COVİT 19 MU?
17 Mayis 2020 21:49:22
Sayın okurlarım: ben öğretmenim. Bu köşeden sizlerle zaman zaman düşüncelerimi paylaşıyorum. Uzun zamandan beri de yazmıyorum farkındasınızdır. Bu durumun bir çok nedeni var tabi ki . Bunlar bende kalsın şimdilik. Geçenlerde Semih ÇOLAK Bey aradı telefonla ve biraz sohbet ettik. Hocam bu arada hazır karantina günlerinde evdesiniz birde yazı gönderseniz deyince artık kıramadım. Yazmak görev oldu.
Malum COVİT 19 günlerindeyiz. Birçok konuda kısıtlanmış durumda yaşıyoruz. Sağlık Bakanımız Dr. Fahrettin KOCA’nın kişisel olarak sakin tavrının bu süreçteki en önemli avantajımız olduğunu düşünüyorum. Sakin, saygılı, konuya hakim, çok seviyeli, sinirlenmeyen, şikayet etmeyen ve çok çalışan bir bakanımız sayesinde bu süreç daha az zararla bitecek inşallah.
Devlet teşkilatında yönetici olmamın bir okulu yoktur. Doktor olursun; pat diye il sağlık müdürü yaparlar ama bu konuda bir eğitim almamışsındır. Hukukçusundur vali olursun. Öğretmensindir Milli Eğitim müdürü yapıverirler. Sonra da düşe kalka öğrenirsin işleri uzun sürede. Tam öğrenince de senin görevin bitmiş olur ne yazık ki. COVİT 19 a kadar Sağlık Bakanımızın adını kimse bilmiyordu eminim. Ama iç İşleri Bakanımızı da bilmeyen yoktu. İlk sokağa çıkma yasağından sonra yaşadığımız kaos ve istifa ardından göreve devam kararı ile aradan geçen üç haftada artık Sayın Süleyman SOYLU‘yu göremiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız Sağlık Bakanı hariç tüm diğer bakanların görev alanları ilgili açıklamaları bizzat kendi yapıyor. Başkanlık böyle bir şey demek ki. Benim hiç şikayetim yok. İyi ki sağlık bakanımız yukarıda saydığım vasıflarda bir insanmış. Düşünsenize İç İşleri Bakanımızla görevlerini değiştirseler?
Sayın Zonguldak Valimizde COVİT 19 sürecinde en çok yorulan valiler arasında. Sayın Valimiz Erdoğan BEKTAŞ bir basın toplantısında Sağlıkçılar kendini koruyamadı diye açıklama yapınca yanlış anlaşıldı. Özür diledi ama aynı ifadeyi özür metninde de kullanınca tepkiler devam etti. Kimse Zonguldak da nasıl yoğun bir kamu işbirliği var bunu düşünmedi Valimizin bir cümlesine takılıp kaldı.
Türkiye de 12 Şubat 2020’te Sağlık Bakanlığı bünyesinde BİLİM KURULU oluşturulmuş. İlk yoğun açıklamalar 12 Mart gibi yapılmaya başlandı. Bu bir aylık sürede Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu Kamu Otoritesinde görevli tüm resmi ve Özel Hastaneler ile diğer kurumların PANDEMİ sürecinde neler yapacağını çok hızlı bir şekilde planlayarak gerekli alt yapı çalışmasını gerçekleştirmiş. Kısaca Kamu ve Özel Hastanelerin ve tüm Sağlık çalışanlarının nasıl PANDEMİ sürecini yürütecekleri, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının bu süreçte nasıl iş ve işlem yapacağı planlanmış. Bunları süreç içinde yaşadıkça gördük.
PANDEMİ süreci TÜRKİYE ‘ de bazı eksik ve hataları olsa bile çok başarılı bir şekilde yürütülüyor. Tüm Dünya devletlerinden çok daha iyi bir süreç geçirdiğimiz kesin. Sağlık Bakanımız Fahrettin KOCA ya bu konuda teşekkür ediyorum kendi adıma ve cani gönülden kutluyorum.
Alınan tedbirleri bazen eleştirsem de takdir ile karşılıyorum. 100 bin kişi yurt dışından getirildi ve 14 gün devlet gözetiminde tek kişilik odalarda karantinada tutulup evlerine teslim ediliyor. Ateş ölçerinden tansiyon ölçerine odada tek kişinin kullanımında. Güvenliğinden aşçısına her ihtiyaçları planlanıyor. Yurt dışına uçak gönderip vatandaşı alıyorsun ve 14 gün süre ile misafir edip evine teslim ediyorsun. Müthiş bir organizasyon. Devlet yetkililerimizi kutluyorum.
Köyünde, mahallesinde şüpheli vakaları 14 gün yine resmi görevliler evinde tutmak için çabalıyor ve her ihtiyaçları gideriliyor. Hastaneye yatması gerekenler ise zaten artık emin ellere teslim edilmiş oluyor.
Bu sürecin en cefakâr çalışanları sağlık personelleri. Bulaşma riskini hiçe sayıp görevinin başındalar. Ne kadar kutlasak ne kadar teşekkür etsek az gelir. Allah yardımcıları olsun.
Çok uzatmayalım bu konuyu. Ama ben sayılara dikkatinizi çekmek istiyorum. Türkiye ‘ de nüfusumuz 80 milyon. Toplam test sayımız 1,5 milyon, toplam vaka sayımız 150 binin altında. Yoğun Bakım Hasa sayımız 1045 de Solunum cihazına bağlanan hasta sayımız 576 da, Toplam Yoğun Bakı kapasitemiz ise 40 binin üzerinde. Bu güne kadar ölen insan sayısı ise 3.900.
Sayın okurlarım Dünya genelinde ölümlerin toplamı ise 300 bin civarında. Şimdi sizin bir karşılaştırma yapmanızı istiyorum. IRAK ‘da Saddam Hüseyin rejimini devirip ülkeyi üçe bölen emperyalistler 2 MİLYON Iraklıyı savaşta öldürdü. Yanı başımızda Suriye de 8 yıldır devam eden savaşta 5 milyon insan Türkiye, 5 milyon insanda başka ülkeler kaçarak yerinden yurdundan oldu. Kaç milyon insanın öldüğü ise bilinmiyor. Tüm bunlara Afrika, Çin, Doğu Türkistan zulümlerini de eklersen kaç milyon insan savaştan yada açlıktan ölüyor yıl içinde bir düşünün.
Ama COVİT 19 emperyalistlerin kendilerine dokunmaya başlayınca tüm dünyada PANDEMİ planı uygulamaya giriyor. Abartılı tedbirler ve abartılı bir yayın politikası ile halka korku salınıyor. Bakalım Türkiye ‘de hangi büyük şirketler bu olay sonrası el değiştirecek. Malum büyük ekonomist Yiğit Bulut 5 büyük şirketten bahsetmişti aylar önce.
Çok korkmadan ama tedbiri de elden bırakmadan EVDE KALIN. Sağlıklı kalın.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com