EH İŞTE YENİ YIL...
31 Aralik 2018 09:37:10
Eh işte yeni yıl geldi...
Yeni yıl gelince bir şey dilememek olur mu? Ama nasıl herkes ne konuştuğunu, sözlerin nereye gittiğini bilmesi gerekiyorsa, ne dilediğini de iyi bilmelidir. Bu işler dar çerçeveden bakmaya pek gelmez. Bir gün umut karanlık bir sokakta zayıf bir mum yakar, o sokağın daha karanlık olanlardan daha iyi bir dünyaya açılıp açılmadığını bilmeden o yolu tutarız.
Bir şairşairi hatırlamıyorum, Kurt Vonnegut bir romanında alıntılıyorbu durumu şöyle anlatıyor: "Uykuya uyanıyorum uyandırmadan uyanışı/korktuğumun içinde yokluyorum yazgımı/Gitgide öğreniyorum gitmem gereken yeri."
Asgari ücret iki bin küsur liraya çıktı. Kim bilir, kimi işyerleri belki çalışanlarını kapının önüne koyacak. Zira böyledir bu işler. Açlık sınırının altında kaldıkları sürece istihdam sağladıkları iddiasında bulunanların, azıcık insanca yaşayacak koşullar sağlanmaya çalışıldığında zararlarını öne sürerek istihdam azaltması pek olağan gözükür. Kimse demez ki insanca yaşatamıyorsan, yaptığın işte çalışanlarının senden fazla hakkı vardır. İnsanca, daha insanca yaşamak... Başka bir şey dilemek gerekir mi bilmem...
Belediye başkanları ihtimal değişecek. İhtimal il genel meclis üyeleri, belediye meclis üyeleri, mahalle ve köy muhtarları değişecek, azalar filan değişecek. Bunların büyük çoğunluğu hayatın hep aynı kaldığı ve edinilen, kazanılan şeylerin mutluluk getirmediği gerçeğini kulak arkası edecek. Yine de zaman geçtikçe hepsi zafer kazanmanın aynı zamanda çok ağır bedelleri olduğunu, daha önce fırsat buldukları küçük güzel şeyleri yapamadıklarını, ailesi ile istediği kadar zaman geçiremeyeceğini öğrenecek. Hayat böyledir. Bir eliyle verir, öbür eliyle alır.
Sonrasını söyleyelim. Şanslı birileri ter dökmeden yeni yılın ilk günlerinde milli piyango zengini olacak. Büyük ihtimale çok sevinecekler ama zaman geçtikçe onca paranın bir anlamda büyük bir yük olduğunu da öğrenecekler. Parayı niye hayal edersiniz... Çoğunlukla sizi daha özgür kılacağını düşünürsünüz. Kimbilir, bir de bakarsın bu "Şanslı" kişiler bir süre sonra kendilerini emek harcamadan elde ettikleri paranın esiri olarak bulmuşlar. Zira böyle şeyleryani özgürleşmekbir derecede bilgi ve yetenek ister.
Eğer daha mutlu olacağınız bir dünyayı arıyorsanız çok ararsınız, zira dışsal etkilerle mutluluğu bulan yoktur. Mutlu olmak da yetenek ister.
Yeni yıldan daha özgür, daha mutlu olmanın yollarını bulmayı sağlayacak basiret dilemek daha doğrudur belki de.
TAKVİMLERİN MARİFETİ...
Yılbaşı, doğum günü, yıllar, aylar, haftalar günler... Saatler, dakikalar, saniyeler... Hepsi kanıksanmış birer kurgu aslında. Kesintisiz bir hayatı ölçülere bölme gayreti... Geçici olduğumuzu ölçen bir endaze arayışı...
Ama hep yeniden başlamak ister insan. Huzursuzlukları, hoşnutsuzlukları, hayal kırıklıklarını geride bırakmak için bir nirengi noktası ararız hepimiz. Olduğumuz şeyden başka bir şey olabilmek için ikinci bir şans dileriz. Bu işi takvimlere ihale ederiz neticede.
Eh işte yeni bir yıl...
Yeniden başlamak, beyaz bir sayfa açmak, sihirli bir değnek hayata dokunmuş da önceki mutsuzlukların sebeplerini yok etmek için bir nirengi noktası. Yine de eğer insan kendisi değişemiyorsa, kendi dışındaki tüm evrenin değişmesini beklemekten sonuç alınabilir mi orası meçhul.
Şimdi yetişsin yeni bir takvim, yeni yapraklar, yeni günler, haftalar, aylar, yıllar. Bir de bakmışsın yarım asır geride kalmış. Her yeni takvim kendi payına düşen kadarını koymuş insanın önüne. Eh bu konuda yapacak bir şey yok.
Adet olmuş yeni yıl geldiğinde bir şeyler söylemek. En belagatlı cümleleri mi yazmak lazım, yoksa susmak mı?
Yeni yılınız kutlu olsun.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com