mhamdiguner@hotmail.com
ÇOCUK HAKLARI İSLAMDA KEMALE ERMİŞTİR
06 Aralik 2019 09:12:39
Günerle Cuma Sohbetleri
Kasım sonunda “Öğretmenler Günü’ ile çakışan “Çocuk Hakları Haftası” münasebetiyle çeşitli yazılar yazıldı. TV. lerde konuşmalar yapıldı. Batı ülkelerinde “İnsan Hakları” ile birlikte “Çocuk Hakları” da gündeme getirilmektedir; hatta bu hakların İslam aleminden önce sözkonusu olduğu bile zannedilmiştir. Halbuki İslam “Kul Hakları” adıyla batıdan çok önce hem insan hakları ve hem de çocuk hakları konusunu devamlı gündemde tutmuştur. Evet dinimiz İslam İnsan haklarını olduğu gibi çocuk haklarını da zirveye taşımıştır. Ama cahil bırakılan halkımız bunun farkına varamamıştır.
Kutsal kitabımız Kur’an-ı kerimin Tahrim suresi 6.cı ayetinde: “Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi ateşten koruyunuz” buyruğuyla hem eşlerimizi ve hem de çocuklarımızı her türlü olumsuzluklardan korumamız ilke haline getirilmiştir. Peygamberimiz (sas) ise: “Çocuğun babası üzerindeki hakkı onun ismini güzel koyması, emişini ve edebini güzel yapmasıdır; çünkü o çocuktan sorumludur ve o konuda kusurlu davranmakla muahaza edilecek (yakasına yıpışılacaktır” vecizesiyle çocuk haklarının eksiksiz bir şekilde yerine getirilmesini hedefe oturtmuştur.
Bu husustaki adap kitaplarına bakılırsa şu hususlar göze çarpacaktır: 1. Harp sırasında düşman tarafında harbe iştirak eden büyükler istisnasız öldürülürken çocukların öldürülmesi yasaklanmıştır. 2. Çocuklara farklı muamele yapılması zulum olarak vasıflanmış ve yasak edilmiştir. 3. Fakir çocukların hakir görülmek şöyle dursun onlara öncelik bile tanınmıştır. Hadis-i şerifte üç çocuğun talimini üzerine alan muallim (öğretmen) bunların zengin ve fakirini yanyana öğretmezse kıyamet günü hainlerle hasredilecektir(Adab-ül’muallimin). Uyarısında bulunmuştur. 4.İslam’ın aksine İngiltere’de Lordlar, Fransa’da Asilzadeler, Belçika’da Kontlar, İskandinavya’da Baronlar diye ifade edilen sınıfların çocukları imtiyazlıdır. O kadar ki kılıç taşımak, damlara bayrak çekmek, mezarlarını kilise içinde yapmak, avlanmak ve avama yasak elbise giymek birer imtiyaz alametiydi. (İslam’da Çocuk Hakları 33). 5. Zina yapan kadının recm cezası zina eseri olasına rağmen “Kimse kimsenin yükünü taşımaz” ayetine uyarak çocuğun doğumundan sonra uygulanır. (Usul-u Serahsi C. 1, H. 35).
Çocuk Hakları Beyannamesi’nde “çocuğun bedeni, akli, ahlaki, ruhi, ictimai hürriyet ve ve haysiyet şartları dahilinde normal bir gelişmeye mazhar olabilmesi için kendisine kanunlar ve diğer vasıtalarla imkan ve kolaylıklar sağlanmalıdır” denilerek malının himayesinden bahsedilirken İslam bununla birlikte daha birçok hususu kanuna bağlamıştır. Ayrıca bülüğ çağına kadar ücretle çalıştırılması bazı kayıtlarla sınırlandırılarak kazanç vesilesi yapılmak yerine hayata hazırlanması hedef alınmıştır.
Çocuğun Terbiyesinde İslam’ın Dikkat Ettiği Hususlara Bakın: 1. Çocuğu bakacak olan kişi hürre, akile, baliğa olacak. 2. Hastalık, yaşlılık ve gece gündüz çoğu vakitlerde evde kalmasına mani bir durum olmayacak. 3. Fıskıyla (günahıyla) meşhur olan kadın çocuğa hazıne(bakıcı) olamaz. 4. Mürted yani dininden dönen kadın hazıne olamaz. 5. Çocuğu anne tarafından mahrem olmayan birinin yanında tutmamalı. 6. Çocuğu bakacak olan kadın çocuğun anne tarafından mahremi olmayan biriyle evli olmamalı.
Velayet-ün nefis(çocuğun bedenine veli olma) Şartları: 1.Veli akil, baliğ ve korumaya ehil olmalı. 2. Veli çocukla aynı dinde olmalı. Gayri müslim babanın çocuğa velayet hakkı yoktur; çocuk Müslüman olan annesine verilir. 3. Veli çocuk hakkında güvenilir olmalı, ifsad edici olmamalı. Yani fisk ve fesadıyla meşhur olan kişi veli olamaz.
Çocuğun malına velayet şartları: 1.Babası olmak. 2. Ölen babanın hayatta iken tayin ettiği vasi. 3. Vasiyyi muhtarın tayin ettiği vasi 4.Ceddi Sahih (babasının babası) veya babasının dedesi. 5. Ceddin hayatta iken nasbettiği vasi ve bunun nasbettiği vasi. 6. Hakimin seçeceği vasi.
Babanın Çocuk Malında Tasarrufu: 1. Malı gelişigüzel harcayan ve emin olmayan baba hiçbir surette çocuğun velisi olamaz. 2. Emin olmakla beraber tedbirli olmayan baba veli olabilirse de açık bir şekilde çocuğun lehine olan tasarrufu geçerli, aksi geçerli değildir. 3. Tedbirli savurgan olmayan babanın bile mutlak surette çocuğun aleyhine yaptığı tasarruf geçerli olmaz.
Çocuğa Ceza Verilir mi?: Peygamberimiz (sas) Erginlik çağına gelinceye kadar çocuktan kalem kaldırılmıştır.(Ebu Davud/Hudud) buyurmuştur. Sıfır ile 7-8 yaşları arasında hiçbir surette çocuğa ceza uygulanamaz. Baliğ değil fakat mümeyyiz olanlara (8-15 yaşa arası) ancak tazir cezası verilebilir. Bu husustaki tazir cezaları da ilam (bildirme), celp ile ilam, öğüt, tenbih, tekdir, sertyüz gösterme gibi tavırlardır.
Fransa’da 1791 yılına (İslam’dan 1100 yıl sonrasına) kadar; İngiltere’de 19.yy.a kadar büyüklerle küçükler arasında ceza konusunda fark gözetilmemiştir. Hatta İngiltere’de 18.yy.da bile eve girmek ve hırsızlıktan suçlu sayılan 8-10 yaşları arasındaki çocuklar bile ölüme mahküm edilmiştir.
Amerika’da 1899’dan önce çocuklar da büyükler gibi hafifletici sebep kabul edilmeksizin takip ve muhakeme usullerine tabi tutulurlardı. (Naci Şensoy/Çocuk suçluluğu 152)
Çocuklarımıza bu gerçekleri anlatırsak İslam’a daha da sarılır ve daha yarayışlı eleman olurlar
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com