NİYE ÜNİVERSİTE, NİYE KAMPÜS?
07 Agustos 2019 08:34:25
Bu satırlarda son birkaç yılda Karadeniz Ereğli’de yükseköğretim altyapısının geliştirilmesi, özellikle de önceki Devlet Hastanesi arsasına yapılacak diye aldatıldığımız kampüs konusu çok kez yer almıştır.
Aldatıldık; en azından kampüs değil de oraya idareten bir iki fakülte yapılacağına göre, en baştan bu zamana kadar bu konuda söylenenlerin hepsinin fos çıktığını söylemek herhalde yanlış olmaz. Bu kadar yalan yanlış arasında kimilerinin aklına, konunun muhataplarına “alın şu kampüsünüzü başınıza çalın” demek de gelebilir ama bunu demiyoruz. Diyemiyoruz.
Çünkü mesele sadece beş sene boyunca aldatılan bugünün yetişkinleri değil. Çok daha fazlasına yatırım yapabilmek var işin içinde. Mesele sadece sabahleyin kepengini açan bezgin esnafın, gün boyunca ekstradan bir iki öğrenci müşteri kapıp günü kurtarması değil. Meselenin bu boyutu gerçekten önemsiz. Yani böyle bir boyutu da var ama, ilçenin asıl çehresini değiştirecek olan öğrencilerin cebine dar gelirli ailelerinin koydukları üç beş kuruş değil.
Aslında ilçenin sosyal ve kültürel yaşamına katkı diye bunu hep özetliyoruz ama bu işleri biraz daha somutlaştıralım isterseniz. Bülent Ecevit Üniversitesi’nin Zonguldak’a kattıklarını düşünelim. Yok yok, öyle burun kıvıracak işler değil. İnternet sitelerinde, yerel gazetelerde gördüğünüzde burun kıvırdığınız bu işler alt alta yazıldığında hayli farklı bir manzara ortaya çıkarıyor.
BEÜ bu sene 3 bin 200 civarında öğrenciyi mezun etti ama okul bu, mezun edecek diyebilirsiniz. Biz başka şeylere bakalım isterseniz.
BUNLAR OLMADAN ZONGULDAK…
Mayıs ayında, Bilim ve gençlik haftası düzenlenmiş, Farabi Ar-Ge ve İnovasyon Pazarı gerçekleştirilmiş. Batı Karadeniz Üniversiteler Birliği yapılmış. BEÜ Romanya’dan “Sunum özel ödülü” almış. YÖK BEÜ’ye Engelsiz Üniversite Ödülleri kapsamında 3 Turuncu Bayrak ödülü vermiş. TSAGA Aktif GPS ağı Değerlendirme ve Analiz Merkezi Çalıştayı yapılmış. BAKKA ile üç proje konusunda anlaşma imzalanmış. Aralardaki sempozyumların isimlerini yazsan bu köşe yazısı yetmez.
Neyse, Haziran ayında BEÜ Uydu Görüntüleme Sistemleri Bilimsel Çalışmalarında Türkiye 4’üncüsü olmuş. Grizu 263 (biliyorsunuz ismini Kozlu Grizu Faciasında yaşamını yitiren 263 madenciden alıyor) NASA’nın yarışmasına katılmış. İkinci kez dünya ikincisi olmuş. DÜNYA! Laf değil. BEÜ’de bu sıralarda 2 bölüm 12 program açılmış. Bizim elemanlar tee Antarktika’ya gidip, kar kütlesi değişimini gözlemlemişler. BEÜ “Obezite ve Diyabet Uygulama ve Araştırma Merkezi” Avrupa Obezite Merkezi olmuş. Teknopark için patent başvurusu yapılmış, Web Uygulama Güvenlik Testleri Eğitimi tamamlanmış.
Temmuz olmuş, okullar tatile girmiş, BEÜ’nün elemanları tatil bilmiyor mu ne? Haberler akıyor, eğitimler sürüyor. BEÜ Maden ve Cevher Hazırlama alanında Türkiye 6.’sı olmuş. Uluslararası araştırmalar göre alınan sonuç bu. Havuz üniversitelerinin kendi aralarında dostlar alışverişte görsün babından verdikleri dereceler değil. Yine de madencilik denildi mi Zonguldak akla geldiğnden bu derecenin geliştirilmesini bekliyor, bu alanda çalışmaları destekliyoruz. Neyse lafı dolaştırmayalım devam edelim. BEÜ’ye uluslararası öğrenci başvuruları bu sene rekor seviyeye ulaşmış. Yapımı devam eden binalar basına tanıtılmış. Zonguldak TSO ile lisansüstü eğitim protokolü imzalanmış. Para verseniz, kendi bölgenizde yoksa getirtemeyeceğiniz bir hizmet. Siber Kahramanlar yetiştirme kursu açılmış. Jinekolojik Onkoloji Derneği ve Gestasyonel Trofoblastik Hastalıklar Derneği Batı Karadeniz Çalıştayı yapılmış.
Aha Ağustos geldi. Ağustos ayı adını Roma İmparatoru Augustus’tan alır. Rivayete göre, imparatorun adının verildiği ay kısa düşecek diye Şubat ayından bir gün araklamışlar. Böylece Temmuz ve Ağustos ayları arka arkaya 31 günlük olmuşlar. Yine dağıttık kafayı, toparlayalım: Ağustos ayında şuncacık iki gün geçti. Batı Karadeniz Çelik Sektörü Kümelenme Analiz Raporu Lansmanı yapılmış, BEÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’nde bölgede ilk kez “Yüz Çene Düzeltme” ameliyatı gerçekleştirilmiş. Valla haberi okudum, yapılan iş öyle böyle değil. Tee Amerika’ya gitseniz bin türlü masrafla, sıkıntıyla aynı sonucu alamazsınız.
ÜÇ AY İKİ GÜN…
Yukarıda yazılanlar BEÜ’nün üç ay iki günde gerçekleştirdiği çalışmaların devede kulağı. Yani aslında bunlardan çok var.
Bazılarının uluslararası başarılar olduğuna da dikkatinizi çekeyim. Üç ay iki günde bu kadar olunca, on iki aylık performansı değerlendirmek size kalmış. Bu sürenin yarısının da normalde eğitim öğretim verilen dönemin dışında kaldığınızı düşünürseniz, nasıl da harıl harıl bir şeyler üretildiğini hayal edebilir, bunca işin yapılması fırsatını sağlayan muazzam çarkların gücünü, bunun bir bölgeye kattıklarını hayal edebilirsiniz. Eğer edemezseniz sıkıntı yok. Bunlar olmadığında bölgede nasıl bir eksiklik ortaya çıkacağını hesap edin o zaman.
Yani, Ereğli Kampüsü denildiğinde, köşeden dönen üç öğrenciyi görünce ellerini oğuşturan tüccar görüntüsünü vermek yakışık almıyor. Bunu bir kenara koyalım. Fakat ilçeye asıl hareketlilik katacak şeylere örnek diye yukarıda bir yığın şey saydık. Bu işler öyle para vererek, hatır koyarak başka yerlerdeki eğitim kurumlarına yaptırabileceğiniz şeyler değil. Ereğli için üniversite kampüsü bir hayal, erişilmesi gereken bir hedef.
Bu hedefe giden yolu uzatmanın, uzatmada payı olan herkese bir maliyeti olmalı. Kısaltmanın da buna katkı verenlere bir katkısı olmalı. Maniaya tekdir, marifete iltifat. Sezar’ın hakkını Sezar’a vermek ancak böyle olur.
Bekliyoruz…
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com