mhamdiguner@hotmail.com
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ ÇOCUKLARIMIZIN SAĞLĞIKLI YETİŞMESİNE DE ENGEL
02 Ekim 2020 10:07:49
Günerle Cuma Sohbetleri
Nisa (Kadınlar) suresi 35.ayet-i kerimesinde Yüce Rabbimiz: “Eğer karı ile kocanın ayrılmalarından korkarsanız adamın ailesinden (kabilesinden) bir hakem kadının ailesinden de bir hakem görevlendiniz; onlar (o hakemler) düzeltmek isterlerse Allah (cc) onların arasını Tevfik eder (uygun bir hale getirir); Allah çok iyi bilen ve tüm incelikleriyle her şeyden haberdar olandır” buyuruluyor.
Bu ayet-i kerimedeki “hakemlerin düzeltmek isterlerse” ifadesi manidardır. Yani hakemler gerçekten barıştırmada samimi iseler onları barıştıracak sözler kullanırsa Allah da onların arasını barışa uygun hale getirir” demektir. Zaten eşlerin aileleri arasından seçilenler güvenilir kişiler olacaktır. Dolayısıyla onlar da samimi bir şekilde barıştırmaya çalışacaklardır. Böylece birçok çift ayrılma noktasına gelmişken barışmış ve aile barış içinde yaşamıştır.
Allah-ü Teala böyle derken İstanbul sözleşmesi ve ona dayanarak çıkarılar 6284 sayılı kanun aralarında anlaşmazlık olan eşleri barıştırmayı öyle yasaklıyor ki barıştırmak isteyenler suçlu oluyor. Bu ne büyük talihsizliktir.
Gerçekten bu sözleşme ve ona dayalı olan kanun çıktıktan sonra boşanmalar hızlanmıştır. Bu yüzden birçok çocuk anne-baba şefkatinden mahrum kalmıştır. Çocuklar ebeveynlerinden biri yanında olsa bile ayrılan eşlerin moralleri bozuk olduğu için çocuklarına moral verememişlerdir.
Özellikle çocukları emme çağında olan eşlerin ayrılması onların yeteri kadar emzirilmesine de engel olur. Hatta morali bozuk anne yeteri kadar süt üretemez. Bu konuda 10 Aralık 2010 tarihli Vakit gazetesinde çıkan bir habere göre Samsun Kadın Doğum ve Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Şükrü Arslan şöyle demektedir: “Bir yaşından sonra anne sütü almayan, inek sütü veya hazır mamalarla beslenen çocuklar içinden zeka puanı 130,140’ın üzerinde olan dahi(üstün zekalı) çocuklar çıkmadığı görülmüştür”
Boşanan eşlerin çocuklarının anne sütün yeteri kadar almaları çok zordur. Profesörümüz ayrıca şunu ilave etmektedir: “Bir yaşını doldurmuş bebeklerin anne sütüne çok fazla ihtiyaçları yoktur. Çünkü ek gıdaya başlanmıştır. Bir iki yaş arasında bebeklerin anne sütüne devam etmelerinin iki faydası vardır. Birincisi anne ile çocuk arasında duygusal ilişki devam eder. İkincisi bebeklerin zeka puanı yükselir. Bir yaş ile 2 yaş arasında anne sütü alan bebekler içinde dahi (üstün zekalı) dediğimiz çocuklar çıkmıştır. Oysa (halbuki) bir yaşından sonra anne sütü almayan, inek sütü ya da hazır mamalarla beslenen çocuklar içinde zeka puanı 130, 140’ın üzerinde dahi çocuklar çıkmamıştır.
Başhekimin çocukların iki yaşına kadar annelerini emmelerin duygusal ilişkilerinin devamını sağladığını söylemesi bize başka duyguları da hatırlatmalıdır. Çocuklar ebeveynlerinin ayrılması sırasında büyük olsa bile onların birbirinden ayrı yaşamaları çocuklarını üzer. Onları ayrı ayrı yerlerde ziyaret etmeleri çocuklar üzerinde olumsuz etkiler bırakır. Anne ve babalarının çocuklarını birlikte ziyaret etmeleri veya çocukların anne ve babalarını ziyaret ettiklerinde onları bir arada bulmaları onlara vereceği moral gerek tahsillerinde ve gererse iş hayatlarında daha başarılı olmalarına vesile olur.
Bu nedenlerle de aileleri parçalamaya elverişli İstanbul sözleşmesi ve ona bağlı olarak çıkarılan 6284 sayılı kanun iptal edilmeli uygulamadan kaldırılmalıdır.
Hamdi GÜNER/Emekli Müftü
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com