İSYANIN İLK GÜNÜ...
20 Mayis 2019 08:39:43
1919 yılı Mayıs ayının ilk yarısı... İstanbul hükümetinin bir yük olarak bile görmeye tenezzül etmediği, askere almalar, vergiler ve müsadereler söz konusu olduğunda aklına gelen Anadolu kan ağlıyor. Padişahın imar dediğinde tek aklına gelen yer olan, tarihi boyunca Anadolu'nun, Rumeli'nin, Mezopotamya'nın zenginliklerini har vurup harman savuran İstanbul işgal altında... Padişah tahtını kurtarmak için İstanbul haricindeki tüm memleketi seve seve gözden çıkarmaya hazır.
Fakat alttan alta kaynayan bir isyan var. Sabahattin Selek'in "Anadolu İhtilalı", Hasan İzzettin Dinamo'nun "Kutsal İsyan" dediği şey, Maraş'ta, Antep'te, İzmir'de, İstanbul'da ağır ağır demleniyor. Birinci Dünya Savaşı'nda savaşan subaylar, yanlarında şehit düşen arkadaşlarının çocuklarının yaşayacağı dünyanın düşlerini görüyor. Kendilerine silah arkadaşlarının emanet olan bu çocukların kaderinin, bir sultanın demir sultası tarafından belirlenmediği; uzaktan bakıldığında gökteki yıldızların şavkını silik bırakan ışıltılı şehirlerin Anadolu'nun dört bir yanında huzur içinde uyukladığı bir gelecek düşlüyorlar.
***
Büyük Ozan Nazım Hikmet, Kuvayı Milliye Destanı Birinci Bap'ta o günleri şöyle anlatıyor:
Ateşi ve ihaneti gördük
ve yanan gözlerimizle durduk
bu dünyanın üzerinde.
İstanbul 918 Teşrinlerinde,
İzmir 919 Mayısında
ve Manisa, Menemen, Aydın, Akhisar :
Mayıs ortalarından
Haziran ortalarına kadar
yani tütün kırma mevsimi,
yani, arpalar biçilip
buğdaya başlanırken
yuvarlandılar...
Adana, Antep, Urfa, Maraş :
düşmüş dövüşüyordu...
Ateşi ve ihaneti gördük.
Ve kanlı bankerler pazarında
memleketi Alaman'a satanlar,
yan gelip ölülerin üzerinde yatanlar
düştüler can kaygusuna
ve kurtarmak için başlarını halkın gazabından
karanlığa karışarak basıp gittiler.
Yaralıydı, yorgundu, fakirdi millet,
en azılı düvellerle dövüşüyordu fakat,
dövüşüyordu, köle olmamak için iki kat,
iki kat soyulmamak için.
Ateşi ve ihaneti gördük.
Murat nehri, Canik dağları ve Fırat,
Yeşilırmak, Kızılırmak,
Gültepe, Tilbeşar Ovası,
gördü uzun dişli İngiliz'i.
Ve Aksu'yla Köpsu,
Karagöl'le Söğüt Gölü
ve gümüş basamaklı türbesinde yatan
büyük, âşık ölü,
şapkası horoz tüylü İtalyan'ı gördü.
Ve Çukurova,
kıyasıya düzlük,
uçurumlar, yamaçlar, dağlar kıyasıya
ve Seyhan ve Ceyhan
ve kara gözlü Yürük kızı,
gördü mavi üniformalı Fransız'ı.
Ve devam ettik ateşi ve ihaneti görmekte.
***
Bu ateş ve ihanet çemberinin içinde, Karadeniz'in güney kıyılarını döven çalkantılı suları Batı'dan, ta Doğu'ya dek aşan Bandırma Vapuru'ndan bir yolcu Samsun limanına iner. Tarih 19 Mayıs 1919'dur. Heybesi, metot, taktik ve stratejilerle; düş kırıklıkları, acılar, öfkeyle; daha sonraları Akif'in "Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak" dizesiyle ifade ettiği kararlılık, cesaret ve en önemlisi de umutla doludur.
Bu umudu, Trablusgarp'tan, Galiçya'dan, Anafartalar'dan, Suriye'den ve envai cephe boyunca yanında taşımıştır ve kısmet olursa, Havza'dan, Amasya'dan, Sivas, Erzurum'dan Ankara'ya, oradan İnönü, Sakarya ve Afyon'a, Misak'ı Milli sınırlarının en uç noktalarına kadar taşımak kararlılığındadır.
Karayılan, Şahin Bey, Sütçü İmam, Kubilay Öğretmen ve bilcümle Kuvayı Milliye kahramanları; İsmet, Rauf, Refet, Kazım, Fevzi Paşalar ve düzenli ordunun elde kalan tüm unsurları; şeker fabrikaları, kağıt fabrikaları, demir çelik fabrikaları; hakimiyet-i milliye, Cumhuriyet, milletin efendi olduğu bir düzen yolunu gözlemektedir.
***
Daha sonra bir ulusun en önemli ikonu, Ata'sına, Atatürk'üne dönüşecek olan Mustafa Kemal'dir gemiden inen yolcu.
Yüz yıl önce bugün: 19 Mayıs 1919 isyanın, yıllar sürecek Milli Mücadele'nin, kutsal bağımsızlık savaşının ilk günü, Mustafa Kemal'in Samsun rıhtımına attığı o ilk adım, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'ne giden yolun ilk adımıdır.
Yüz yıl önce çıktığımız o yol boylarında, İnönü'de, Sakarya'da, Başkomutanlık Meydan Savaşı'nda ve tüm Kuvayı Milliye cephelerinde şehit düşen kahramanlarımızı rahmet ve minnetle anmayı görev sayıyorum. Milli Mücadelemizin Başlangıcı, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün Samsun'a çıkışının 100. Yıldönümü ve Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramınız kutlu olsun.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com