mhamdiguner@hotmail.com
BAZI GÜZEL ŞEYLER YAPARKEN YIKIMA GÖTÜRECEK İFSADATTA BULUNMAK
12 Mayis 2020 21:05:19
Günerle Cuma Sohbetleri
Güzel veya iyi şeyler yaparken de yıkıma götürecek bozuk ve yanlış işler de yapılır mı, bu nasıl olur? diyebilirsiniz. Maalesef yıkıma götürecek fasit işler daha çok iyi ve güzel şeyleri yaparken ortaya çıkar. Yüce Kitabımızın Araf suresi 75.ayet-i kerimesini okurken bu soru aklınıza gelebilir. O mübarek ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor:
Medyen (bölgesin)e onların kardeşi Şuayb’ı gönderdik; (onlara) –ey benim kavmim Allah’a ibadet edin ondan başka ilah yoktur, size Rabbinizden açık bir mucize geldi ölçü ve tartıyı ifa edin, insanların eşyasını eksik etmeyin ıslah ettikten sonra ifsat etmeyin (bozuk ve yanlış işler yapmayın)” Aynı surenin 56.ayetinde ise “Islah ettikten sonra yerde fesat (bozukluk) çıkarmayın; O’na (Allah’a) korku ve ümit içinde dua edin, Allah’ın rahmeti güzel yapanlara çok yakındır” talimatı veriliyor.
Peki yerin ıslahından sonra ifsad edilmesi yıkıma götürülmesi nasıl olur? İşte bu sorunun cevabını vermek gerekiyor.
Devlet güzel şeyler yapar ama halk yapılan bu güzel eserleri korumaz ve hor kullanır. Böylece ülkede yapılan bu imar faaliyetlerine yazık olur. Halbuki halkın görevi yapılan güzel şeyleri korumak, amacına uygun olarak onlardan istifade etmektir. Fakat bazı insanlar yapılan eserlerin kıymetini takdir etmez ve onları hor kullanır, hatta bazıları kasıtlı bir şekilde bu eserlere zarar verirler. İşte Allah (cc) böylelerini uyarmakta o davranışlarını yasaklamaktadır. Bununla birlikte ihsan edenlere, yani yapılan eserleri güzel kullananlara rahmet edeceğini ve bu rahmet yakın olduğu müjdesini de veriyor. Halkın bir kul olarak görevi bu müjdeye layık olmaya çalışmaktır.
Bir de bazı iktidarlar önce güzel şeyler yapar, ülke halkını hoşnud eder, ama arkasından, hatta o güzel şeyleri yaparken bile ülkenin fesadına, yıkımına sebep olacak yanlış işler de yapar. İşte Yüce Rabbimiz bu erk sahiplerini de uyarıyor meallerini verdiğimiz ayetlerle.
Gerçekten ülkemizde güzel güzel yollar, tüneller yapılmış, okullar açılmış, hastaneler inşa edilmiş ve bunların iyi hizmet verebilmesi için bazı düzenlemeler de yapılmıştır ama bu arada çok yanlış işlerin yapıldığı da ortada. Misal vermek gerekirse zinanın serbest edilmesi, LGBTİ (homoseksüel ve benzeri sapkınlıklar) için dernek kurulmasına müsaade edilmesi, Aile kurumunu kökten sarsacak İstanbul sözleşmesinin kabul edilmesi çok yıkıcı adımlardır.
Bunların yanlış olduğu yetkili ağızlardan da ifade edilmektedir. Öyleyse bu ifsattan sonra ıslah yoluna dönülmelidir. Hem de hiç vakit kaybetmeden. Yoksa ülkemiz büyüm sıkıntılara düşecektir. Toplumsal barış ortadan kalkacak ve bir kaos ortamına girilecektir.
Şu mübarek ramazan ayının tam ortasındayız ve mukabele dolayısıyla yine Kur’an-ı kerimin ortasına gelmiş bulunuyoruz. 14.cü cüzde Nahil suresi 91 ve 92.ayetlerinde: “Sözleşme yaptığınızda Allah’a verdiğiniz sözü yerine getirin, teyid ettikten sonra yeminlerinizi bozmayın; kesin olarak Allah’ı üzerinize kefil de ettiniz, Allah yaptıklarınızı biliyor. Örgüsünü kuvvetlendirdikten sonra onu gerisin geriye bozan (söken) kadın gibi olmayınız….” Emirleri peş peşe verilmektedir. Bu emirleri hatırlayalım ve yaptığımız iyi işlerin etkisiz hale gelmesine vesile olmayalım. Cehaletle yapılan kötü amelden dönüp düzeltenlerin mağfiret edileceği de müjdelenmiştir (Nahil 119)
Eğer bu yanlışlar düzeltilmezse (ki yukarıda ifade ettiğimiz gibi bazıları iyi işler yapılırken olmuştur) vatandaş “bu güzel işlerle gözümüzü boyadılar ve bu kötü şeyleri de araya sokuşturdular” şeklinde düşünebilir ve devlete güveni de sarsılabilir.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com