Evde Kal Ereğli…
19 Mart 2020 13:59:06
Bu başlığı birçok yerde gördünüz “evde kal”. Hepimize çok zor görünen hatta kimimize göre çok da anlam taşımayan şu kısa cümle bu günlerde çok önemli. Bir beladan koruyacak belki de bizi. Aslında bu sözcükle denilmek istenen “zorunlu olmadıkça evden çıkma”. Biz bu zorunluluğu mu anlayamadık diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Aslında bilim adamlarının da bu konuda ne dedikleri çok net değil. Ancak, şurası gerçek; hepimizin artık bildiği “korona virüsü” solunum yoluyla bulaşıyor. Bulaşmaya en çok destek verenlerse bizim her işimizi gören ellerimiz. Çünkü onları birçok yere değdiriyoruz ve istemsiz olarak ağzımıza ve burnumuz yani solunumun başlangıç noktasına götürüyoruz. Doktor değilim ancak bu kadar bilgi bile neden ve nasıl korunacağım hakkında bilgi vermekte. Kural; yakın temastan kaçın ve ellerini temiz tut!
Peki, yakın temastan kaçınıyor muyuz? İşte sihirli sözcük burada devreye giriyor; evde kal… Zorunlu haller dışında çıkma. Burada en büyük görev kurumlarda. Birçok mesaj geliyor, mümkünse işinizi internetten halledin diye. Olabildiğince izole. Okullar ne güzel uyguladı bu kararı, kutlanacak bir uygulama, koruduk çocuklarımızı, farkında olmadan kendimizi ve çevremizi. Bankalar da uyguladı bunu, ancak kapı önlerinde kümeler görülmekte. İşte ne yazık ki yakın temas… Acaba bu arada bankaya gitmemeyi bir denesek mi, hem kendi sağlığımız hem de çevremizi korumak adına. Hastanelere de çok önemli olan haller dışında gitmesek, hatta baş ağrımızı ananemizden öğrendiğimiz yöntemlerle evde kendimiz geçirsek… Böylelikle doktorlarımızı ve kendimizi korusak, doktorlarımızı asıl odaklanması gereken noktalara bıraksak. Toplu çalışılan işyerleri; çok değerli yöneticileri; acaba evden çalışabilecekler evden mi çalışsa? O darılacak bu küsecek diye düşünmenin zamanı değil, şimdi karar verin, çalışanlarınızı, çevrenizi, insanları ve hatta kendinizi “koruyun”! Şu an size imza getiren sekreteriniz biraz önce hasta olan dedesinin ziyaretinden geliyor… İşte kötü senaryo böyle başlıyor ne yazık ki. Ve daha niceleri… Hal böyle olunca “salgın” oluyor ve sonuç kaçınılmaz.
Bu kenti seviyorum, seviyoruz, ziyaretçileri de. Ama şimdi “dur” deme zamanı, “gelmeyin” deme zamanı, “sonra” demenin zamanı… Bu “dur” inanın hastalığı da durduracak bir “dur”. Seni çok özledim, ne güzel bir cümle. Ancak şimdi orada kalmalı gelmek yok, sarılmak asla. Tokalaşmak mı, unutun bir süreliğine… Elinizi uzatmayın ve göğsünüze götürün, Sn. Erdoğan gibi, çok da güzel ve anlamlı… Onu sevdiğinizi gösteren “seni düşünüyorum” diyen bir hareket, aslında seni de korumayı hedefleyen, ben de varsa sana gitmesin, diyen “gönülden” bir hareket…
Ereğli; “evde kal”, zorunlu olmadıkça çıkma. Her yerde duyuyorsunuz “virüs bizlerden güçlü değil” ama ne zaman? Bilgilerin ışığında, bilinçli davrandığımızda…
Kendimizi ve çevremizi düşünelim, Ereğli’mizi, Türkiye’mizi koruyalım…
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
-
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com