mhamdiguner@hotmail.com
DÜĞÜN VE NİŞAN CEMİYETLERİNİN YASAKLANIŞI VE MASKE MESELESİ
16 Eylül 2020 09:00:53
Günerle Cuma Sohbetleri
Corona virüsünün salgın hale gelmesi üzerine düğün cemiyetleri yasaklanmış idi. Salgının hızının kesilmesi üzerine serbest bırakıldı ama önlem kurallarına riayet edilmeyince virüsün etkisi artarak devam etmesi üzerine bu defa düğün cemiyetleriyle birlikte nişan cemiyetleri de yasaklandı.
İnancıma göre buna sadece adı geçen cemiyetlerde mesafe veya maske kuralına riayet etmemek değil, ilahı kurullara da riayet etmemek sebep olmuştur.
Selamete götürmek manasına gelen Dinimiz İslam’da erkeklerin yabancı (mahrem olmayan) kadınlara bakması bile haram iken düğünlerin birçoğunda yabancı kadınlarla karşı karşıya gelerek dans edildiğini esefle duyuyoruz. Aslında bir Müslümanın eşi veya kardeşi veya kızı ile yabancı erkeklerin karşısında dans etmesi de haramdır. Çünkü bu defa yabancı erkeklerin mahreminizi dans ederken seyretmesi söz konusu oluyor.
İşte bu ilahi yasağa riayet edilmediği için de coronaya meydan verilmiştir. Yani “Allah(c.c) corona veya cocd-19 ile kendisine isyan edenleri cezalandırmıştır” diyebiliriz. Burada Nur suresinin 31 ve 32 ayetlerini hatırlayalım. Yüce Rabbimiz o ayetlerde “erkeklerin yabancı kadınlara bakması yasaklanırken kadınların da yabancı erkeklere sürekli bakması yasaklanmaktadır” ki düğünlerdeki dans eğlencelerinde her iki yasak da çiğnenmektedir. Dinimizin bakma yasağını dinlemeyenler şimdi corona veya covid-19 yasağını dinlemek zorunda kalmışlardır.
Pandemi dolayısıyla olsun kendimize gelip konuşmalarımızı insanlar arasını düzeltecek biçimde yapmalıyız, kendi yandaşımız diye haksızlık yapanları savunmaktan vazgeçelim, iyilikler üzerinde konuşalım ve çevremizdeki yoksulların korunması için birbirimizi teşvik edelim ki ağzımız aylarca, hatta yıllarca maske ile kapatılmasın.
Ağızımızın kapatılmasından öte burnumuzun da kapatılması isteniyor ki bu çok ağır bir tedbirdir. Kur’an-ı kerimde Yüce Mevlamız: “Kendinizi tehlikeye atmayın” derken biz burnumuzu da kapatarak zehirli gaz haline gelen nefesimizi tekrar teneffüs etmek zorunda bırakılıyoruz. Bu tehlikeli bir cezadır.
Bu noktada bir itirazım olacak; kanaatime göre birçok yerde ağızımızı kapatmak yeterlidir. Burnumuzu kapatmazsak olmaz mı?. Covid-19 çok küçük olmasına rağmen mikrobiyolojinin tesbitlerine göre ağırdır. Öyleyse hep aşağıya doru inecek havada uçuşamayacaktır. Eğer bulunduğumuz yerde üstümüzde mikrop taşıma ihtimali olanlar yoksa burnumuzu kapatmaya gerek yoktur. İnsanımız devamlı surette burnunu kapatırsa devamlı surette kendisini hafif de olsa zehirleyecektir. Bunu her yerde zorunlu kılmamalıyız.
Allah korusun bu salgın böyle uzun sürerse insanımızın ciğerleri zayıflayacak, covid-19 da zayıflayan ciğerleri daha kolay tahrib edebilecektir. Doktorlarımızı bu konuda rahatlatıcı bir açıklama yapmaya davet ediyorum.
Evet… maske takmamak kendimizi tehlikeye atmak anlamına gelebilir; ama burnu kapamak da ciğerlerimiz için tehlike olabilir. Bir sorunu hallederken daha büyük bir sorunla karşı karşıya gelmeyelim. Hasta garantisi verilerek yapılan hastahaneler üzerinde spekülasyon yapılmasına meydan vermeyelim.
Hamdi GÜNER/Emekli Müftü
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com