HER PARTİDEN BİR ADAY...
19 Subat 2019 09:11:41
Ne güzel...
Her partiden bir adayımız oldu sonunda...
En baştan AK Parti Adayı Erol Şahin ve MHP adayı Talat Şeker vardı. Aynı ittifak içinde olduklarından seçim sathı maili renksiz kalmıştı.
Sonra Halil Posbıyık ortaya çıktı. CHP'li Posbıyık ilçenin en renkli siyasilerinden olduğundan saha şöyle bir şenlendi.
Ardından AK Parti'de yer bulamayan mevcut Belediye Başkanı Hüseyin Uysal sahneye çıktı... Oyları saymaya başladık. Kah endazeyle, kah dirhemle...
Sonra ne görelim... CHP ile ittifak kurması beklenen İyi Parti de aday göstermesin mi? Hem de ilçede tanınan isimlerden Ali Kaya'yı... Pazartesi akşamı aday tanıtım toplantısı yapıyor...
Öhem! AK Parti öncesinin iktidar partisi DSP boş durur mu? Hop derken Burak Müftüoğlu da oradan aday olmuş...
Saadet Partisi'nin bu manzarada sona kalması şaşırtıcı... Zira SP'nin Ereğli'de aday göstermesine kesin gözüyle bakılıyordu. Amma ve lakin, Saadet Partisi geçen seçimde de çarpıcı açıklamalarıyla gündem belirleyen adaylar arasında yer almasına rağmen, sandıktan beklediğini alamayan, partinin samimi neferlerinden Gökhan Göktaş'ı sahaya sürdü...
Böylece Ereğli'de çember tamamlandı...
***
Bu tablo hakkında söylenmesi gereken şey nedir?
Söylenecek bir şey yok aslında... Olması gereken budur. Aslında bu tablodan birkaç unsurun eksilmesi halinde garip karşılamak gerekirdi.
Oysa bugünlerde hangi adayın hangi partinin değirmenine su taşıyacağını hesap etmekte kalakaldık. Tipik Ereğli tarzı akıl yürütme... Daha önce benzerleri Fetih öncesi İstanbul'unda görülmüş bir düşünce tarzıdır bu.
Siyasi partilerin aday göstermemeleri veya bir seçime katılmamaları kolay alınacak bir karar değildir. Partinin kurumsal kimliğinin aşınması riskini beraberinde getirir. İki seçim girmese hazine yardımı alamazlar. Üç seçim girmese seçmen partinin varlığını bile unutur.
İşin öbür tarafı da var. Herhangi bir partinin adayı, diğer bir partinin adayının seçime girmemesi üzerinden siyaset yapmamalı. Eğer tüm adaylar sahadayken, daha yalıtılmış bir ortamda olduğu kadar rahat hissetmeyen bir aday varsa, öbür partileri değil kendisini sorgulamak suretiyle daha akılcı cevaplar bulabilir muhtemelen.
Olması gereken buydu ve böyle oldu.
***
Meclisteki sandalye sırasına göre gidelim bakalım...
Erol Şahin: AK Parti'nin kuruluşundan bu yana, aralarında ilçe başkanlığı da bulunan önemli görevlerde bulunmuş bir siyasetçi, mesleki olarak kendini kanıtlamış bir mali müşavir, AK Parti'yi en iyi bilen isimlerden biri...
Halil Posbıyık: Yirmi yıl belediye başkanlığının ardından taraftarları tarafından omuzlarda taşınacak-taşınmadı ama taşınabilir dekadar hasretle aranan bir aday. İlçede tüm siyasi partilerin tabanları arasında bağları bulunan, ilçede her an en güçlü adaylar arasında yer almayı bilen, kaotik kargaşalardan üstte çıkmayı başarabilecek bir siyasetçi.
Talat Şeker: Partisi MHP ve Ülkü Ocakları içinde güçlü bağları olan bir siyasetçi. İki dönem ilçe başkanlığı yanında MHP'de çeşitli seviyelerde görevler üstlenmiş. Bazıları beklenmedik başarılarla dolu seçim kampanyalarında kaptan köşkünden ufka bakmış bir siyasetçi... Şeker, her bakımdan önemli bir potansiyeli temsil ediyor...
Ali Kaya: İYİ Parti'nin adayı... Karadeniz Ereğli'nin merkezden sağa uzanan siyasi partilerini çok yakından takip eden bir siyasetçi. Sivil toplum kuruluşlarının etkinliklerini, sosyal ve kültürel olayları en yakın takip eden adaylardan biri. İyi Parti'nin aday tercihini iyi yaptığı yönünde bir algı oluşturmayı başardı. Bakalım aday tanıtım toplantısında de diyecek?
Gökhan Göktaş: Saadet Partisi'nin adayı... Son olarak SP İl Başkan Yardımcısıydı. "Belediyeyi doğru idare etmeyen başkan, müdürlerin elinde oyuncak olur" veciz sözünün sahibi... Bu lafı geçen dönem kendisi adayken söylemişti. İlçede siyaset ve belediyeciliği en iyi bilen on isim sayılsa, hemen herkesin listesinde ilk sıralarda olur.
Hüseyin Uysal: Yirmi yıllık efsaneleşmiş bir belediye başkanını koltuğundan eden bir siyasetçi. Sadece mevcut belediye başkanı olmasıyla bile önemli adaylar arasında yer alabilir ama aynı zamanda bir pragmatist, yeni durumlara kolayca uyum sağlayabilen bir siyaset adamı...
Burak Müftüoğlu: DSP'nin adayı... İlçede her siyasi partide uzantıları bulunan, ilçenin eşrafından sayılan bir ailenin üyesi... Muhtemelen kolunun içinden daha önce kimsenin aklına gelmeyecek kartlar çıkarması şaşırtıcı olmayacaktır.
***
Kaç aday oldu? Şahin, Posbıyık, Şeker, Kaya, Uysal, Göktaş, Müftüoğlu... Yedi aday.
En fazla oy potansiyeli olan siyasi partileri biliyorsunuz. Bu durumlar kalan bir ay on iki gün içinde çok değişebilir. Lakin adayları küçümseyen hata eder. Ne kadar oy yüzdesi düşük olsa bileki içlerinde oy yüzdesi bakımından şaşırtıcı sonuçlar elde edenler de olabilirher bir aday seçim sonucunu fena halde değiştirebilecek kartlara sahip. Hem kazanabilirler, hem de kazanan adayın kim olacağını belirleyebilirler. Adayların "Stratejik aday" yakıştırması altında kalmasının bir nedeni de aha bu "belirleyicilik" özelliğidir.
Fakat olması gereken budur. "Stratejik aday" aday olmayınca bu tutum da stratejik olmuyor mu? Bu yüzden adaylar başka partilerin adaylarının ne yapacağını hesap etmeyi bir kenara bırakıp, adam gibi projelerle, doğru düzgün kampanyalarla kendilerini ifade etseler daha iyi ederler gibime geliyor.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com