şey eski tas eski hamam devam eder elbette...
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com