FINDIK TABAN FİYATI NE OLA Kİ?
29 Temmuz 2019 08:36:12
Fındık taban fiyatı açıklandı. Bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan açıkladığından, işin doğrusu bu sene rekolte beklentisi biraz yüksek olduğundan, üreticilerin beklediği fiyatın üstünde rakamlar olduğundan, fındığın üretici haricindeki tüm paydaşları—ziraat odaları, fındık tüccarları, AK Partili siyasiler, iktidara yakın STK temsilcileri, kendisini iktidar partisine yakın hisseden gazeteciler filan—sevinçten takla attı.
Yaklaşık beş sene evvel, yirmi liraya yakın fiyattan satılan fındık, bunca enflasyonun ardından onaltıbuçuk liraya—Giresun kalite yüzde elli randımana on yedi lira diye açıklandı ama buralarda levant kalite makbul—fındık satacağız diye seviniyor garibim. Tabii aradaki dört yılda fındığın sekiz-dokuz lirayı görmüş olmasının da etkisi var bunda. Bu tıpkı Nasrettin Hoca’nın eşeğini semeriyle kaybedip, semersiz bulduğunda sevinmesine benziyor.
Bu işleri biraz az bilenler, “Taban Fiyat” kavramına takılabilir. Bundan düşük fiyattan fındık alınmayacak demek ki diye düşünebilirler. Aslında senelerdir fındık piyasasında “Taban fiyatı” adı altında kamuoyuna açıklanan şey, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin alım yapmaya başlayacağı fiyattır. Aylar geçtikçe, on kuruş, yirmi kuruş üzerine koyarak arttırır. Özel sektör söz konusu olduğunda, bu fiyatın aşıldığını görmüşlüğümüz var ama öyle nadir olan bir şey ki en son ne zaman olduğunu hatırlamak kabil değil. O da rekoltenin diplerde süründüğü bir sene Fiskobirlik fiyatının aşılması şeklinde gerçekleşmişti.
Ne günlermiş, Fiskobirlik diye piyasada aktif bir üretici kooperatifinin olduğu zamanlar da vardı. Güzel günlerdi elbette.
Neyse, geçmişi bilmek ve ondan alınması gereken dersleri çıkarmak gerekir ama bizde toplu olarak bu kabiliyet de bulunmadığından, geçmişe mazi derler deyip konuyu kapatalım ve bugünlerde açıklanan taban fiyatın ne anlama—elbette iktidar partisinin fındık üreticisi karşısında başının dik tutabilmesi haricinde—geldiğini gözden geçirelim.
SORULAR…
Bütün olarak, on altı buçuk liraya üreticinin fındığını satması, geçtiğimiz senelere göre iyi bir şey kabul edilebilir. Fakat burada sorulması gereken sorular var.
Devletin açıkladığı fiyat, tekelleşmiş özel sektörün fiyatlarında belirleyici olacak mı?
Toprak Mahsulleri Ofisi alım yapacak mı, yapacaksa ne zaman yapacak?
Toprak Mahsulleri Ofisi piyasadaki tüm fındığı alacak mı, yüzde elli randıman altındaki fındıkları da alacak mı?
Üretici fındığını Toprak Mahsulleri Ofisi’ne götürdüğünde, herhangi bir güçlük yaşayacak mı?
CEVAPLAR
Sırayla cevaplamaya başlayalım.
Öncelikle devletin açıkladığı fiyatın,--şu an itibarıyla—üreticiye moral vermek haricinde bir zorlayıcılığı yok. Yani çalışma hayatında asgari ücret belirlenir, bundan aşağı ücret veremezsiniz ya. Fındık sektöründe öyle olmuyor. Taban fiyat diye açıklanan şey genelde bir tür tavan fiyat olarak hizmet veriyor. Bir de bu fiyattan çok aşağıda alım yapmak isteyen tüccara kızanlar TMO’ya fındık satmaya çalışabiliyor. Üretici kapısına gelen tüccara devletin taban fiyatını hatırlattığında, alacağı en hafif tepki, “Git o zaman devlete sat” olacaktır. Bu aradaki ticari ilişkiyi düzenleyen kurumsal bir kurallar dizgesi hiç olmadı. Anlayacağınız özel sektör yine büyük oranda kafasına göre fiyat belirleyecek. Ama üreticinin gazı alınmış oldu.
