ADAYLARI KIYASLAMAK!
11 Subat 2019 08:26:37
Hüseyin Uysal, Erol Şahin, Halil Posbıyık, Talat Şeker...
İsim sıralaması yaparken insanın aklına binbir türlü şey geliyor. Önce yerel iktidar mı yazılmalı, TBMM'de en fazla üyesi olan parti sıralamasına mı gidilmeli? Öyle yazarsanız en baştaki Hüseyin Uysal, listenin sonuna geçiyor.
Fakat fark etmez. Adayların hepsinin ortak bazı özellikleri olduğu gibi farklı özellikleri de var. Lafı gevelemeden, hepsinin ortak özelliklerinin, hepsinin sağlam siyasi kariyerleri olduğunu, donanım bakımından görevin hakkını verebileceğini, kişi olarak da muteber kişiler olduklarını belirtelim. Muteber kişilerdir, zira hiçbir parti tersi durumdaki bir adayı kendisini temsil etmesi için seçmenin önüne çıkaramaz.
Öte yandan adayların hepsinde ortak olan bir şey, genel bir Ereğli çerçevesi çizmekte istenilen seviyeye ulaşamamış olmalarıdır. Hepsinin çok güzel projeleri var, sloganları var ama bunu genel bir çerçeveyle tutarlı bir söylem halinde bütünledikleri söylenemez. Projeleri alt alta koyduğunuz zaman elinize geçen sadece bir alışveriş listesinin dengidir.
Diğer bir ortak eksiklik, halkla ilişkiler (veya PR-Public Relations) nosyonunun profesyonel unsurlarından yeterince yararlanmadıklarıdır. Karşımızda adeta bir kördövüşü var ve herkes aşağı yukarı aynı şeyleri söylüyor. Fakat babadan kalma kavramsal çerçeveyi kullanıyorlar. İletişimsel Eylem Kuramları bakımından hepsinin desteğe ihtiyacı var.
Adaylar aynı zamanda diğer partilerle didişmemeye büyük özen gösteriyor. Muhtemelen bu ittifak sistemiyle seçime girmenin bir sonucu olsa gerek.
***
Gelelim farklara...
Kampanya düzleminde partisi ile en uyumlu aday görüntüsünü Erol Şahin çiziyor. Bunda AK parti'nin disiplinli yapısı kadar, Şahin'in partinin genleri olarak kabul edilen dokusal bağlarının gücünün de etkisi var. Hep AK Partiliydi, bundan sonra da başka partiden olmasını muhtemel gören kimse yok. Şahin, partisinin genel başkanının siyasi arenadaki baskın niteliğini de seçim çalışmalarında bolca kullanıyor.
Böyle deyince, CHP'li Halil Posbıyık'ın, MHP'li Talat Şeker'in partililiğine gölge düşürülmek amaçlandığı zannedilmesin. Arada bazı nüanslar var. Mesela Posbıyık, "Beni Ereğli halkı aday yaptı, ben parti ayrımı yapmam" diyor. Posbıyık'ın CHP aidiyetini seçim çalışması sırasınca ana vurgulardan biri olarak görmeyeceği anlaşılıyor bundan.
Peki MHP'li Talat Şeker'in durumu nedir? Talat Şeker, en tarafsız gözlemciler tarafından bile duruşu, yaşamı, sosyal medya paylaşımları, genel merkez sadakati açısından MHP'li olmanın ete kemiğe bürünmüş hali gibidir. Şeker'in buradaki handikapı Cumhur ittifakının yapısından kaynaklanıyor. MHP bazı bölgelerde aday göstermedi. Geçenlerde, MHP adayının çekilebileceğine ilişkin bir iddia işittim. Bu temelsiz bir iddia gibi geldi bana ama söyleyenler, partinin ilçe teşkilatı içinde birkaç belediye meclis üyesi, bir belediye başkan yardımcılığı gibi imkanların aday çıkmasıyla ortadan kaldırılmasından rahatsız olduğunu ifade ediyor. Bana bu durum biraz uydurma gibi geldi. Fakat algı ne kadar yanlış olursa olsun, düzeltilmeye ihtiyacı var gibi.
