ON YEDİ GÜN...
14 Mart 2019 08:50:08
31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimlerine on yedi gün kaldı.
Siyasette bir günün bile uzun bir süre sayıldığı, kısa sürelerde çok şeyin değişebileceği söylenir. Bu bakımdan on yedi gün çok uzun bir süre. Yine de seçim sathı mailine girdiğimiz Kasım sonundan bugüne köprülerin altından geçen suları gözden geçirdiğiniz zaman çok az bir süre kaldı.
Bu sürede ne değişir peki?
Kolay cevap hiçbir şeyin değişmeyeceği olurdu. Fakat denildiği üzere siyaset için uzun bir süre bu. Siyasi süreçlerin bir anıyla öbürü hiçbir zaman aynı olmaz. Herakleitos'un aynı derede iki kere yıkanılmayacağı önermesi, özellikle de bu türden süreçler için geçerlidir.
Anketlerden başlayalım. Eğri oturup doğru konuşmak gerekirse, anketlerin şu an itibarıyla net bir sonuç bildirme iddiası yok. Farklı anketler arasında çok büyük uçurumlar var. Bu anketler arasındaki farklılığı süspanse edebilmek için anket firmaları yüzde 17 ila yüzde 21 arasında değişen kararsız kitlelerden bahsediyorlar. Bu ülkede yüzde 22 ile birinci parti olup hükümet kurulduğu vaki olduğundan, bu büyüklükte bir kararsız kitlesinin seçimin sonucunda fena halde belirleyici olabileceğini gözden uzak tutmamak gerek. Son on yedi günde bu kararsız kitlenin toplama oranının her geçen gün biraz daha küçülmesini beklemek gerek.
Vatandaş kime oy verecek sorusunun cevabını bilmek önemli. Bu konudaki algı sizin partinin lehineyse kararsızların sizin lehinize karar kılacağını düşünürsünüz. Yine de bundan şüpheliyim. Zira seçmenin hangi partiye oy vereceğini bilmiyor olduğu yaklaşımı gerçekçi değil. Şu an itibarıyla seçmenin yüzde doksan sekizinden fazlası nereye oy vereceğini biliyordur. Sadece bunu ifşa etmek şu veya bu nedenle işine gelmiyor olabilir. Yani şu yüzde 17 ila 21 arasındaki kitlenin ezici bir kısmı, kararsızlar değil, nereye oy vereceğini söylemek istemeyenlerdir diye düşünmek daha doğrudur bu görüşe göre.
Anketlerin hangisinin doğru olduğunu nasıl bileceksiniz?
Anketlerin bir kısmı biliyorsunuz internet üzerinden yapılıyor. Burada elde edilen sonucun, tüm toplumu yansıttığı şüpheli. Bu sadece anketin yapıldığı internet sitesini takip edenlerin eğilimi konusunda bulanık bir fikir verebilir. Dahası tek bilgisayar bulunan evde farklı görüşler olsa bile bir kez oy kullanılabiliyor çoğunlukla. Yani yüzlük kesrin küçük bir kısmının küçük bir kısmını ifade ediyor internet anketleri. Dahası bunlar örgütlenen partililer tarafından manipüle de edilebiliyor. Bir keresinde internet üzerinden anket düzenleyip, yüzde bir oy alamayan bir partinin açık ara önde çıkması sonucuyla karşılaşmış bir tecrübe söylüyor bunu.
Bir diğer anket biçimi ise doğrudan soru cevap şeklinde yapılan anketler. Burada kişilerin isimleri alınıyor, hükümet veya muhalefet partileri hakkında sorular soruluyor, en sonunda seçimde kime oy vereceğine geliyor sıra. Bu türde anketler genelde kent merkezlerinde ve kentin çeşitli mahallelerinin merkezi sayılabilecek noktalarda bulunan kafeler, kıraathaneler, çeşitli işyerlerinde yapılıyor. Bu seçilen grup da toplumun tamamını yansıtmakta yeterli olmuyor. Çünkü ağırlık orta sınıf esnafı temsil ediyor bu durumda. Birçok kişi de nereye oy vereceğini söylemek istemediğinden kararsızlar ordusunda yerini alıyor.
Üçüncü bir anket türü ise oy pusulası ile hanelerin dolaşılması şeklinde oluyor. Bu ankette oy verenlerin listeleri tutulsa bile, oy pusulası kapalı sandığa atıldığından kimin nereye oy vereceği sorularla yönlendirilemiyor, kişilerin kendilerini gizleme problemi olmuyor. Sistemli çalışılması halinde en doğru sonucu bu anket veriyor ama burada seçmenin oy vereceği partiye ilişkin dürtüleri konusunda çıkarsama yapmak mümkün olamıyor. Uzun süredir böyle bir anketin yapıldığını hiç duymadım.
Telefon üzerinden yapılan anketler tamamen garabet. Şahsım olarak ben bile telefon anketini kısa kesebilmek için kestirme cevaplar verdiğim olmuştur. En az internet kadar güvenilmez bir anket türü. Bunda da hanede tek kişinin nereye oy vereceğini kestirmek mümkün olabilir ki, telefonu açan evin muzip oğluysa sonuç beklenenin tersini bile verebilir.
Yine de on yedi günde kararsızların birer birer safını deklare edeceği ve kararsız oranını küçülteceğini beklemek gerekir.
Bir başka konu da seçim iyice yaklaşırken kendisinin desteklediği partinin sonuca gidemeyeceğine inanan sosyal grupların, ikinci tercihlerine yönelmesi... Bunlar her seçimde olmuştur. Mesela Ereğli örneğinde "İslamcı" kabul edilen partilerin yolunu kapatmak için sol seçmenin dönem dönem merkez sağ partilere destek verdiği vakidir. Bunun yanında, seçim sürecinde bir partiyi destekleyen hemşehri derneklerinin son anda kazanacak safta yer bulmak için manevra yaptığı da gözlemlenir.
Fakat henüz o aşamaya gelmedik. Bunlar son hafta içinde gözlemlenebilecek olgular.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com