Toprak Mahsulleri Ofisi’nin alım yapması başka bir bilmece. Normalde fındık sezonunun başlamasıyla birlikte alım yapması gerekir ki fiyatlarda bir etkisi olsun. Üreticinin borçları var, işçilik, gübre, mazot maliyetleri var, okullar açılacak vesaire bin türlü sıkıntısı var. Bir an önce fındığını elden çıkarmak istiyor ama Toprak Mahsulleri ofisi ekimin ortasından önce alım yapmaya başlamadı diye aklımda kalmış. (bu bilgi teyide muhtaç, daha sonra başladığı da olmuştur, öncesi var mı bilmiyorum). Üreticinin büyük bölümü zaten bu tarihe kadar fındığını satmış oluyor, dolayısıyla açıklanan fiyat sadece göstermelik kalıyor.
Hükümet açıklamasında samimiyse, fındık hasadının bitmek üzere olduğu günlerde, yani ağustos sonu, eylül başında fındık almaya başlaması gerekir. Belki de başlar da biz şikayet ettiğimizle kalırız. Nerede o günler?
TMO piyasadaki tüm fındığı almıyor. Yüzde elli randımanın altındaki fındıklar için geçtiğimiz senelerde epey geciktikten sonra bir alım kararı çıkmıştı ama alımlar başladığında yüzde ellinin altında randımanı olan fındık götüren üretici, dengini yükünü arabasına yükleyip geri taşımaya mecbur kaldı. Nem oranı şunu aştı, buruşuğu şöyle, gözünün üstünde kaşı var diye üreticiyi canından bezdiren bir Sovyet uygulaması yürütülüyor desek çok da yanlış olmayacaktır.
Bu kalemde son sorunun da cevabını vermiş olduk. Yani üretici TMO’ya gittiğinde yaşayacağı sorunları—ki bunların büyük bölümü Fiskobirlik döneminde hiç yaşanmamıştı—bildiğinden ya TMO’ya gitmeyecek, ya da reddedilme korkusu içinde ayağını sürüye sürüye gidecek.
Yani demem o ki açıklanan fiyat, güzel hayaller kurulmasına yol açıyor ama acele etmemekte yarar var. Tek başına taban fiyatı—yoksa tavan fiyatı, destekleme fiyatı falan mı demeli—açıklamak, üreticinin sorunlarını çözmeye asla yeterli olmamıştır, bu kez de öyle olmayacağını öngörmek basiretin gereğidir.
NOT: Şikayet etmek köşekadılığının alametifarikasıdır. Fakat çözüm nedir diye soranlar için de bir iki kelam etmek gerek. Bunun çözümü, Fiskobirlik’in bir dönemler üstlendiği gibi üretici örgütlenmesi temelinde bir fiyat belirleme yöntemi geliştirmekten geçiyor. Bugünlerde şikayetlerin büyük bölümü fındık alıcıları örgütlüyken, hatta tekelleşmişken, üreticilerin kendilerine bir çatı bulamayışından kaynaklanıyor.
O çatı eskiden Fiskobirlik idi. Bu çatı şu anda viran halde, bunu mu tamir etmek gerek, y oksa yeni bir çatı mı yapmak gerekir orasını bilemem. Yine de kimse buna takdiri ilahi veya piyasa koşulları filan demesin. Bu işlerin kurallarını cebine para giren uyanık insanlar koyuyor. Daha örgütlü olan daha fazla kazanıyor. Bu durum üretici için farklı değil.
Her halükarda çatısız kalınca, sadece fındık değil, her alanda üreticinin kafasına kar yağması kaçınılmaz ya.
Bu da öyle işte…
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com