Parti aidiyeti bakımından Hüseyin Uysal fazlaca değerlendirilecek bir durumda değil. Zira son iki yerel seçimde iki ayrı partide bulunması her türlü yoruma kapıyı aralayacak nitelikte. Büyük Birlik Partisi ile herhangi bir ideolojik bağı var mıdır? Belki vardır, belki yoktur. Fakat Uysal'ın adaylığının Büyük Birlik Partisi için kendisine sağladığından daha büyük fırsatlara kapı araladığını daha önce de yazmıştım.
***
Adaylardan Şahin ve Şeker teşkilattan gelen siyasilerken, Uysal ve Posbıyık'ın, adaylık temelinden gelen partililer olduğu değerlendirilebilir.
Halil Posbıyık ile Talat Şeker'in partilerinin yerel teşkilatlarının desteği veya seçim çalışmalarına etkin katılımları konusunda şüpheler var. Yukarıda iddia edilen meclis üyesi, başkan yardımcılığı ile ilgili konuları doğru kabul etmesek bile, mevcut İlçe Başkanı ile Talat Şeker, bir önceki kongrede rakipti. Bu durum işbirliği açısından potansiyel bir sıkıntı yaratabilir mi? Hiç belli olmaz.
Posbıyık'ın durumu çifte sıkıntılı. Zira hem kendisi seçim sürecinde partiden soyutlanmaya çalışıyor, hem de partinin ilçe teşkilatı kendi içinde de sıkıntılı bir dönem geçiriyor. Dahası en önemli aday adayı rakibi, kendisine destek mesajı verdi ama Posbıyık bu destek mesajına olumsuz karşılık verdi. Dahası, Posbıyık'ın şu ana kadarki "Rakip" algısının, başka partilerden ziyade parti içi unsurlar olduğu da anlaşılıyor. Burada parti tabanını yekpare bir zemin halinde tutmakta sıkıntılar yaşanabilir diye geliyor akla.
Son olarakaslında son değil, yazıyı toparlamak içinoy oranlarıyla ilgili problemler... Dört adayın üçü şöyle veya böyle Cumhur ittifakı içinde. Birbirlerine karşı sert söylemlerde bulunmaları kolay olmayacak. Karşı kamptaki tek aday olan CHP'li Posbıyık'ın da "Partili" kimliğine vurgu yapmaktan kaçınması nedeniyle karşı partilere doğrudan eleştiriler yapmadığı anlaşılıyor.
Bu durumda Hüseyin Uysal, yüzde birlik oy oranının altındaki Büyük Birlik Partisi'ne, AK Parti adayıyken kendisini tercih edenlerin oylarını nasıl devşirecek? Başka türlü kazanması mümkün değil. Halil Posbıyık, bir puanla kaybettiği seçimde aradaki farkı oluşturan seçmen kitlesi kadar, 2014'ten bu yana iktidar partisinin yükselişe geçen seçmen toplamını da aşması gerekiyor. 2009 seçimlerinde onu destekleyen, 2014 seçimlerinde desteklemeyen seçmen kitleleriyleki seçim sonucunu değiştirecek bir kitle buyeniden barışmanın yolunu bulması gerekiyor.
Erol Şahin, geçmiş dönemde iktidarın nimetlerinden yararlandırma sözü verdikleri halde ellerinin boş kalmasından şikayet eden seçmen kitlesine yeniden umut vermeli. Talat Şeker, Cumhur İttifakı ruhuna zarar vermeden, hem MHP oylarını sabit tutacakki 2014 yılında MHP yerel seçimlerde hayli oy almıştıhem de kafa göz yarmadan AK parti oylarından külliyatlı bir miktarı koparması gerekiyor. Durum bu...
Şimdilik.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com